YÖK Başkanının dikkatine…

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar hocamızı yakından tanıyoruz ve üstün niteliklerini biliyoruz. Kurul üyelerinden Prof. Dr. Hüseyin Kahraman’ı ise Rize’deki rektörlüğü dönemindeki başarılarından tanıyoruz. Kısacası, YÖK üyelerinin birçoğunu ya doğrudan tanıyor ya da ortak dostlarımız aracılığıyla biliyoruz.
YÖK Başkanımıza ve üyelerine, devlet üniversitelerinde yaptırımı olmayan özellikle vakıf üniversitelerini zor durumda bırakan bazı anlamsız dayatma kararlarından bahsetmek istiyoruz.
Türk yükseköğretim sistemi her geçen gün yeni yönetmeliklerle düzenleniyor. Ancak bazı kararlar, eğitimin kalitesini artırmak yerine onu kısır bir çerçeveye sıkıştırıyor. Örneğin, geçmiş yıllarda alanında uzman, yılların deneyimine sahip bürokratlar ve meslek memurları, doktora yapmamış olsalar bile 31. Madde kapsamında üniversitelerde öğrencilere ders verebiliyorken, şimdi YÖK Yürütme Kurulu’nun anlamsız kararları nedeniyle doktorası olmayan kişiler ders veremiyor.
Neden mi? Çünkü mevcut yönetmelikler, vakıf üniversitelerinde bu tür kişilerin ders vermesini engelliyor.
Peki, bir düşünelim: Eski Adalet Bakanları ve yüksek yargı mensuplarının kendi alanlarındaki hukuk fakültelerinde bilgi ve deneyimlerini aktarmalarının ne sakıncası olabilir? Benzer şekilde, işletme ve iktisat fakültelerinde alanında uzman iş insanlarının, banka genel müdürlerinin ve ekonomistlerin ders vermesinde bir sorun var mı?
RTÜK Başkanı, Anadolu Ajansı Genel Müdürü, Kültür Bakanlığı Sinema Genel Müdürü, Basın İlan Kurumu yetkilileri, İletişim Başkanlığı ve TRT Genel Müdürlüğü’ndeki alanında uzman üst düzey yöneticiler; yıllarını gazetecilik, televizyonculuk ve iletişim sektörüne vermiş deneyimli profesyoneller neden iletişim fakültelerinde ders veremesin? Bu kişilerin, henüz doktorasını yeni tamamlamış genç akademisyenlerden daha az katkı sağlayacağını kim iddia edebilir?
Elbette hayır. Aksine, onların mesleki deneyimleri ve sahadan getirdikleri bilgi, öğrencilerin hayata daha iyi hazırlanmasını sağlar. Ancak gelin görün ki vakıf üniversiteleri bu kişilerden faydalanamıyor. Neden? Çünkü yönetmelikler buna izin vermiyor. YÖK Yürütme Kurulu’ndaki yetkililer, özellikle vakıf üniversitelerine bu izni vermiyor. Bu uygulama gerçekten saçma.
YÖK Yürütme Kurulu adeta, “Siz sahada başarı kazanmış, sektörde kendini kanıtlamış kişileri derse sokmayın!” diyor. Bu nasıl bir anlayış? Üniversitelerin amacı, özellikle bazı bölümlerde, teoriyi pratiğe dönüştürmek değil midir? O halde neden öğrencilere, uygulama alanında uzman kişilerden ders alma imkânı sunulmuyor? Üstelik bu kişiler, bu hizmeti para karşılığında yapmıyorlar. Tam aksine, bilgi sunmak, gençlere yardımcı olmak ve onların iyi yetişmelerini sağlamak için bu görevi kabul ediyorlar.
Soruyorum: Yıllarca televizyon ve gazetecilik sektöründe çalışmış, sektörü her yönüyle bilen bir televizyon yöneticisi, bir medya uzmanı veya bir haberci, iletişim fakültesi öğrencilerine neden katkı sunamıyor? Sırf doktorası olmadığı için bu kişilere kapılar kapatılıyor. Para kazanma amacı gütmeden, bilgi birikimlerini gençlere aktarmak isteyen insanlar bu şekilde dışlanmamalı.
Buradan Yükseköğretim Kurulu’na sesleniyorum: Bu uygulama neden özellikle vakıf üniversitelerine yönelik bir engel oluşturuyor?
Unutmayın, iyi bir öğretici sadece akademik bilgiyle değil, tecrübesiyle de fark yaratır. Üniversiteler, sahadan gelen bu tecrübeyi görmezden gelmemelidir. YÖK Başkanı Erol Hoca, lütfen bu konuya el atınız.
Oxford, Harvard ve MIT gibi prestijli üniversitelerde, öğretim üyelerinin genellikle doktora derecesine sahip olmaları beklenir. Ancak, istisnai durumlarda, özellikle alanlarında olağanüstü deneyim ve başarıya sahip kişiler, doktora derecesi olmadan da öğretim üyesi olarak atanabilirler.
Dünya genelinde, üniversitelerin öğretim üyesi atama kriterleri farklılık gösterebilir. Bazı üniversiteler, özellikle uygulamalı bilimler, iletişim fakülteleri ile güzel sanatlar veya profesyonel alanlarda, doktora derecesi yerine sektördeki deneyimi ve profesyonel başarıları da dikkate alarak öğretim üyesi görevlendirebilir.