Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda (WEF) düzenlenen özel oturumda konuştu.
Davos’ta küresel güven krizinin vurgulanmasının önemine işaret eden Guterres, bu krizin, dünyanın karşı karşıya olduğu bir paradoksun doğrudan sonucu olduğunu belirtti.
Guterres, kontrolden çıkan iklim kaosunun oluşturduğu tehditler ve yapay zekanın kontrolsüz gelişimi karşısında harekete geçmenin zor olduğunu bildirdi.
“İklim çöküşünün” başladığı bu süreçte ülkelerin emisyonları artırmaya devam ettiğini söyleyen Guterres, “Gezegenimiz küresel sıcaklıklarda 3 derecelik kavurucu bir artışa doğru gidiyor. Kuraklıklar, fırtınalar, yangınlar ve seller ülkeleri ve toplulukları etkiliyor. İsviçre’de buzullar gözlerimizin önünde kayboluyor. Bazıları sonsuza kadar gitti ve diğerleri sadece son iki yılda yüzde 10’luk hacim kaybı yaşadı. Bu kadar hızlı değişimler hepimizi rahatsız etmeli. 2023, tarihteki en sıcak yıl olarak tarihe geçti. Ancak geleceğin en serin yıllarından biri olabilir.” diye konuştu.
Guterres, fosil yakıtların aşamalı olarak ortadan kaldırılması gerektiğini, bunun kaçınılmaz olduğunu belirterek yenilenebilir enerjiye adil ve eşitlikçi bir geçiş sağlamak için acilen harekete geçilmesi gerektiğini vurguladı.
Yapay zekanın gelişmeye devam etmesiyle ortaya bazı istenmeyen durumların çıkma riskinin de arttığını belirten Guterres, bu teknolojinin sürdürülebilir kalkınma açısından önemli bir potansiyeli olduğunu ancak Uluslararası Para Fonunun (IMF) yapay zekanın eşitsizliği daha da kötüleştirme ihtimalinin yüksek olduğu konusunda uyarı yaptığını anımsattı.
“Siviller öldürülürken dünya buna seyirci kalıyor”
Guterres, “Bu yıl Davos’ta iklim krizi ve yapay zeka konuları hükümetler, medya ve liderler tarafından kapsamlı bir şekilde tartışılıyor ancak yine de bunların üstesinden gelebilecek etkili bir küresel stratejimiz yok. Jeopolitik bölünmeler küresel çözümler etrafında buluşmamızı engelliyor.” dedi.
Bazı ülkelerin ne pahasına olursa olsun, kendi çıkarları için ne gerekiyorsa yaptığını belirten Guterres, “Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden” Sudan’a ve son dönemde Gazze’ye kadar çatışmanın taraflarının uluslararası hukuku görmezden geldiğini söyledi.
Guterres, Cenevre Sözleşmelerinin ayaklar altına alındığını ve BM Şartı’nın ihlal edildiğini kaydederek “Çoğunluğu kadın ve çocuk olan siviller öldürülürken, sakatlanırken, bombalanırken, evlerinden zorla çıkarılırken ve insani yardıma erişimleri engellenirken dünya buna seyirci kalıyor. Gazze’de acil insani ateşkes sağlanması ve İsrailliler ile Filistinliler için iki devletli çözüme dayalı sürdürülebilir barışa yol açacak bir süreç çağrımı yineliyorum. Acıyı durdurmanın ve tüm bölgeyi alevler içinde bırakabilecek bir yayılmayı önlemenin tek yolu budur. Ayrıca BM Şartı ve uluslararası hukuka uygun olarak Ukrayna’da adil bir barış sağlanması çağrısında da bulunuyorum.” diye konuştu.
Jeopolitik bölünmelerin, bocalayan küresel ekonomiyi etkileyen önemli bir risk faktörü olduğuna işaret eden Guterres, siyasi istikrarsızlıkların ekonomik güvensizliği artırdığının altını çizdi.
Guterres, eşitsizlik ve adaletsizliğin çok yüksek seviyelere ulaştığını vurgulayarak bunun da sürdürülebilir kalkınmanın önünde ciddi bir engel olduğunu söyledi.
BM Güvenlik Konseyi’nden Bretton Woods sistemine kadar küresel yönetişim kurumları ve bunların çerçevelerinin 80 yıl önce oluşturulduğunu hatırlatan Guterres, şöyle devam etti:
“Dede ve nenelerimiz için kurduğumuz bir sistemle torunlarımıza bir gelecek inşa edemeyiz. BM, bu yıl BM Şartı ve uluslararası hukuka dayalı olarak eşitlik ve dayanışma temelinde bunları güncel hale getirme çabalarına tam anlamıyla odaklandı. Eylülde çözümlere odaklanacak Geleceğin Zirvesi’ne ev sahipliği yapacağız. Zirve, küresel finans mimarisini günümüzün zorluklarına yanıt verebilecek ve günümüz dünyasını temsil edecek hale getirecek temel reformları ele alacak. Güvenlik Konseyi’nde yapılacak reformlar ve önerilen Barış İçin Yeni Gündem, çatışmaların önlenmesi ile sonlandırılmasına, jeopolitik ilişkilerin yeniden dengelenmesine ve gelişmekte olan ülkelere küresel sahnede orantılı bir söz hakkı verilmesine yardımcı olacak.”
Guterres, WEF zirvesinin bu yılki teması olan “Güvenin Yeniden İnşası”nın bir gecede gerçekleşmeyeceğini ancak bunun hem gerekli hem de mümkün olduğuna inandığını söyledi.