Elektrik iletim ve dağıtım süreçleri için devrim niteliğindeki akıllı şebekelerin, enerji verimliliği ve emisyon hedeflerinin yakalanmasında önemli rol oynayacağı değerlendiriliyor.
Akıllı şebekeler enerjinin daha verimli kullanılması, kesintilerin minimuma indirilmesi ve yenilenebilir enerji kaynaklarının şebekeye daha etkin entegre edilmesinde büyük önem taşıyor.
Daha temiz ve sürdürülebilir kaynaklardan üretilen enerji yanında, elektrikli araçlar ve depolama teknolojilerinin de elektrik şebekesine bağlanmasıyla bu alanda modernizasyon ve geliştirme çalışmalarına ihtiyaç artıyor.
“Akıllı” ve “yeşil” şebekeler verimliliğe katkı sağlıyorElektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) Genel Sekreteri Özge Özden, AA muhabire yaptığı değerlendirmede, “akıllı ve yeşil” şebekelerin enerji sektörüne önemli faydalar sunduğunu ifade etti.
Akıllı sayaçlar ve bu entegre sistemler sayesinde enerji tüketimini daha etkili şekilde yönetmenin mümkün olduğunu aktaran Özden, bu sayede tüketicilere daha fazla kontrol ve bilgi sağlanırken enerji sağlayıcılarının da ağlarını daha verimli işletebildiğini anlattı.
Özden, yeşil şebekelerin çevre dostu enerji üretimini teşvik ederek karbon ayak izini azalttığını belirterek, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmenin, fosil yakıtlara bağımlılığı azaltmak için büyük önem taşıdığını söyledi.
Söz konusu teknolojilerde yatırımların abonelerin tüketim hacimlerine göre şekilleneceğini ifade eden Özden, “Akıllı şebeke teknolojilerinin genellikle çok uluslu şirketler ve teknoloji firmaları tarafından geliştirildiğini görüyoruz. Öncü ülkeler arasında ABD, Almanya, İtalya, Japonya, Güney Kore ve Çin gibi ülkeler yer alır. Ancak, birçok ülkenin kendi yerel şartlarına uygun çözümler geliştirmek ve kendi enerji altyapısını modernize etmek için çalıştığını takip ediyoruz.”
Türkiye’de akıllı şebekelere “TAŞ2023” projesi ile ilk tohumlar atıldıAkıllı şebekelerle elektrik iletim ve dağıtım süreçlerinin optimize edilmeye çalışıldığını ifade eden Özden, Türkiye’de akıllı şebekelerle ilgili ilk çalışmaların Türkiye Akıllı Şebekeler (TAŞ2023) projesiyle başladığını ve Milli Akıllı Sayaç Sistemleri (MASS) projesiyle devam ettiğini söyledi.
Özden, şöyle devam etti:
“Proje kapsamında, yerli ve milli akıllı sayaç sistemi tüm bileşenleri ile ülkemiz koşulları göz önünde bulundurularak geliştirildi. Hedefimiz akıllı şebeke bileşenleri ile enerji yönetimini optimize etmek ve sürdürülebilirliği artırmak. Bu kapsamda şu ana kadar, iletişim protokollerinden modeme, farklı kullanıcı gruplarına özel sayaçlardan oluşan yerli akıllı sayaç sistemini geliştirmeye yönelik önemli adımlar attık. Ayrıca, pilot saha uygulamaları ve teknik testlerle sistemin uyumluluğunu sağladık. Yani, akıllı sayaç sistemleri ülkemizde hayata geçirilebilir aşamaya geldi diyebilirim. Geçtiğimiz aylarda taslağı kamuoyu görüşüne açılan ölçüm sistemleri yönetmeliğinin yayımlanması ile akıllı şebekelere geçiş süreci de başlamış olacak.”
Özden, MASS projesi ile akıllı hale gelecek sistemlerin yeşil şebekelerin oluşturulmasına da katkı sağlayacağına işaret ederek, “Projeyle Türkiye’nin enerji sektöründe modern, akıllı ve çevreci bir dönüşüm hedefleniyor. Teknik olarak baktığımızda MASS projesinin, akıllı sayaçlar, haberleşme cihazları ve merkezi yazılımı kapsayan entegre bir yapıya sahip olduğunu söyleyebilirim. Bu bileşenler, marka bağımsız olarak birbirleriyle çalışabilir.” ifadelerini kullandı.