Ankaragücü Başkanı Faruk Koca’nın bazen bir konuda inat ettiği durumlar oluyor. Savunduğu konuları veya kişileri; bıkmadan, usanmadan, koruyor, kolluyor. Ben Tolunay Kafkas olayında da öyle olmasından korkuyordum. Çok şükür olmadı! Tolunay Kafkas’ı takımda tutmaması ve yollarını geç de olsa ayırması hem kulüp menfaatleri için, hem de kendi menfaatleri için çok ama çok iyi oldu. Hemen aksiyon aldı, Kafkas’la yolları ayırdı ve Emre Belözoğlu ile anlaştı.
Emre Belözoğlu, mevcutta kulübün ilk tercihiydi. Emre Yıldız ile birlikte direkt ona yöneldiler ve işi hemen bitirdiler. Rıza Çalımbay ise daha sonraki tercihti. İlk gün sağ kolu Bülent Albayrak’la görüştüm. “Teklif gelmedi” dedi. “Gelse sizin mutlaka haberiniz olurdu değil mi?” diye sordum. “Elbette olurdu” dedi.
Ancak olayın tabii evveliyatı var. Benim aldığım bilgilere göre Başkan Faruk Koca, Recep Uçar’ın futbol sistemini ve kişiliğini çok beğeniyormuş. Hatta teyitli bilgi değil ama kendisine, Kayserispor ile anlaşmadan önce bir yoklama da yapılmış ve olumlu cevap alınmış. Ama Recep Uçar, Kayseri’ye gidince bu alternatif ortadan kalkmış. Bir kere daha söyleyeyim ve yanlış anlama olmasını istemem bu teyitli bir bilgi değil. Ama bize gelen bilgilerin de yanlış olduğuna çok rastlamadım.
Neyse o faslı artık geçtik.
Şimdi en azından Kayserispor maçından sonraki Milli arada yeni hocayla takım ve teknik ekipte bir bütünleşme sağlanabilir. Hatta kısa çapta bir kamp bile düşünülebilir. Tolunay Kafkas ile ilgili son bir şey daha yazayım ve o faslı da kapatayım. Tolunay Kafkas’ı futbol anlamında en çok eleştiren ben oldum. Bunda da kesinlikle haklıydım. Hem futbol yönünden beni tatmin etmiyordu, hem de söylemleriyle yaptıkları birbirine asla uyuşmuyordu. Bu ayrı konu. Ancak Kafkas, giderken çok delikanlıca gitmiş. Karşılıklı anlaşılmış. Bu sezon ki bütün alacaklarını isteyebilecekken istememiş. Peşinatından az bir alacağı varmış. Buna karşılık belgeye filan gerek görmemiş. Benim tahminime göre “Nasıl olsa verirler” demiş ve ayrılmış. Kafkas, kulübün mali yapısını çok iyi biliyordu ve kimsenin mevcut sistemde parasının kulüpte kalmayacağını elbette çözmüştü.
Pazartesi gecesi Radyo Gol’de yayınımız vardı. Merih; “bundan sonra nasıl bir hoca gelmedi?” diye bana sordu. Bende dedim ki; “Bu işin sonu yok. Ancak Rıza Çalımbay kadar tecrübeli, Emre Belözoğlu gibi hırslı ve Hakan Keleş gibi aidiyeti olan 3 ayrı örneğin karışımı bir adam bulabilsek tatmin olurum, ama bulamayız. O yüzden üçünden biri gelmeli” dedim ve Emre Belözoğlu geldi.
Emre Belözoğlu tercihi bana göre çok olumlu bir tercih. Elbette nedenleri var. Birincisi Emre Belözoğlu’nu seversin/sevmezsin o ayrı konu. Ama Türk futbolunda son yılların en önemli markalarından birisidir. Futbolculuğu en üst düzeydi. Çok anlatmaya gerek yok. Hocalığında da Fenerbahçe ve Başakşehir’de çok başarılı oldu. Fenerbahçe’nin o dönemki kadrosuyla şampiyonluğu kıl payı kaçırdı. Başakşehir’e de geçen sezon kupa finali oynattı. Oyun sistemi hücuma dönük. Pas ve göze hoş gelen bir oyun tercihi var. Bunlar bizim istediğimiz şeyler. Ankaragücü taraftarı zaten böyle futbola aç. Mevcut kadroyla bunu yapamayacağını düşünenler mutlaka var. Ama o da artık sorumluluk aldı ve imzayı attı. Çıkacak ve mevcut kadroya göre bir futbol şablonu ortaya koyacak ve camiayı tatmin edecek. Artık güzel futbol izlemek istiyoruz. Çünkü Tolunay Kafkas dönemiyle birlikte inanılmaz bir savunma futbolu izlemeye başladık. Kazanılan maçlarda bile keyif almadığımız, bizi yoran, tribündeki taraftarın keyfini kaçıran bir takım izliyorduk. Bundan sonra artık daha keyifli bir futbol izlemek istiyoruz. Çünkü Belözoğlu futbolu bilen bir isim. Ankaragücü son dönemde kendisine her gelen hocaya, oyuncuya değer kattı. Şimdi Belözoğlu geldi ve kendisi bir futbol ustası. Artık bizde Belözoğlu’ndan kulübe değer katmasını bekliyoruz. Bir de tabii Emre Belözoğlu bir markadır. Böyle olduğu da imza töreninde belli oldu. İzleyemedim ama Bein Sports ve A Spor imza törenini canlı yayından vermiş. TRT Spor verdi mi bilmiyorum. Bu Belözoğlu markasını gösterir.
Ankaragücü camiası başarıya aç. Yıllardır başarı görmedi. O yüzden geçen sezon kupa yarı finalistliği müthiş bir hava getirmişti şehre. Bu sezon kupada daha fazlasını bekliyoruz. Ligde de elbette üst sıralar. Bu istek, bu kadroyla elbette zor. Ama aldığım bilgilere göre Belözoğlu takıma çok hakimmiş, eksikleri, artıları bizler kadar biliyormuş. Mevcut kadroyla Belözoğlu’nun futbol bilgisiyle birlikte iyi sonuçlar gelebilir. Bu potansiyel Belözoğlu’nda var. Işığı görürse, devre arasında yönetim iyi takviyeler yapacaktır. Çünkü başkan Koca’nın da yönetimin de bu gücü var. Özellikle savunma ve 8 numaraya alınacak adamlarla takım farklı bir konuma gelecektir. Ve o zaman biz de artık şöyle koltuklara rahat rahat oturup, keyifli bir Ankaragücü izleme şansını bulabiliriz. İnanın yıllardır bunu çok özledik!..