MKE Ankaragücü, Ziraat Türkiye Kupası maçında İskenderunspor’u 3-1 yenerek tur atladı.
Başkent ekibi kupada son 32 takım arasına girdi ve çekilecek olan kurada seri başı olma hakkını kazandı. Seri başı olmak demek, tur maçını Eryaman Stadı’nda oynamak demek. Eryaman Stadı, Ankaragücü için her zaman taraftar bazında + bir güç demek. Bu da büyük bir avantaj olacak.
Maça döndüğümüzde Emre Belözoğlu maça, son dönemde az süre alan oyunculardan kurulu bir 11’le başladı. Atakan hariç kadro tamamen yedek ağırlıklıydı. Bu kadronun en büyük zaafı top kullanan oyuncunun olmamasıydı. Dörtlü defansın önünde Djokanoviç/Cem Türkmen ikilisi başladı. Kenarlarda Tasos/Garry Rodrigues yer alırken çift santrfor Macheda/Bajiç ikilisinden oluştu. Bu ikililerin hepsi de aynı tip ikililerdi. Mesela 2 santrforda pivot santrfor, 2 kenar da adam geçemeyen kenar, 2 ön libero da top kullanmasını bilmeyen ikililerdi.
İlk yarıya baktığımızda bu 4-4-2 düzeni tutmadı.
Öyle ki ilk yarının yıldızı Ankaragücü kalecisi Rafal Gikiewicz’di. Polonyalı kaleci 4-5 tane pozisyon ve şut çıkardı.
Ankaragücü’nün bir çok defosu var. Bunlardan birisi de baskı yediğinde sinmesi ve mutlaka gol yemesiydi. 2.Lig takımı İskenderunspor bunu iyi çözmüş ve Eryaman’da baskı kurmayı başardı. Ankaragücü 1-0 öndeyken bu baskıya direnemedi ve golü yedi.
İlk yarı bir an önce bitsin dedik ve 1-1 bitirdik.
İKİNCİ YARI TAŞLAR YERİNDEN OYNADI!
İkinci yarı Belözoğlu yaptığı hamlelerle takımdaki taşları yerinden oynattı. Djokanoviç/Cem yerine top yapan iki isim Pedrinho ve Efkan oyuna girdi. Hayrullah’da sağ beke alınarak Kitsiou orta sahaya sürüldü. Macheda’nın çıkmasıyla, tek santrfor kaldı ve sistem 4-1-4-1’e döndü.
Bu değişikliklerle ilk yarıdaki o top kullanma becerisi olmayan takım gitmiş, yerine topu kontrol eden, golü düşünen, ayağa pas yapan, presle agresifleşen bir Ankaragücü gelmişti.
Bu baskı pozisyon ve goller getirdi.
Önce pozisyonlar geldi, sonra da goller… Efkan nefis bir füze gönderdi. Sonra da Tasos’a güzel bir pas… Ve skor bir anda 3-1’e geldi.
Cephas’ın girmesiyle birçok pozisyona da girildi. Ama 3-1’de kesildi.
CEPHAS’A AYRI BİR TOP, TAKIMA AYRI BİR TOP VERİN!
Bu arada Cephas’a ayrı bir top verilmesi taraftarıyım. Çünkü son haftalarda direkt kendine oynamaya başladı. Topu aldıktan sonra artık arkadaşları pozisyon bile almıyorlar. Çünkü biliyorlar ki, Cephas direkt şuta gidecek. Bu oyuncunun en çok oynamasını isteyen, çabukluğunu, rakibi bozuşunu en çok takdir eden benim. Ama teknik heyetin Cephas’ı şahsi oyunu nedeniyle ciddi anlamda uyarması lazım.
İlk yarıdaki takımı ve futbolu bir tarafa bırakıyorum. Değerlendirilecek bir şey yok. Ama ikinci yarıdaki agresif ve pozitif futbol maçı kurtardı. Rafal ve Tasos maç genelinde iyiydiler. Sonradan girenler de galibiyete katkı sundular. Özellikle de Efkan Bekiroğlu.
Antalyaspor tokatı Emre Hocayı ve takımı biraz kendine getirmiş gibi görünüyor. O rezil maçtan sonra; önce Gençlerbirliği derbisi kazanıldı, sonra Gaziantep FK galibiyeti geldi. Ardından Beşiktaş elden kaçtı ve kupada tur geldi.
Bu oyun sistemiyle içeride dışarıda devam Emre hocam.
Devre arasına kadar yapacak başka bir şey yok.
Çare aynı sistem!
Kazanılıp, aradan çıkarılması gereken bir maçtı ve kazanıldı.
Bundan sonraki turlar daha zorlu geçecek. Herkesin daha ciddiye alması lazım.
Fakat önce Rizespor’a odaklanalım…