2024 yılının altının yılı olacağı yönündeki haberlerin gerçek nedenleri gizlemek için yapıldığını belirten Ekonomist Uğur Civelek, “Olası altın yükselişinin nedeni Ortodoks politikalardan kaynaklı merkez bankalarının faiz kararları değil küresel ve bölgesel jeopolitik nedenlerden kaynaklı olacaktır. Yani yaşanacak altın yükselişinin ana sebeplerini gizlemek için merkez bankalarının faiz kararlarını ortaya koyanlar yine vatandaşı kandırmaya çalışanlardır” diye konuştu.
2024 yılını altının yılı olarak değerlendirmeler yapanların gerçeği gizlemek ve örtbas etmek için uğraştıklarını söyleyen Ekonomist Uğur Civelek, “2024 altının yılı olacaktır. Fakat bu Ortodoks politikalardan kaynaklı olmayacak. Yani Ortodoks ekonomistlerin varsayımları 2024 yılı içerisinde gerek Avrupa merkez bankaları gerekse Amerikan Merkez Bankası (FED) faiz düşürmeye başlayacaklar. Varlık fiyatlarına özellikle 2024’ün ikinci yarısında faiz düşüşü olacağını yansıtmışlardı. Eğer bu olacak ise altın üzerindeki faiz baskısı kalkar, önü açılır 2 bin 500 dolara doğru koşar. Ortodoks ekonomi politikaları savunanların altının yılı gerekçesi bu. Enflasyon baskısı nedeni ile insanlar altını güvenli liman olarak görür ve altın fiyatları yukarı doğru hareket eder. Ortodoks politikaları savunanların bahsettiği yükseliş böyle bir yükseliş değil. Yani günlerdir ekranlarda veya merkez medyada yer alan yükseliş enflasyonist bir yükselişten kaynaklı değil merkez bankalarının faiz kararıyla alakalı bir yükseliş. Yani faiz düşüşü başlayacak büyüme daha fazla ivme kaybettiği için daha fazla kredi genişlemesine neden olacak ve altının önü açılacak diye yorum yapıyorlar” dedi.
Altındaki yükselişin ana nedenlerinden birisinin de bölgesel savaşlar olduğunu söyleyen Civelek, “Mesela Tayvan nedeni ile ABD ve Çin arası açılıyor başlıklı haberleri geçiyor ana akım medya. Çin ile Rusya her konuda ittifak halinde. Jeopolitik konularda özellikle ve Ortadoğu’daki dengeler değişmeye başlıyor. Kızıldeniz’deki durum da herkesin malumu. Her an Kızıldeniz konusundaki gelişmeler Ortadoğu’daki çatışmanın büyümesine yol açabilir. Bu durumda arz şokları yaşanır ve enflasyon tekrar tetiklenebilir. Bu da ilk işaret fişeğini altında gösterebilir. Altın fiyatlarındaki yükseliş hızlanır, para birimlerine güvensizlik artar ve riskten kaçınma paniği tetiklenir. Bu çok farklı bir senaryo. Bu Ortodoks politikaları savunanların bahsettiği bir yükseliş değil. Bu riski görüyorlar fakat paniği önlemek için olmayan altının artışı kontrollü olacak demek için o yönde haberler yayıyorlar” ifadelerine yer verdi.
Altındaki olası yükselişin ABD seçimi ve olası ticaret savaşlarının tekrar başlamasına da bağlı olabileceğini belirten Civelek, “Altındaki yükselişin bir başka nedeni de dünyada emtia fiyatlarının üzerinde kurdukları baskıyı kırar, emtialar petrol başta olmak üzere yeniden yukarı yönlü hareket edebilir. Bu da enflasyonisttir ve faiz düşüşlerini ortadan kaldırır. Bir diğer senaryo ise 2024 ABD başkanlık seçimleri var. Trump’ın şansı Biden’e göre daha fazla. Aday belirlemekte zorlanıyorlar Trump karşısında. Trump’ın seçilmesi ticaret savaşlarını tekrar gündeme sokar ve korumacılık politikalarını devreye sokabilir. Korumacılık anlayışı enflasyonu da beraberinde getirir. Enflasyon da altın fiyatlarını uçurur. Riskli varlıklardan kaçış altına koşuş başlar” ifadelerini kullandı.
Altın fiyatlarındaki yükselişin nedenini merkez bankalarının faiz kararlarına bağlamanın gerçeklikle alakasız bir senaryo olduğunu söyleyen Civelek, “Olası altın yükselişinin nedeni Ortodoks politikalardan kaynaklı merkez bankalarının faiz kararları değil küresel ve bölgesel jeopolitik nedenlerden kaynaklı olacaktır. Yani yaşanacak altın yükselişinin ana sebeplerini gizlemek için merkez bankalarının faiz kararlarını ortaya koyanlar yine vatandaşı kandırmaya çalışanlardır. Altında kontrollü bir yükseliş imajı çizmek ve gerçeği manipüle etmek için çaba harcıyorlar. Altının yükselişi ABD’nin güç kaybetmesi ve enflasyonunun durdurulaması ile alakalı” dedi.