Son kalan yeşil alan yapılaşmaya açılmak isteniyor

Çankaya ilçesinin Çiğdem Mahallesi’nde bulunan 120 bin metrekarelik alan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle özelleştirme kapsamına alındı. Daha sonra Çevre, Şehir ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından imar planı yapılarak askıya çıkarıldığını ifade eden Aksoy, “Ankara’nın en işlek ana arterleri üzerinde bulunan arazide ilave yapılaşma ile kent içi ulaşım olumsuz etkilenecek, egzoz ve gürültü kirliliği artacak, yeni yapılaşmanın getireceği nüfus artışı kontrol edilemez duruma gelecektir” ifadelerini kullandı. 
“ARAZİ YAPILAŞMAYA VE İMARA AÇILMAK İSTENİYOR”
Çiğdem Mahallesi’nde Dışişleri Bakanlığı arsası diye bilinen 120 bin metrekarelik bir arsaya Dışişleri Bakanlığı yapılması planlanıyorken planın değiştiğini ifade eden Çiğdemim Derneği Başkanı Fatih Fethi Aksoy, “Bu amaçla da arsanın kamulaştırmaları yapılmıştı. Yarışma açıldı ve proje de ortaya çıkarıldı. Daha sonra bu projeden vazgeçildi. 120 bin metrekare alanın Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile özelleştirme kapsamına alınıp satılmasına karar verildi. Yine Cumhurbaşkanlık Kararnamesi ile Bakanlık bölgeye imar planı hazırladı. Son süreçte ise bakanlığın hem Çankaya Belediyesi hem de Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne askıya gönderdiği imar planında yapılaşma öngörülüyor. 12’şer katlı binaların ve ticari alanların yapılacağından bahsediliyor. Özetle Çiğdem Mahallesi’nin son kalan yeşil alanı yapılaşmaya ve imara açılmak isteniyor” dedi. 
“PLAN UYGULANIRSA AĞAÇ-BİTKİ VE CANLI POPÜLASYONU YOK OLUR”
Arazinin çok büyük bir bölümünün 30-40 yıllık sedir, badem ve karaçam ağaçlarıyla kaplı olduğuna vurgu yapan Aksoy, “Alanda diğer ağaç-bitki ve canlı popülasyonu ile tam bir habitat oluşmuş durumda ve bu plan uygulanırsa hepsi yok olacaklar. İklim krizini tüm dehşetiyle yaşadığımız günümüzde, düzensiz ve aşırı iklim olayları yaşanırken bir tek ağacın bile rant uğruna kesilerek betonlaşmasına göz yumamayız. Ayrıca kamuya ait olan bu arazinin konut ve ticari alana dönüştürülmesi haksız menfaat doğurmakta ve tüm şehircilik ilkelerine aykırı bir durum teşkil etmektedir. Bu değişiklik ile bir kamu yararı da görülmemektedir. Ankara’nın en işlek ana arterleri üzerinde bulunan arazide ilave yapılaşma ile kent içi ulaşım olumsuz etkilenecek, egzoz ve gürültü kirliliği artacak yeni yapılaşmanın getireceği nüfus artışı kontrol edilemez duruma gelecektir. Çiğdem Mahallesinin tüm bileşenleri ve mahalle sakinleri olarak bu planın iptaline ve özelleştirme yoluyla satışına karşı her türlü yasal haklarımızı kullanacağız” ifadelerini kullandı. 
“YENİ ÇEVRE SORUNLARINA DAVETİYE ÇIKACAK”
Arsanın Malazgirt Bulvarı’nın Konya Yolu’na bağlandığı noktada yer aldığını söyleyen Aksoy, “Zaten bu bölgede içinden çıkılmaz bir trafik sorunu bulunuyor. Yapılaşma ile de bölgedeki trafik sorunu kat be kat artacak, bunun yanı sıra yeni çevre sorunlarına davetiye çıkaracak. Biz de mahalle halkı olarak bu projeye karşı çıkıyoruz” diyerek sebeplere değindi. 
Aksoy sözlerini şöyle sürdürdü:
“Esasında burası hazine arsası ve hazine arsalarının kamu yararına kullanılması gerekirken ticari ve rant amaçlı kullanılması da başlı başına bir itiraz konusu. Kişilerin de değil hazinenin, çok kolay bir şekilde ‘Millet Bahçesi’ olarak da kullanılabileceği bir yer. Böyle bir yerken bölgede yapılaşmada ısrar eden bir taraf var.”
MAHALLE SAKİNLERİ KAMPANYA BAŞLATTI
Arazinin yapılaşmaya açılmaması için hem itiraz ettiklerini hem de yapılaşmanın başlamaması için bir kampanya başlattıklarını belirten Aksoy şunları söyledi: 
“Askı süresi bitmeden Çankaya Belediyesi’ne itiraz dilekçemizi verdik, cuma günü de Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne itiraz dilekçemizi vereceğiz. İtirazlardan sonuç çıkmadığı takdirde de mahkeme sürecini başlatacağız. Sadece biz değil Ankara Büyükşehir Belediyesi, Çankaya Belediyesi, Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası olarak 4 kurumla birlikte plana itiraz ederek yasal sürecimizi başlatacağız. Biz de hem dernek hem de Çiğdem Mahallesi muhtarlığı olarak dava sürecine müdahil olacağız. Bahsettiğim 4 kurumla görüşmelerimizi yaptık ve itiraz konusunda müşterek olundu. Onlar da en az bizim kadar bu konuya duyarlılar ve yanımızda olacaklarını ifade ettiler.”
“PROJE GERÇEKLEŞİRSE MAHALLEYE HAPSOLACAĞIZ”
Mahalle sakinlerinin tutumuna ilişkin ise Aksoy şunları belirtti:
“Biz Çiğdem Mahallesi’nin sakinlerine hem dernek hem de muhtarlık olarak sık sık bilgilendirmelerimizi yapıyoruz, konuya ilişkin ayrıntıları her biriyle paylaşıyoruz. Geçen hafta konuya ilişkin komşularımızla birlikte basın açıklaması yaptık. Oldukça da ses getiren bir açıklama oldu ve hayli kalabalıktı. Son süreçte konuya ilişkin bir imza kampanyası başlattık. Islak imzalı bin civarında, bir internet sitesi aracılığıyla da 7 bin civarında imza toplandı. İmzaları da itiraz dilekçelerimize ekliyoruz. 
Mahalle sakinleri kesinlikle Çiğdem Mahallesi’ndeki yeşil alanın imara açılmasını istemiyor. Çünkü proje hayata geçtiğinde mahalle hareket edilemez hale gelecek ve mahalleli bunun çok iyi farkında. Çiğdem Mahallesi’nin ODTÜ ve Alışveriş Merkezi olmak üzere 2 çıkışı bulunuyor ve 2 çıkış da neredeyse felç durumda. Eğer ki yapılaşma da olursa biz mahalleye resmen hapsolacağız.”
“ELİMİZDEN NE GELİYORSA YAPACAĞIZ”
“Bizim tedirginliğimiz açıkçası itiraz süresinin bitmesi ile hukuki sürecin bitmesini beklemeden yeşil alana müdahale edilmesi” diyen Aksoy şunları söyleyerek sözlerini sonlandırdı: “Çünkü Türkiye’de olmadık bir şey değil. İtiraz süreci bittiğinde biz de mahalleli olarak tetikte olacağız. Mahallede hangi inşaat firmasının projeyi üstlendiğinden bile bahsediliyor. Her ihtimale karşı mahalle halkı olarak tetikteyiz diyebiliriz. Engellemek için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Olası bir müdahalede mahkeme sürecinin başladığı belirtilerek yürütmeyi durdurma kararı aldırmak için elimizden ne geliyorsa yapacağız.”