Sevgili okurlarım, Konuşma, insanların aklını kullanma sanatıdır. Yeri geldiği zaman, konuşmanın ve susmanın zamanını bilmek insanlar için en büyük meziyettir. Dile hâkimiyet, sahibini yüceltir. Konuşma organı olan dili gelişigüzel ve uluorta kullanmak ise, sahibini toplum içinde şahsiyetsiz ve seviyesiz kılar. Türkçemizde şöyle güzel bir ifade vardır: “Söz bilirsen söz söyle sözünden ibret alsınlar, söz bilmezsen sükût eyle seni bir adam sansınlar.” Konuşma üslubu; insanın kişiliğini, seviyesini ve seciyesini sergiler.Günümüzde, herhangi bir konu hakkında, bilende bilmeyende, fikir beyan ediyor ve ağzı olan konuşuyor. Hz. Ali der ki; ; , “Fakirin yanında malından söz etme…
Hastanın yanında sağlığını övme… Dertlinin yanında mutluluğunu anlatma… Mahkûmun yanında özgürlüğünü söyleme… Çocuksuz kimsenin yanında çocuklarından söz etme… Yetimin yanında ana/babandan söz etme…” Herkesçe bilindiği üzere atasözleri ülkemizde çok yaygın olarak kullanılmaktadır. Atalarımız zamanında deneyimlerini ve gözlemledikleri şeyleri harmanlayarak ortaya bu kısa ve özlü sözleri çıkarmışlardır. Bu atasözlerinden biri de söz gümüşse sükût altındır atasözüdür. Peki, bu atasözü ne anlama geliyor? Söz gümüşse sükût altındır atasözü; “konuşmak her ne kadar güzel olsa da, bazen doğru zamanda susmasını bilmek daha önemlidir” anlamına gelmektedir. Bazı insanlar çok güzel konuşmalarına rağmen, bazen ne zaman susmaları gerektiğini bilmezler. Fakat doğru yerde ve doğru zamanda susmayı bilmek, güzel ve doğru konuşmaktan daha önemli olabilir. Her insanın güzel konuşmayı öğrendiği kadar, susmayı da öğrenmesi ve gerektiğinde konuşmanın zamanını da bilmesi gerekir. Aynı zamanda çok konuşan insanlar için bu durum bazen kötü sonuçlar doğurabilir. İnsanlar çok konuşarak mutsuz olmaktansa, bazen susmayı bilerek mutlu olmayı tercih etmelidirler. “Söz Gümüşse sükût altındır” Atasözünün Kısaca Açıklaması; Güzel konuşuyor olabilirsin ama susmasını da bilmelisin, söz gümüşse sükût altındır. Bilhassa devleti ve hükümeti yönetenler, ülkenin sorunlarını çok iyi bilmeli, düzgün ve az konuşmalı, yeri geldiği zaman sinirlerine hâkim olmalı ve konuşurken vatandaşa devletin sıcaklığını hissettirmelidirler. Dile hâkimiyet, sahibini yüceltir.