Günümüzde birçok şeyin popülerliği geçse de popülaritesini asla yitirmeyen başlıklardan birini de radyo oluşturuyor. Trafikte, evde, ofiste, kısacası hayatımızın her alanında insanlara seslenen radyo, bir arkadaş gibi dinleyenlerine eşlik ediyor. Biz de 13 Şubat Dünya Radyo Günü vasıtasıyla Özgür Radyo’nun müdürü Özgür Köse ile radyonun dününü, bugününü ve yarınını konuştuk. Köse, ekonomik koşullardan dolayı radyoların ayakta durmak için savaş verdiğini ifade etti. Nostaljik araçlardan olsa da asla önemini kaybetmeyen radyolar 13 Şubat’ı Dünya Radyo Günü olarak kutluyor. Radyo kanallarının yaşadığı sorunları konuştuğumuz Özgür Radyo’nun müdürü Özgür Köse, radyoların pandeminden bu yana ekonomik koşullardan dolayı büyük bir mücadele verdiğini ifade etti. Podcast yayınları ya da yapay zeka üzerinden gerçekleştirilen yayınların radyo yayınları kadar samimi olmadığını ifade eden Köse, radyoculuğun asla bitmeyecek bir mecra olduğunu vurguladı.
Ne zamandan bu yana radyo camiasında çalışıyorsunuz?2014 yılından bu yana Özgür Radyo’da yönetici olarak çalışmaktayım. O günden bu yana da radyonun A’dan Z’ye her şeyi ile ben ilgileniyorum. Radyo camiasında olmayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Zorlukları var mı?Radyo ile ilgilenmek çok keyifli olsa da kendi içerisinde çeşitli zorlulukları da var. Bir yayın yapıyoruz ve o yayının neredeyse her şeyinden biz sorumlu oluyoruz. Keza radyoda çalan müzikler de o şekilde, ince eleyip sık dokuyarak müzik seçiyoruz. Bu anlamda biraz da riskli bir mesleğimiz var.RADYOLARIN KAZANCI UCU UCUNA YETİYOREkonomik açıdan radyolar ne durumda? Zorluk yaşıyorlar mı?Maddi açıdan bakınca radyolar büyük sıkıntı yaşıyor. Telif haklarından tutun da frekans bedelleri, bunun yanı sıra kira, faturalar, teknik bakımlar, personel giderleri vs. eklenince ciddi anlamda radyolar kazanç sağlayamıyor. Ucu ucuna yetiyor. Ekstra bir şey yapmak lazım ki radyolar ayakta kalabilsin. Zaten bu sektöre yeni girenler eğer ekstra kazançları varsa ayakta kalabiliyor, diğer türlü birkaç aya kadar iflas etmiş oluyor.Radyolar reklam ve sponsorlukla ayakta kalan kurumlar. Öte yandan son süreçte her şeyin fiyatı arttığı için bizim de reklam fiyatlarımız o yönde arttı. Firmalara fiyatlar da ağır gelebiliyor bir noktada, bunu bir zincir gibi düşünmek gerekiyor. Zincirin bir halkası olan reklamlarda azalma yaşanıyor son süreçte ve bu durum radyoları direkt etkiliyor.Pandemi zamanında radyolar çok büyük sıkıntı yaşadı ve birçoğu küçülmeye gitti mecburen. Radyocular da aynı şekilde bu gidişattan kötü yönde etkilendi. Bunun yanında radyonun dinlenme oranı da bu faktörü etkiliyor. Eğer radyonun dinleyici kitlesi yüksekse reklam oranını da aynı yönde etkileyecektir ve radyonun ayakta kalmasını sağlayacaktır. RADYO SADECE MÜZİK KUTUSU DEĞİLPodcast ya da yapay zeka gibi dijital dünyada yaşanan gelişmeler radyoyu nasıl etkiledi?Son zamanlarda podcastlerin popüler olması, yapay zeka ile radyo programlarının hazırlanması dijital gelişmelerin etkisinden kaynaklanıyor. Fakat burada unutulan şu ki radyo sadece bir müzik kutusu değil. Radyodaki dinleyici programcıyı dinlemek, ondan şarkı, türkü isteğinde bulunmak ve bunu radyodan bizzat duymak ister. Bunu ne yapay zeka ne de podcastlar sağlayabilir. Radyonun bu özelliğini atlayanlar radyoculuğun bittiği algısına kapılıyorlar. Ama dinleyicinin direkt radyo programcısıyla etkileşimde olması radyoyu radyo yapan özelliktir. Yani bu samimiyeti her yerde yakalamak mümkün olmamaktadır.Özgür Radyo açısından konuşacak olursak çok iyi programcılarla çalıştığımızı söyleyebilirim. Onların diksiyonları, samimiyetleri, entelektüel birikimleri radyomuza güç katmaktadır. Yıllardır bir marka olan Özgür Radyo’yu ayakta tutan da bu tür faktörlerdir. Dinleyenler de bir noktada kendine bir ses arıyor, o sesin kendisine arkadaşlık etmesini istiyor. Bunu da bizim yaptığımız gibi en iyi sağlayanlar radyolar oluyor.TEKNOLOJİNİN GELİŞMESİ İLE RADYONUN ALTERNATİFLERİ DE ARTTIÖzgür Radyo dijitalleşme konusunda ne noktada yer alıyor?Dijital dönüşümden bahsediliyor ve radyoların bu dijital dönüşümden ne derece etkilenecekleri tartışılıyor. Ben radyoların dijitalleşmeyi bir noktada yakaladığını ve bunu çok iyi yönettiğini düşünüyorum. Şu da var ki teknoloji bu kadar gelişmediği dönmelerde radyo insanlar için bir sığınaktı. Teknolojinin gelişmesi ile radyonun alternatifleri de arttı. Dijitalde her şey pazarlama olduğundan bize de illa ki olumlu ve olumsuz etkileri oldu. Örneğin radyolardan biri yapay zeka ile yayın yaptı ama çok sürdüremedi. Çünkü radyo yayının verdiği tadı o veremedi. Radyodaki dostluğu, samimiyeti yapay zeka ne yapsa da yakalayamayacaktır. Radyonun aktif dinleyicisi olduğu kadar sessiz dinleyicisi de çoktur. Djital dünyanın önemini bildiğimizden aktif dinleyicinin bize rahat ulaşabilmesi sağlamak adına sosyal medya ve WhatsApp gibi kanallar üzerinden dinleyicilerin bize ulaşmasını kolaylaştırdık. Bunun faydasını da fazlasıyla gördük. Özgür Radyo kurulduğu günden bu yana çizgisinden vazgeçmeyen ve o çizgide ilerleyen bir radyo. Dinleyicisi de o şekilde ve Özgür Radyo’ya bu anlamda çok iyi sahip çıktıklarını düşünüyorum. Radyoyu evleri gibi gördüklerine inanıyoruz.
Radyo en çok nerede dinleniyor?Ben radyo en çok şurada dinleniyor diyemem. Artık dijital dünya üzerinden tüm dünyaya ulaştığımız için radyomuzun geceleri yurtdışından dinlenme sayısı dahi bir hayli yüksek.Sizin radyonuzdan en fazla istekte bulunulan eser ya da sanatçılar kimler oluyor?Genel olarak baktığımızda Oğuz Aksaç, Güler Duman, Musa Eroğlu, Sabahat Akkiraz, Gökhan Kılıç, Mustafa Özarslan gibi birçok değerli sanatçımızdan istekte bulunuluyor.Son olarak eklemek istedikleriniz var mı?Sizin aracılığıyla radyoculuğa gönül koymuş ve ekmeğini bu alandan kazanan bütün meslektaşlarımızın gününü kutluyorum. Size de ilginiz için ayrıca teşekkür ediyorum.
