Dünyada ki yaşananları takip ediyorum.
İnsanlığın, ahlakın, dürüstlüğün ve mertliğin ortada görünmediği dünyayı.
İsrail, ABD, İngiltere ve AB ülkelerinin yaptıkları insanlık dışı davranışları.
Kanı dökülen ve kan ağlayan mazlum insanları.
Onları düşünürken Türk’ün Kurtuluş Savaşını, Kıbrıs Barış Harekâtı bilgileri gözümün önünden geçiyor. Hatırladıkça farkında olduğuma, farkındalığım nedeniyle belleğin (hafıza) önemini bir daha kabul ediyorum. Bu konuda yazdığım geniş araştırmalı “ Türk’ün Hafıza Sorunu” adlı kitabımı hatırladım. Kitabımda da anlattığım gibi hafızanın birey ve toplumların hayatında inkar edilemez önem taşıdığıdır.
Dünya tarihi olduğu gibi milletlerinde tarihi vardır.
Milletlerin tarihi milletlerin belleğidir.
Bellek sayesinde milletler istikbale karşı yürüyüşünü düzenli ve kontrollü yapabilir.
Hafıza bilgi ve tecrübe küpüdür. Geçmişte milletinin veya başka bir milletin başından geçmiş, olumlu veya olumsuz sonuçlanmış her gelişmenin kayıtlı olduğu yerdir (İnsanlarda Hafıza, Devletlerde Arşiv)
Bu nedenle tarihinde belleğinde öneminin farkında olunmalı, onu tozlanmaya, üzerlerinde yabancı otların yeşermesine fırsat verilmemelidir.
Bellek, (Hafıza) kişilerinde milletlerinde hazinesidir. Önemi ve kıymeti bilinen bellek sahibine ve ondan yaralanmak isteyenlere büyük güç verir.
Bu gerçeklerin farkında olan Mustafa Kemal, arkadaşları ve Türk milleti ile istiklal mücadelesine başlarken, belleğindeki bilgi ve tecrübelerle şu kutsal ülkü etrafında birleştiler.
“Türklük – Hürriyet-İstiklal ve istikbal”
Şahlanış harekâtı. Çok acı çekildi, şehitler verildi. Yunan, Fransız, İngiliz, İtalyan vs. düşmanla yılmadan mücadele etti.
Ve Türklük kazandı, Türkler kazandı.
Türkiye Cumhuriyeti kuruldu.
Türk adıyla kurulan 2. Devletti.
Devleti kuranlar, mücadele edenler, can, mal kaybı yaşayanlar, hizmetin en önemlisini, iyisini, büyüğünü yaptım demedi.
Ben şu cepheden şu kahramanlığı yaptım diye de övünmedi.
Hele yaptıkları kahramanlıklar için hiçbir ayrıcalık talepleri olmadı.
Çok küçük azınlık böyle bir rahatsızlığı gösterdi ama silindi gitti.
Zaten vatanseverliğin, milliyetçiliğin ön prensibi vatanını, milletini sevmektir.
Başarının önemli unsuru sevgidir.
Parçalanmadan, bölünmeden, birbirini kötülemeden sevmek…
Bencillik yapmadan, en kahraman kendini görmeden sevmek…
Kendi fikirdaşını (tabii ki, dürüst inanmış, samimi olanı) kendinden aşağıda görmeden sevmek…