19.Uluslararası İşçi Filmleri Festivali yasaklarla başladı

İnsanlarım, ah, benim insanlarım,antenler yalan söylüyorsa,yalan söylüyorsa rotatifler,kitaplar yalan söylüyorsa,duvarda afiş, sütunda ilan yalan söylüyorsa,beyaz perdede yalan söylüyorsa çıplak baldırları kızların,dua yalan söylüyorsa,ninni yalan söylüyorsa,rüya yalan söylüyorsa,meyhanede keman çalan yalan söylüyorsa,yalan söylüyorsa umutsuz günlerin gecelerinde ayışığı,ses yalan söylüyorsa,söz yalan söylüyorsa,ellerinizden başka her şeyherkes yalan söylüyorsa,elleriniz balçık gibi itaatli,elleriniz karanlık gibi kör,elleriniz çoban köpekleri gibi aptal olsun,elleriniz isyan etmesin diyedir.Ve zaten bu kadar az misafir kaldığımızbu ölümlü, bu yaşanası dünyadabu bezirgan saltanatı, bu zulüm bitmesin diyedir.
Uluslararası İşçi Filmleri Festivali 19 yıldır yarışmasız, sponsorsuz, biletsiz ve tamamıyla gönüllü emeğiyle sürüyor. Piyasalaşan ve tekelleşen sinema endüstrisine karşı 19.İşçi Filmleri Festivali yeniden Başkentli sinemaseverlerle buluştu.
Festivalin İstanbul açılış filmi, işçi filmlerinin usta yönetmeni Ken Loach’un son filmi olan The Old Oak (Umudunu Kaybetme) iken Ankara programı açılış filminin ise Nejla Demirci’nin yönetmenliğini yaptığı “Kanun Hükmü” olması planlanıyordu. Film, Türkiye galasını İşçi Filmleri Festivali’nde yapacaktı.
‘HİÇBİR FİLM SUÇLU İLAN EDİLEMEZ’19.Uluslararası İşçi Filmleri Festivali’nin Ankara programında açılış filmi olarak belirlenen Nejla Demirci’nin yönetmenliğini yaptığı “Kanun Hükmü” filmi, Çankaya Kaymakamlığı tarafından gösterime bir saat kala yasaklandı. Sansüre gerekçe olarak 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu gösterildi.
Festival açılışında yasak kararını değerlendiren Yönetmen Nejla Demirci şunları söyledi; “Duygularım çok karışık. Belgesel sinema gerçeklerle ilgilidir. Biz kameramızı gerçeklere çeviririz ve o gerçekliği seyircisine sunmaya çalışırız. İçinde bulunduğumuz çağda bir filmi yasaklamak çağ dışı, artık buna diyecek hiçbir şey bulamıyorum. Belgesel film kamerasını çevirdiği gerçekliği karartmış ise, o gerçekliği farklı bir şekilde yorumlayarak seyirciye sunduysa eleştirilebilir. Çünkü artık o belgesel film olmaktan çıkmıştır. Ancak bir filmi henüz seyretmeden, yalnızca adından dolayı başlayan yasak, sansür, linç serüveni bugüne kadar geldi. Son ana kadar bu yasağın bize tebliğ edilmemesi çok üzücü. Yapılan şey, sanatımıza, kültürümüze, birlikteliğimize ve sinemamıza bir darbedir. Bunları aşmak için İşçi Filmleri Festivali ile bir adım attık. Buna izin vermediler. Korku saldırganlığı, yasağı, dayatmayı ve nefreti getiriyor. Tüm bunları bir film çektiğimiz için yaşıyoruz. Hiçbir filmi suçlu ilan edilemez. Bir film gösterdiği için festival de suçlu ilan edilemez. Aksine bu filmin gösterimini yasaklamak suçtur ve biz bunu kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Filmlerimizi her şeye rağmen yapmaya, halkın festivallerinde koltukları doldurmaya devam edeceğiz.”
Nejla Demirci’nin filmi geçtiğimiz sene Antalya Uluslararası Film Festivali’nin “Ulusal Belgesel Yarışma” kategorisinde yer almış ancak daha sonrasında çıkartılmıştı. Film tepkiler üzerine geri yarışma seçkisine dahil edilmiş ancak bu sefer de Kültür ve Turizm Bakanlığı festivalden çekildiğini duyurmuştu. Aynı gün festival yönetimi bir geri adım daha atmış ve belgeseli festival programından çıkarmıştı. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek yaptığı açıklamayla festivalin iptal olduğunu duyurmuştu.
Festival açılışı Dedemin Bol Şalvarı Müzik Grubu ve Sağlık Emekçileri Müzik Grubu ile devam etti.
Festival, Ankara ile birlikte İstanbul’da da eş zamanlı olarak devam edecek. Film gösterimleri İstanbul’da Avrupa yakasında Beyoğlu Sineması, Fransız Kültür Merkezi, Aynalı Geçit ile Anadolu yakasında Nazım Hikmet Kültür Merkezi, TAK Tasarım Atölyesi Kadıköy ve Barış Manço Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek. Ankara’da ise gösterimler 8 Mayıs’a dek Çağdaş Sanatlar Merkezi ve Mülkiyeliler Birliği’nde yapılacak.