“Bitki çayları tıbbı tedavi yerine kullanılmamalıdır”

Soğuk kış günlerinde, bitki çayları bağışıklık sistemini güçlendirmek ve hastalıklara karşı koruma sağlamak için etkili bir seçenektir. Zencefilden papatyaya, ebegümecinden ıhlamura kadar birçok bitki çayı, vitamin ve antioksidan bakımından zengin içerikleriyle vücuda destek olur. Ancak, bu çayların tıbbi tedavi yerine kullanılmaması gerektiği unutulmamalıdır. Uzman Diyetisyen Kumsal Kurucu, bitki çaylarının sağlığa olan faydalarını ve kullanırken dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında bilgiler verdi.
“BİTKİ ÇAYLARI BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİYOR”Çeşitli bitki çaylarının sağlık üzerindeki olumlu etkilerinden bahseden Uzman Diyetisyen Kumsal Kurucu, “İnsanlar üzerinde yapılan bir araştırmada, siyah çaydaki polifenollerin, LDL kolesterolü %11.1 oranında azalttığı, damar sertliğini ve kanser oluşumunu önleyebildiği görülmüştür. Bununla birlikte güncel çalışmalar, yeşil çay, adaçayı, hatmi çiçeği, kekik, alıç, ıhlamur ve mate çayı gibi bazı bitki çaylarının bağışıklık sistemini güçlendirebildiğini, iltihapla mücadele edebildiğini, diyabet, uyku bozukluğu, kalp-damar sağlığını iyileştirmeye destek olduğunu ve hatta bazı dermatolojik hastalıkları önleyebildiğini bildirmektedir. Bu faydalar çayda bulunan alkoloid-fenolik bileşikler, vitamin-mineraller ve spesifik antioksidanlardan gelmektedir. Ancak bitki çayları kesinlikle tıbbi tedavi yerine kullanılmamalıdır, sadece destekleyici bir unsur olarak faydalanılabilir” ifadelerini kullandı.  
“İLAVE ŞEKER İÇEREN BİTKİ ÇAYLARINDAN KAÇININ”Bazı bitki çayı ürünlerinin şekerli meyve suyu gibi katkı maddeleri içerdiğini ve bunlardan kaçınılması gerektiğini ifade eden Kurucu, “Bitkisel çaylar, kurutulmuş meyvelerin, çiçeklerin, baharatların veya bitkilerin su içinde karıştırılması veya infüzyonu ile yapılır ve bitki çayı olarak pazarlanan birçok içecek, şekerli meyve suyundan başka bir şey değildir. İlave şeker ve diğer katkı maddeleri içeren bitki çaylarından kaçının” dedi.
“POŞET ÇAYLARDA GÜVENİLİR MARKALAR TERCİH EDİN”Süzen poşet çaylarda bazen yabancı maddelerin bulunabileceğini söyleyen Kurucu, “Piyasadaki süzen poşet çaylar incelendiğinde bazı bitki çayı poşetlerinin içerisinde yabancı maddeler saptanmıştır ve çoğunlukla bitkinin tomurcukları bulunamamıştır. Müslin poşet çaylarda ise durum tersinedir. Müslin poşet bitki çayları, hem bitkinin tomurcuklarını içerir hem de sizi plastik ve bisfenol A’ya maruz kalmaktan kurtarır. Poşet çaylarda güvenilir markaları tercih etmekte fayda var” diye konuştu.
Uzman Diyetisyen Kumsal Kurucu; zencefil çayı, papatya çayı ve ebegümeci çayının faydaları hakkında bilgiler verdi.
“ZENCEFİL HASTALIKLARLA MÜCADELEYE YARDIM EDER”Zencefil çayının mide bulantısını giderdiğini belirten Kurucu, “Mide bulantısına şifa olarak bilinen zencefil çayı, baharatlı ve dolgun bir tada sahiptir. Gingerol ana biyoaktif maddesi sayesinde hastalıklarla mücadeleye yardım eder. Ayrıca eser miktarda B3 ve B6 vitamini, demir, potasyum ve C vitamini gibi vitamin/mineralleri de içerir. Zencefilin bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve iltihaplarla mücadele ettiği bilinmektedir. İnsan sağlığı üzerindeki etkilerine ilişkin yakın zamanda yapılan sistematik bir inceleme zencefilin, gastrointestinal fonksiyon, ağrı, iltihaplanma, metabolik sendrom gibi bir dizi rahatsızlığın tedavisine yardımcı olma yeteneğini desteklemektedir”  ifadelerini kullandı.
“ZENCEFİL KANIN PIHTILAŞMASINI YAVAŞLATABİLİR”Sağlık sorunları olan kişilerin zencefili doktora danışmadan kullanmaması gerektiğini ifade eden Kurucu,“Zencefil kanın pıhtılaşmasını yavaşlatabilir ve aspirin, klopidogrel (Plavix) gibi antitrombosit ilaçlar veya warfarin (Coumadin), apixaban (Eliquis), dabigatran (Pradaxa) veya rivaroksaban (Xarelto) gibi antikoagülan ilaçlar alan kişiler için potansiyel olarak tehlikeli olabilir. Ayrıca zencefil ameliyat sırasında ve sonrasında ekstra kanamaya neden olabilir. Sağlık probleminiz varsa veya hamileyseniz zencefil çayı içmenin sizin için güvenli olup olmadığını belirlemek için sağlık uzmanına danışmalısınız” dedi.
“PAPATYA ANTİOKSİDAN GÖREVİ GÖRÜR”Papatya çayının antioksidan özelliklerinden bahseden Kurucu, “Papatya çayı yatmadan önce tüketilecek sakinleştirici bir içecekten çok daha fazlasıdır. Papatya, başta antioksidan görevi gören flavonoidler olmak üzere çeşitli biyoaktif fitokimyasallar içerir. Ayrıca diğer besin maddelerinin yanı sıra potasyum, kalsiyum, karoten ve folat gibi az miktarda mineral ve vitamin içerir” diye konuştu.
“POLEN ALERJİSİ OLANLAR PAPATYADAN UZAK DURSUN”Papatyanın yaşa bağlı kemik kaybını yavaşlatabileceğini vurgulayan Kurucu, “Araştırmalar, kalp hastalığından ölüm riskinin azaltılması, bağışıklık sistemi desteği ve bazı kanserlere karşı olası koruma dahil olmak üzere, papatyanın çeşitli faydalarının olduğunu bildiriyor. Bir incelemeye göre, papatya çayı adet öncesi ağrıdan muzdarip kadınlara da yardımcı olabiliyor. Araştırmacılar çayın antiinflamatuar ve anti-anksiyete etkilerini vurguluyor. İlginç bir şekilde, bazı çalışmalar papatyanın yaşa bağlı kemik kaybını bile yavaşlatabileceğini gösteriyor. Polenlere karşı şiddetli alerjiniz varsa, diğer bitkilerden gelen polenlerle çapraz kontaminasyona neden olabileceğinden papatyadan uzak durmalısınız” ifadelerini kullandı.
“EBEGÜMECİ ÇAYI KAN BASINCINI DÜŞÜRMEYE YARDIMCI OLUR”Ebegümeci çayının özelliklerinden bahseden Kurucu, “Ebegümeci çayı, antioksidan güç sağlar ve az miktarda potasyum, kalsiyum, magnezyum minerallerini içerir. Antioksidan “antosiyanin” içeriği sayesinde antiviral ve kardiyovasküler faydalar sunan ebegümeci çayının kan basıncını, trigliserit ve LDL kolesterol seviyelerini düşürmeye yardımcı olduğuna dair bazı kanıtlar vardır. Diüretik ilaç hidroklorotiazid kullanıyorsanız ebegümeci çayı içmekten kaçınmalısınız.  Aynı zamanda ebegümeci çayı, aspirinin etkilerini de engelleyebilir” dedi.