Kasım indirimleri tüketicileri aldatıyor

Ülkemizde özel günler ya da indirimli aylar adı ile yapılan indirimlerin büyük bir bölümünün gerçek dışı olduğuna dikkati çeken Koçal, “Bu konuda kanunlarımız var olmasına rağmen tüketiciyi istismar ederek kar elde etmeyi meslek haline getiren satıcı sağlayıcıların önüne geçilemiyor. Denetimler yetersiz kalıyor. Özellikle indirim aylarında ve özel günlerde denetimler sıklaştırılmalı ve cezalar caydırıcı olmalıdır” dedi. 
TÜKODER Genel Başkanı Aziz Koçal, Kasım ayı boyunca özellikle e-ticaret sitelerinde devam eden indirimlere ilişkin konuştu. “Bu günlerde bu indirimler mümkün ise demek ki fahiş fiyatlı satışlar var” diyen Koçal, “Çünkü hemen hemen her ay bir özel gün var; bayramlar, yılbaşı vs. Aslında indirim yapılmayan ay yok. İndirim aldatmacası tüketiciye daha fazla tüketmesi için oluşturulan algıdır” ifadelerini kullandı. 
“TÜKETİCİLER GEREKSİZ HARCAMALARDAN KAÇINMALI”
Süper Kasım indirimleri adı altında e-ticaret sitelerinin birçoğu indirim yaptığını iddia ediyor. Bu konu hakkında neler demek istersiniz?
Kasım indirimleri gibi dönemsel indirimler, işletme ve tüketiciler arasında bir iletişim alanıdır. Esas amacı işletmeler için satışları artırmak, tüketiciler için ise daha uygun fiyatlarla alışveriş yapabilmek anlamına gelmesi gerekir ancak birçok işletmeler bunun tersi işlemler uygulayarak tüketicinin mağdur olmasına yol açıyor. Bu nedenle, indirimlerin bilinçli bir şekilde değerlendirilmesi ve tüketicilerin gereksiz harcamalardan kaçınması önemlidir.
“TÜKETİCİLER İHTİYACIN DIŞINDA TÜKETİME ZORLANIYOR”
Bahsedildiği gibi gerçekten indirim yapıyorlar mı?
Bu bir pazarlama taktiğidir. Özel günler, özel aylar, efsane günler gibi çeşitli isimler bulunarak, bu günlere yönelik indirimli satışlar kapitalist sistemin bir taktiğidir. Sistem tüketim üzerine kurulmuş sürekli tüketin ki sistemin başındakiler kazansın.  Firmaların büyük bir çoğunluğu gerçek indirim yapmıyor, indirim öncesi fiyatı yükseltip indirim zamanı indirim uygulanıyor. Tüketiciler indirim algısı oluşturularak ihtiyacın dışında tüketime zorlanıyor. Aslında bir nevi baskın reklamdır.
Örneğin bin 500 TL’ye satılan bir ürünü bin TL’ye indirdiklerini iddia ediyorlar. Bunun gerçeklik payı nedir? Eğer gerçekse bin liraya satılacak bir ürünü bir başka zaman da neden bin 500 liraya satıyorlar? Bu tüketiciyi aldatmak değil midir?
Tabii ki bu tür uygulamalar maalesef halen yapılıyor. Ticaret Bakanlığının denetimleri kısmen de olsa caydırıcı rolü oynasa da tüketiciyi istismar etmeyi meslek edinmiş bazı satıcı ve sağlayıcıların önüne geçmek mümkün değil. İndirim olayının her özel günde ya da aylarda süreklilik arz etmemesi gerekir. Bu günlerde bu indirimler mümkün ise demek ki fahiş fiyatlı satışlar var. Çünkü hemen hemen her ay bir özel gün var bayramlar yılbaşı vs. Aslında indirim yapılmayan ay yok. İndirim aldatmacası tüketiciye daha fazla tüketmesi için oluşturulan algıdır. 
“SOSYAL MEDYA HESAPLARI ÜZERİNDE YAYINLANAN LİNKLERDEN ALIŞVERİŞ YAPILMAMALI”
E-ticaret alışverişi artık kaçınılmaz maalesef. E-ticaret alışverişi yapan tüketiciler nelere dikkat etmeliler? Tüketiciler kendilerini bu noktada e-ticaret sitelerinden nasıl koruyabilirler?
Öncelikle alışveriş öncesi ihtiyaçlarını doğru belirlemeli, indirim yapan satıcı veya sağlayıcı iyi araştırılmalı, satın alınacak ürünün piyasa fiyatları hatta mümkünse bir ay geriye doğru gidilerek araştırılmalı, ürün etiketinde indirim öncesi ve indirim sonrası fiyat ile indirim oranları kontrol edilmelidir. 
Özel günlerde ve indirim aylarında dolandırıcılar da boş durmamakta, dolandırıcılar çok düşük fiyatlar ile gerçek ürünün görselini kullanarak sosyal medya hesaplarında sponsorlu linkler oluşturmaktadır. Tüketiciler hiçbir suretle sosyal medya hesapları üzerinde yayınlanan linklerden alışveriş yapmamalıdır. İndirim uygulayan firmaların internet sitelerinin gerçekliği kontrol edilmelidir. İnternet sitesinde SSL sertifikası, 3D security gibi güvenlik unsurlarının olup olmadığı kontrol edilmelidir.
E-Ticaret sitelerinden mesafeli sözleşmeli olarak satın alınan ürünlerin satın alınmadan ön bilgilendirme formu mutlaka okunmalıdır. 
İndirimli satışlarda indirim tarihinin başlangıç ve bitiş tarihleri ile indirimli olarak satışa sunulan mal veya hizmetin miktarı sınırlı ise bu miktarın açık ve anlaşılır bir biçimde belirtilmesi gerekir.
“OTUZ GÜN İÇİNDE UYGULANAN EN DÜŞÜK FİYAT ESAS ALINMALIDIR”
Bir mağazada bazı ürünler indirime girmiş olabilir bu durumda hangi ürünlerin indirimde olduğu ve ne kadar indirim uygulanacağı açık olarak belirtilmelidir. Tüketiciyi yanıltıcı ya da gerçekte olmayandan fazla indirim uygulanıyormuş gibi izlenimi oluşturacak ifade ve görüntülere yer verilemez.
Satıcı veya sağlayıcı bir ürüne indirim uygulayacak ise indirim tarihinden önceki otuz gün içinde uygulanan en düşük fiyat esas alınmalıdır.
İndirimler ile ilgili yayınlanan reklamlarda fiyatın geçerlilik tarihi ile bir süre veya stok sınırı var ise bu süre ve stok miktarının mutlaka açıklanmalıdır. 
Diğer bir husus ise sağlayıcı sanal AVM’ler indirimli ürün satacak firmaların stok miktarları ürünün son otuz gün içindeki satış fiyatları indirim oranı ve indirimli satış fiyatı konularında gerekli bilgi ve belgeleri bağlayıcı bir şekilde almalıdır. Bu tür günlerde sanal AVM’lerde indirimli ürünler satışa sunuluyor ancak sipariş veren tüketicilerin büyük bir kısmına stok tükendi denerek ödenen ücret iadesi yapılmak isteniyor. Bu iadenin ise yapılması en az altı ay sürüyor. Birçok firmalar özel günler ve indirim aylarını fırsat bilerek müşteriden sipariş topluyor, sıfır faizli ucuz kredi olarak kullanıp uzun bir süre sonra iade yapıyor. Sağlayıcıların bu tür firmaları takibe almaları gerekmektedir. Ayrıca ücreti kendi hesaplarına yatırılan sağlayıcılar ise ürün teslimi yapılmadığı zaman tüketicinin parasını kanunda yazılı sürede acilen iade etmelidir. 
“İNDİRİMLERİN BÜYÜK BİR BÖLÜMÜ GERÇEK DIŞIDIR”
Sonuç olarak ülkemizde özel günler ya da indirim ayları adı ile yapılan indirimlerin büyük bir bölümü gerçek dışıdır. Bu konuda kanunlarımız var olmasına rağmen tüketiciyi istismar ederek kar elde etmeyi meslek haline getiren satıcı sağlayıcıların önüne geçilemiyor. Denetimler yetersiz kalıyor. Özellikle indirim aylarında ve özel günlerde denetimler sıklaştırılmalı ve cezalar caydırıcı olmalıdır. 
Tüketiciler yaptıkları alışverişlerde yaşadıkları sorunlar karşısında ekonomik değeri 104 bin TL’ye kadar olan ürünlerde Tüketici Hakem Heyetlerine, 104 binin üzeri ürünler için ise Tüketici Mahkemesine başvurabilirler.
Son sözümüzde en iyi denetçi tüketicinin kendidir. Tüketici ihtiyacı kadar ya da ihtiyacı var ise alışveriş yapmalı, indirim algısına kanmamalı, sıraladıkları ihtiyaç listelerini reklamlar değiştirmemelidir. Unutmayalım, sistem size sürekli tükettirme üzerine kurulmuş vahşi kapitalizm sistemidir. Çok büyük bir oranda indirim olsa dahi ihtiyacın yok ise asla satın alma.