İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Meral Akşener’in konuşmasının hemen öncesinde Eskişehir’den gelen Alptuğ ismindeki küçük bir çocuk kürsüye gelerek Akşener’e çiçek takdim etti. Akşener’le samimi bir sohbette bulunan çocuk kürsüde İstiklal Marşı’nı okudu.
Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyete uğurlayışımızın 85’inci yıl dönümüne ilişkin Akşener; “Mustafa Kemal, bir gururdur. Türk’ün kudretinin simgesi, memleketin dört bir yanında dalgalanan ay yıldızı, Cumhuriyetle birlikte başlayan bir büyük destanın adıdır. Geçtiğimiz hafta, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına erişmenin verdiği mutlulukla, hep birlikte aynı duyguda buluşmuştuk. 10 Kasım’da da yine büyük Türk milleti olarak tek yürek olacak, aynı duygudaşlığı paylaşacağız. Anıtkabir’in önündeki uzanan kuyruklarda aynı vefayı hissederek, saygıyla dimdik duracağız. Çocuğu, genci, yaşlısı, fark etmeksizin aynı özlemi duyacağız. Saatler 9’u 5 geçeyi gösterdiği anda yüreğimizi sızlatan aynı büyük hüzünle dolacağız. Ama diğer yandan da siyasi hayatını Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüze, onun temsil ettiği değerlere ve bizlere bıraktığı kutlu mirasa düşmanlık besleyerek sürdürenlerin acizliklerine şahit olacağız. Ama ne yaparlarsa yapsınlar kalplerindeki hırsı, kini ve düşmanlığı bize dayatamayacaklar. Büyük Türk milletinin gönlünde parlayan bir çift mavi göze, gölge düşüremeyecekler. Her Türk gencinin, ruhunda, Mustafa Kemal’i yaşatmasına engel olamayacaklar” ifadelerinin ardından Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve istiklal kahramanlarımızı rahmetle yad etti.
7 Ekim 2023 tarihinde Hamas’ın İsrail’e saldırmasının ardından Gazze’de süren İsrail’in acımasız saldırılarına bir kez daha dikkat çeken Akşener; “Filistinliler âdeta bir ateş çemberinin içerisinde sıkışmış durumda. Dünya ise bu ateş çemberinin etrafında âdeta dans ediyor. Bu zulmü yaşatanlar, bu zulme sebep olanlar ve bu zulümden siyaset üretenler resmen bir saadet zinciri oluşturdular. Ve maalesef hâlâ ne insan haklarına ne vicdana ne de uluslararası hukuka uygun olarak atılan herhangi somut adım yok. Birleşmiş Milletler’in Genel Sekreteri bile katil Netanyahu’nun Gazze’de sebep olduğu mezalimin karşısında sadece “dehşete düştük” demekle yetiniyor. İnsan hakları ve savaş hukuku, göz göre göre paspasa çevrilirken; evler, okullar, camiler, hastaneler bombalanırken; kadınlar, çocuklar, masum siviller katledilirken; dünyanın göstermiş olduğu bu vurdumduymazlık, tarih kitaplarında bir utanç vesikası olarak anılacak. Sadece bir haftada ölen çocuk sayısı 1700’den 4237’ye yükseldi. Basın kaynaklarına göre 7 Ekim’den beri Gazze’de yaklaşık her 10 dakikada bir çocuk öldürülüyor. Bu vahşetin daha nesini tartışacağız? Gözü dönmüş Netanyahu’nun tüm dünyada savaş suçlusu ilan edilmesi için daha kaç çocuğun ölmesi gerekiyor” ifadeleriyle konuşmasını sürdürdü.