Büyük Taarruz’un 102. Yılı (1. Bölüm)

Büyük Taarruz’un 102. Yılı (1. Bölüm) “Yeni Türk Devleti’nin, genç Türk Cumhuriyeti’nin temeli burada atıldı. Ebedi hayatı burada taçlandırıldı. Bu sahada akan Türk kanları, bu semada sinmiş olan şehit ruhları, devlet ve cumhu riyetimizin ebedi muhafızlarıdır.!”
 Başkomutan Mustafa Kemal Paşa YÜZYILLAR öncesinden günü- müze uzanan tarihî geçmişimize bakıldığında Ağustos, Türkler için “Zaferler Ayı” olarak bilinir.
26 Ağustos 1071’de kazanılan Malazgirt Zaferiyle Sultan Alparslan’ın ordusuyla Anadolu kapıları aralanıp Türk milletine vatan olurken, yüzyıllar sonra 26 Ağustos 1922’de Büyük Taarruz’un zaferlerle sonuçlanması ile bu coğrafyanın sonsuza kadar Türk yurdu olarak kalacağı tüm dünyaya kanıtlanmıştır.
Mustafa Kemal Paşa’nın, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basması ile Kurtuluş Savaşı başladı. Batı cephesinde Yunan ordusuna karşı 13 Eylül 1921’de kazandığımız Sakarya Zaferi Kurtuluş Savaşı’nın dönüm noktası idi. Sakarya Zaferi sonunda imzalanan 13 Ekim 1921 Kars Antlaşması ile doğu sınırlarımız; 20 Ekim 1921 Ankara Antlaşması ile güney sınırlarımız emniyete alınmış, TBMM devletinin uluslararası tanınırlığı artmıştır. Kurtuluş Savaşı’nın son evresi 26 Ağustos’ta 1922’de Afyonkarahisar Kocatepe’de Büyük Taarruz ile başlayıp, 30 Ağustos 1922’de Kütahya’da Dumlupınar yakınlarında Başkomutan Mustafa Kemal Paşa tarafından şahsen yönetildiği için Başkumandanlık Meydan Muharebesi adıyla anılan ve Türk ordusunun 9 Eylül’de İzmir’e girmesiyle zaferle sonuçlandı.
19 Mayıs 1919 talihinde Samsun’a çıktıktan sonra “Temel ilke, Türk Milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu, ancak tam bağımsızlığı sağlamakla mümkün olur” diyen Mustafa Kemal Paşa, çizdiği “Milli Mücadele Planı” çerçevesinde adım adım hedefe ilerledi. 26 Ağustos 1922 sabahı başlattığı Afyon-Dumlupınar Büyük Meydan Muharebesinin son evresinde “30 Ağustos 1922’deki Başkumandan Muharebesı’nde Yunan kuvvetlerini yok eden Mustafa Kemal Paşa, 1 Eylül’de Dumlupınar’da Batı cephesindeki tüm subay ve erlere “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!” emrini vermiştir. Onun bu tarihî direktifi, TBMM orduları tarafından dünya harp tarihinde bir yıldırım harbi örneği verilerek, 9 Eylül 1922’de İzmir’in geri alınmasıyla sona erdi.
Büyük zaferi, yeni devletin inşa sürecinde iç ve dış siyasi zaferler izlemiş Mustafa Kemal Paşanın ortaya koyduğu “saygın ve onurlu bir millet olarak yaşamayı hedefleyen temel ilkeler” çerçevesinde modern Türkiye Cumhuriyeti devleti kurulmuştur. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, 30 Ağustos 1924’te Cumhurbaşkanı sıfatıyla katıldığı Çalköy-Zafertepe’de düzenle- nen törenlerde yaptığı tarihi konuşmasında; “Hiç şüphe edilmemelidir ki,yeni Türk devletinin, genç Türk Cumhuriyetinin temeli burada atıldı. Ebedi hayatı burada taçlandırıldı. Bu sahada akan Türk kanları, bu semada sinmiş olan şehit ruhları, devlet ve cumhuriyetimizin ebedi muhafızlarıdır” demekle Türk tarihinin akışı içindeki bu muazzam olayı ve onun nihai sonuçlarını kendi ifadeleriyle veciz bir şekilde dile getirmiştir. Türk Gençliğine de tarihi mesajını şu şekilde ifade etmiştir: “Efendiler, son sözlerimi münhasıran memleketimizin gençlerine tevcih etmek istiyorum. Gençler; cesaretimizi takviye ve devam ettiren sizsiniz. Siz almakta olduğunuz eğitim ve kültürle, insanlık meziyetinin, vatan sevgisinin, fkir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Ey yükselen yeni nesil! istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz tesis ettik; onu yükseltecek ve devam ettirecek sizsiniz.”
 MUSTAFA KEMAL PAŞA’NIN KALEMINDEN BÜYÜK TAARRUZ Mustafa Kemal Atatürk’ün kaleme aldığı ve bugün Genelkurmay ATAŞE Başkanlığı Arşivinde bulunan not def- terlerinden Kurtuluş Savaşı dönemine ait olan altı defter (K: 45 G: 3, K: 45 G: 4, K: 45 G: 5, K: 45 G: 6, K: 45 G: 7, K: 17 G: 107); Samsun’a çıkışın¬dan itibaren 1922 yılı Eylül ayına kadar uzanan süreçte tuttuğu kısa notları içer- mektedir. Bu Not Defterlerinde yer alan ifadeler, kullanılan cümleler tahlil edildiğinde Atatürk’ün “Büyük Nutuk” adlı eserinin müsveddelerni bu satırlarda yakalamak, o cümlelerin karalamalarını burada görmek mümkündür. Mustafa Kemal Paşanın Samsun’a çıkışından Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışına kadar uzanan süreci içeren notlarına ait defteri K:17 G:107 numarada kayıtlı bulunmaktadır. “Hatıra: Samsun’a çıktığım 18 Mayıs (13)35 tarihinden itibaren bütün memlekette mevcut millî teşekküllerle temasa gelmeye ve her yerde teşkilâtın takviye ve tevsiine başladım.5 Bu hususatı evvela tekmil orduları (kendi kumadama dahil olan ve olmayan) tenvir ve millî maksat ve teşkilat için tahrik ettim. Bu babda 13’ncü Kolordu, 15. Kolordu, 20’nci Kolordu, 3 ncü Kolordu ve Ordu 2’nci Müfettişliği ve bu müfettişliğin Konya’da bulunan 12’nci Kolordu ve Bursa’da bulunan 14’ncü Kolordu ve hasebü’l-icap doğrudan doğruya bazı fırka kumandanlıkları da uzun uzadıya muhaberât cereyan etti. Umum ordu ile temas ve bu vasıta ile temin-i teşkilat.” Defterin devamına bakıldığında Millî Mücadele tarihinde önemli kilometre taşları olan olaylarla ilgili şu notlar yer almaktadır:
“Not I-Vilayât-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti
(1) Kongreye takdim ettikleri rapor
(2)Kongreye davet (vilayet-i müteca- vire ile Erzin¬can)
 (3) Kongrenin efrencî (10) Tem- muzda tensib eder (15 Haziran 35)
 (4) Erzurum Şubesinin beyannâmesi
(5) Nizamname
 (6) Erzurum Şubesinin teşkilât programı
 (7) Erzurum’un Trabzon’daki kongre- ye iştirak teklifi Hatıra: Erzurum Kongresi’ne murah has celp ve temin için muhaberat ve gayret vardır. Hatıra: Erzurum merkezinin hususi kongresi 17 Haziran 1335’te in’ikad etmiştir.
Hatıra: Erzurum Şubesi 3 Mart 35 Pazartesi günü saat S’de her mahalle müntehibleri belediye salonunda içtima’ ederek heyet-ifaâleyi teşkil etti.
 a) Erzurum’da Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti hangi tarihte ve nasıl teşkil etti b) Trabzon vesairşark vilayetleriyle tevhid-i mesa¬iye gayreti.
 c) Maksad-ı teşkil ve hedef-i mesaisi ne idi.
d) Erzurum kongresinin ihzârı
 e) Benim temasım, iştirakim” Mustafa Kemal Paşa, 6 Mart 1922’de, Türkiye Büyük Millet Meclisinin gizli oturumunda, askerî durum hakkında bir konuşma yapmıştır. Not Defterinin K:45-6 sayfasında, bu konuşmayı yaptığına dair şu notlar yer almaktadır:
“6 Mart 338 – Pazartesi Ankara, celse-i hıfzıyede vaziyet-i askeriye hakkında izahat verdim.” Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın 6 Mart 1922 tarihinde TBMM’nin gizli oturumunda yaptığı bu konuşma son derece önemlidir. Avrupa’nın sömürgeci devletlerinin o sırada Türkiye’ye bakış açısını ortaya koyması bakımından ibret verici bilgiler içeren bu metnin günümüz siyasî gelişmeleri ışığında yeniden değerlendirilmesine de ihtiyaç vardır. Ders alınması gereken nitelikte bir açıklamadır.
“8 Mart Çarşamba” gününe ilişkin kayıtlarında, Sivrihisar’dan hareketi, subaylar ve köylüler ile yaptığı görüş- melere ilişkin notları yer alırken; “9 Mart 338 Perşembe” ve “10 Mart 338 Cuma” günlerine ait kayıtlarında, bütün bir günün değerlendirilmesi yapılmakta, ileri gelen komutanlarla yaptığı görüşmeden ve ayrıca bir hafıza Kur’an-ı Kerim okutturulduğuna dair notlar yer almaktadır.
Daha sonraki notlarına genel olarak baktığımızda, Mustafa Kemal Paşa’nın “17 Mart Cuma” tarihli notunda, İsmet Paşa ile birlikte Tayyare Bölüğünü teftişi ve bir pilotun uçuşunu izlemesi;“20 Mart Pazartesi” tarihli notunda, Akşehir’de Müdafaa-i Hukuk Heyeti, İhsan ve Fahrettin Paşaların kendisini ziyareti; “22 Mart Çarşamba” tarihli notunda, Akşehir’de Medreseyi ve mektepleri dolaşması, Kazak köyüne gidişi ve tekrar Akşehir’e dönüşü; “24 Mart Cuma” tarihli notunda, Dışişleri Bakanı Celal Bey’in İtilaf Devletlerinin mütareke teklifi notasını kendisi- ne bildirmesi; “26 Mart Pazar” tarihli notunda, Akşehir’den Sivrihisar’a gidişi, Sivrihisar’da Vekiller Heyeti ile İtilaf Devletleri temsilcilerine verilecek cevabi notayı tespit etmeleri; “28 Mart Salı” tarihli notunda, Sivrihisar’dan Akşehir’e hareketi; “30 Mart Perşembe” tarihli notunda, İsmet Paşa ile birlikte Akşehir’den Çay’a gelişi ve Birinci Ordu Birliklerinin resmî geçidini izlemesi; “31 Mart Cuma” tarihli notunda, Çay’dan Akşehir’e dönüşü yer almaktadır. Devamı 30 Ağustos’ta.