2024’de bizi neler bekliyor?

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2024 bütçesine ilişkin rakamları geçtiğimiz günlerde açıkladı. Yılmaz’ın verdiği bilgiye göre, 2024 yılı merkezi yönetim bütçesinde bütçe giderleri 11 trilyon 89 milyar lira, bütçe gelirleri ise 8 trilyon 437 milyar lira olacağı tahmin ediliyor. Bütçe açığının gayri safi yurtiçi hasılaya oranının yüzde 6,4 olarak gerçekleşeceği öngörülüyor.Bütçe gelirlerine bakıldığında, Gelir Vergisi’nden 1 trilyon 188,9 milyar lira, Kurumlar Vergisi’nden 1 trilyon 275,7 milyar lira, Katma Değer Vergisi’ndan 2 trilyon 497,7 milyar lira, Özel Tüketim Vergisi’nden 1 trilyon 403,9 milyar lira, Diğer Vergi Gelirleri’nden 1 trilyon 41,5 milyar lira, Vergi Dışı Gelirlerden de 1 trilyon 29,4 milyar lira bekleniyor.Bütçe giderlerinin alt kalemlerine bakıldığında ise, personel giderlerine 2 trilyon 865,9 milyar, mal ve hizmet alım giderlerine 669,8 milyar, cari transferlere 4 trilyon 52,8 milyar, sermaye giderlerine 636,5 milyar, sermaye transferlerine 68,1 milyar, borç verme giderlerine 298,2 milyar, yedek ödenekler için 215,3 milyar ve de -dikkatinizi çekmek istiyorum- faiz giderlerine 1 trilyon 254 milyar lira ayrılmış.2024 yılı bütçesinde depremlerin yol açtığı hasarların giderilmesi ve deprem bölgesi ihtiyaçlarının karşılanması için de 1 trilyon 28 milyar lira kaynak ayrılmış. Yılmaz’ın açıklamasına göre bütçeden aslan payını eğitim almış. Milli Eğitim bütçesine 2024’te 1 trilyon 90,2 milyar lira ayrılmış. Böylece merkezi yönetim bütçesinden yüzde 14,6 oranıyla en büyük pay eğitime ayrılmış oluyor.Bütçede, sağlık hizmetleri için 779,6 milyar lira kaynak ayrılmış. Sağlık Bakanlığı ve yükseköğretim kurumları döner sermayeleri ile Sosyal Güvenlik Kurumundan yapılacak sağlık harcamaları da dikkate alındığında sağlık alanına ayrılan toplam kaynak 1 trilyon 650 milyar lira olarak belirlenmiş. 2024 bütçesinde sosyal yardımlar için de, yüzde 4.5 pay ayrılarak 497 milyar lira ayrılmış.Bütçede, vatandaşların ucuz elektrik ve doğal gaz kullanabilmeleri için de 19 milyar liralık bir ödenek ayrılmış. Asgari ücretle çalışanlar için 591 milyar liralık bir vergi istisnası öngörülmüş.2024 yılın bütçesinde tarıma 384 milyar lira kaynak ayrılmış. Tarımsal destek programları için 91,6 milyar lira, tarım sektörü yatırım ödenekleri için 100,6 milyar lira, tarımsal kredi sübvansiyonu, müdahale alımları, tarımsal KİT’lerin finansmanı ve ihracat destekleri için de 191,8 milyar lira ayrılmış.Reel kesim destekleri için bütçeden, 376,5 milyar lira ayrılmış. Bu kapsamda; Sosyal Güvenlik Kurumu işveren prim ödemeleri için 165,9 milyar, tarımsal krediler sübvansiyon desteği olarak 86 milyar, Halk Bankası esnaf kredileri sübvansiyon desteği için 30,4 milyar, mesleki eğitim kapsamında ödenen devlet katkısı için 25,2 milyar, ihracat başta olmak üzere diğer reel sektör destekleri için 69 milyar lira ödenek verilecek. Savunma Sanayisi Destekleme Fonu için ayrılan kaynak da dahil edildiğinde savunma ve güvenlik sektörü için 2024’te 1 trilyon 133,5 milyar lira ödenek tahsis edilmiş.Mahalli idareleri güçlendirmek amacıyla, 2024 yılın bütçesinden 859,6 milyar lira ayrılmış. Yatırımlara ayrılan kaynak ise bütçenin yüzde 14’üne denk gelen 1 trilyon 592,9 milyar liraya çıkarılmış.Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, bütçe gelir ve gider durumunu, yapılacak çalışmalar için ayrılan kaynakları bu şekilde açıklamış. Bütçede, faiz giderleri olarak gerçekten çok önemli bir miktar ayrılmış görülüyor. Bir trilyon 254 milyar lira ülkenin pek çok sorununu çözmeye yetecek kadar önemli bir ödenek.Kaldı ki, bütçe gelir ve giderleri arasında 2 trilyon 652 milyar liralık aleyhte bir fark var. Yani bütçe bu kadar büyük bir açık rakamıyla bağlanmış. Bu açığın kapatılması nasıl gerçekleştirilecek bütçe açıklamaları içinde yer almıyor. Çünkü bu açığın önemli bir kısmı yine bizler tarafından karşılanacak. Yani 2024’te daha çok vergi ve daha çok ceza ödeyeceğiz. Zaten gelir kalemleri arasında önemli bir yer tutan KDV ve ÖTV gelirleri tüm vergi kalemlerinden daha fazla. Sadece bu iki vergi kaleminden 4 trilyon liraya yakın bir gelir bekleniyor. Yıl içinde fiyat artışlarından gelecek farklarla birlikte bu iki kalemde muhtemelen çok daha fazla vergi geliri elde edilecek. ÖTV ve KDV gibi, bu adaletsiz iki vergi kalemini, zengin-yoksul tüm vatandaşlarımız eşit şekilde ödeyeceğiz. Bu da; yoksul, dar gelirli, emekli, asgari ücretli, zaten yetersiz olan gelirleri üzerinden daha ağır bir vergi yükü altında ezilecekler demektir.