8 MART MI?

Gerçekte bambaşka bir anlamı olan 8 Mart tarihini “Dünya Kadınlar Günü” ya da “Dünya Çalışan Kadınlar Günü” yaptık. Dünya çalışan siyahiler günü var mı? Ya da ayrımcılığı bu kadar göze soktuğumuz başka hangi günlerimiz var? Ama yine de dünya kadınlar gününüz kutlu olsun sevgili kadınlar! Küçücük yaştan itibaren erkek kardeşlerinin uşağı olduğu kendisine empoze edilen kadınlar, hem okumaya çalışıp hem küçücük yaşında bir evin sorumluluğunu omuzlanan kadınlar, daha kendisi çocuk olmasına rağmen anne-babası tarafından erkek kardeşlerine iyi bakmıyor olmakla suçlanan kadınlar, öz güveni gelişmesin, erkeklerin kendisinden daha değerli olduğundan şüphe etmesin diye özenle uğraşılan, evindeki erkeklerin yaptığı her terbiyesizliğe susmak zorunda bırakılan kadınlar,  yaptıkları her şey her zaman yok sayılan kadınlar, erkeklerin kendi vicdanlarını rahatlatmak ve değersiz olduğunu düşündürmek için her saygısızlığı yaptığı kadınlar, gözümüze baka baka “bizde kadınlar ayrımcılık görmez ki” diyebilen ve ne denli büyük kadın düşmanları olduklarının farkında bile olmayan adamların bacısı veya karısı olmaya sevgiyle devam eden kadınlar, kendisine hiç saygısı olmayan erkekleri bir ömür boyu sevebilen kadınlar, işyerinde eş yeterliliğe sahip olduğu diğer erkek çalışanlar ile eş muamele görmek için onlardan çok fazla çalışmak zorunda olan kadınlar, kocası her akşam eve gelen ama çocuklarını tek başına büyüten kadınlar, dövülen, sövülen, hiç yere öldürülen, ailesindeki erkeklerden en son ne zaman insanca veya sevgi, saygı, ilgi gibi bir tavır gördüğünü hatırlamayan kadınlar, hepinizin kadınlar gününüz kutlu olsun. 
Bir keresinde bir erkek arkadaş anlatmıştı. Üniversitedeyken eve gece geç ve aç geldiğinde ablasını uyandırarak yemeği ısıttırırmış. “Bir insanı uykudan kaldırmak yerine, kendin ocağı yakıp yemeğini bir tabağa koymayı beceremiyor muydun?” dediğimde bana inanamaz gözlerle bakarak “Ama sonra ablama teşekkür ediyordum” demişti. Bu adam ne kadar arsız birisi olduğunun farkında bile değildi. 
Dünya kadınlar günü ya da çalışan kadınlar günü deyişini hiç sevmiyorum. Bence kadına eşit olmadığı mesajını açıktan ve yüksek sesle veriyor. Hele ki bizzat kendi tercihi ile ev kadını olmuş kadınlar o gün takıp takıştırıp topluca yemeğe gitmiyorlar mı, içim bir tuhaf oluyor. Bir kere 8 Mart dünya kadınlar günü falan değildir, böyle zırva bir isimle ortaya çıkmamıştır. Gerçek adı “DÜNYA İŞÇİ KADINLAR GÜNÜ” dür ve fabrika yangınlarında, patronların gerekli tedbirleri almamaları nedeniyle ölen yüzlerce kadının anısına 1910 yılında II. Enternasyonel tarafından ilan edilmiştir. Bugünü dünya kadınlar gününe çevirerek bizler de ayrımcılığa çanak tutuyoruz. Bizim sistemimizin kadına verdiği “Ya ezik olacaksın ya da Hürrem Sultan gibi bir kadın olacaksın” mesajına cesaret veriyoruz. Bugünü tepemize getirenlere göre kadın için sadece 8 Mart onun günü olmalıdır. Başka hiçbir gün eşitlik talep edemez. Hele bir eşitlik demeye kalksın, zinhar önce kendi ailesi vurur tepesine. Kadın dediğin kendi fanusunda mutlu olmayı becerecek. Kocasına ve biraderlerine sahip olduğu için şükretsin. “İyi de ben bu adamların eziyetini çekmek zorunda mıyım? Beni ezmek yerine onlara insan olmayı öğretseniz olmaz mı?” diye sorgulamak ne demek? Nasıl nankör ve saygısız bir şeymiş bu kadın! Oysa biz evde onu ne kadar el üstünde tuttuk! Ne olmuş erkek kardeşlerine/kocasına her akşam iki tabak yemek yapıp karınlarını doyuruyorsa? Hem ne var yani çalışıyorsa/üniversite okuyorsa, akşamları dışarıda sürteceğine otursun evinde erkek kardeşlerine/kocasına yemek yapsın, evinin işine sahip çıksın. Falanca her gün bacısını/karısını dövüyor, haberi var mı? Onun erkek kardeşi/kocası/babası bir tokat bile atmadı, ne denli şanslı olduğunu anlamıyor mu?”
Dünya kadınlar günü işte bu tür düşüncelerin ürünüdür. Utanmadan bir de İşçi Kadınlar gününü ayak oyunuyla kadınlar günü yaptılar. Diyorlar ki “Siz eşit falan değilsiniz. Siz ikinci sınıfsınız. Bunu kabul edin ve buna göre yaşayın gidin. Erkeklerinizi onore edin, sorgulamayın, yargılamayın, kendinizden önce onları düşünün, onları tamamlamaya çalışın. Dışarıda canınız çıkıyor ve evdeki sorumluluklarınızdan bunalıyor olsanız da hep erkeğinizin peşini toplayın. Öteki türlü rezil olur gidersiniz… 8 Mart sizin gününüz, toplanıp yemeğe gidin, fotoğrafları instagrama koyun, bakın ne güzel oldu. O gün lokanta menülerinde kadınlara %10 indirim var zaten!”
Dünya işçi kadınlar gününüz kutlu olsun bütün çalışan kadınlar. Azminiz ve çabanız daim olsun, çalışma gücünüz hiç azalmasın. Bir kadın için eşitsiz sistemin içinde ayakta durabilmenin tek yoludur çalışmak. Ne olursa olsun, az da olsa çok ta olsa kendi parasını kazanmak çok önemlidir. Öteki türlü zaten size saygı duymamaya programlanmış olan adamın bir de parasına muhtaç olursanız onun tarafından insan yerine konulamazsınız. Sefil olsanız da, defalarca yere düşseniz de her seferinde ayağa kalkın, çalışın, üretin, toplum hayatına dahil olun. Her zaman 8 Mart’ ı çalışan bir kadın olarak yaşayan bir kadın olun.