Ankara yıllardır büyüyen bir metropol gibi davranıyor ama on yıllardır genişlemeyen bir ulaşım altyapısıyla nefes almaya çalışıyor. Başkentlilerin her sabah saatler süren yolculuklara maruz kalması, yalnızca bireysel bir konfor kaybı değil; kent sağlığını, çevresel sürdürülebilirliği ve toplumsal eşitliği doğrudan etkileyen bir problem. Bu nedenle Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin son dönemde attığı adımlar, ulaşım meselesini yalnızca bir güzergâh problemi olarak değil, bir kent reformu meselesi olarak ele aldığını gösteriyor.
ABB, yalnızca semptomları tedavi eden değil, nedenleri tanıyan politikalar geliştiriyor. Son bir yılda 396 bin yeni aracın Ankara trafiğine katılması, bireysel ulaşımın artık kaldırılamayacak bir yük oluşturduğunu gösteriyor. Bu gerçek, kamusal ulaşımın yalnızca alternatif değil, zorunlu bir çözüm olduğunu ortaya koyuyor.
Bu bağlamda 1 Temmuz’da başlayacak metroya entegre 44 yeni ring hattı uygulaması, yalnızca hat sayısını artırmaktan ibaret değil. Ulaşımı daha erişilebilir, ekonomik ve düzenli kılmayı amaçlayan bu sistemde ilk aktarmaların ücretsiz olacak olması, özellikle dar gelirli kesimler için büyük bir kazanım.
ABB’nin vizyoner projelerinden biri de NATO Yolu Metro Hattı. Yıllardır ulaşım açısından dezavantajlı bölgelerden biri olan Mamak’ı merkeze bağlayacak bu hat, yalnızca mesafeleri kısaltmayacak; istihdam, eğitim ve sağlık gibi temel hizmetlere erişimi de hızlandıracak. Bu proje, Ankara’nın doğusuna dair kapsamlı bir bütünleşme hamlesi olarak okunmalı.
62–64 yaş arası yurttaşlar için getirilen ücretsiz ulaşım uygulaması ise ulaşım hakkını sosyal bir haktır olarak gören yaklaşımın göstergesi. Ayrıca “EGO CEP’TE” uygulaması ve otobüslerdeki QR kod sistemiyle erişilen anlık bilgilendirme hizmetleri, teknolojiyi kamusal yararın hizmetine sunan önemli bir başka adım.
Ulaşım; bir yere gitmekten çok daha fazlasıdır. Güvenceli bir gelecek, eşitlikçi bir toplum ve sürdürülebilir bir kent için atılan her adım, raylar üzerinde ilerleyen bir vizyonun parçasıdır. Ankara artık yalnızca genişlemiyor, akıllılaşıyor. Ve bu dönüşümde en kritik eşiklerden biri, ulaşımın yeniden kamu lehine tasarlanmasıdır.
