Nefret söylemleri ders kitaplarından çıkarılmalı

Şiddete karşı kadın-erkek dayanışması kararı veren Kadın ve Mücadele Derneği ile Şiddetsiz Toplum Derneği temsilcileri Türk Tabipleri Birliği’ni ziyaret etti. Ziyarette, şiddete karşı alınması gereken önlemler, kamu yönetimleri ile demokratik kitle örgütleri (STK) arasında kurulabilecek iletişim ve iş birliği, şiddetin önlenmesinde örgün ve yaygın eğitim programları, kamu spotları, yazılı, sesli, görsel ve sosyal medyanın önemi ve katkıları üzerinde duruldu. Türk Tabipleri Birliği’nden, Genel Sekreter Prof. Dr. Vedat Bulut ile Türk Tabipleri Birliği  Kadın Kolu ve İnsan Hakları Kolu üyesi Dr. Ayşe Uğurlu, Kadın ve Mücadele Derneği Genel Başkanı Av. Melek Neslihan Özfidan, üye Av. Gülseren Tunç, Şiddetsiz Toplum Derneği Başkanı Rıza Sümer, Genel Sekreter Azime Arıkan, üye Gülten Karadoğan Hatipoğlu ve Onur Kurulu üyesi Erdal Gülöz’ün  hazır bulunduğu ziyarette şiddetin önlenebilir bir halk sağlığı sorunu olduğu üzerinde duruldu.
ŞİDDET ÖNLENEBİLİR HALK SAĞLIĞI SORUNUDURToplantıda ders kitapları ve diğer yayınlardan nefret söylemlerinin çıkarılması gerektiğine dikkat çekildi. Bununla birlikte şiddetin engellenmesi için örgün ve yaygın eğitim programları ve kamu spotlarından yararlanılması gerektiği; bu hususta yazılı, sesli, görsel ve sosyal medyadan destek alınabilineceği üzerinde duruldu. Toplumda görünen şiddetin yanında bir de görünmeyen şiddet çeşitlerinin bulunmakta olduğu böylece intihar olaylarının da arttığına dikkat çekildi. Şiddeti engellemenin toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasında yattığının dile getirildiği toplantıda; bazı yörelerde, kız çocuklarının önemsenmeyip ihmalden dolayı ölmekte olduğuna dikkat çekilere kutuplaştırılarak, ötekileştirilerek insana yönelik şiddetin yoğunlaştırılmakta ve özendirilmekte olduğu söylendi. Bu tür kutuplaştırmaların insanları gergin duruma getirdiği ve şiddete yönelimini artırdığı belirtildi.
HAYVANA YÖNELİK ŞİDDET TIRMANIŞTA: CEZALAR CAYDIRICI DEĞİLEkolojik şiddet ve hayvana yönelik şiddete de değinilen toplantıda cezalar caydırıcı olmadığına dikkat çekilerek her şiddet eyleminin hukukta mutlaka bir karşılığı, bir cezası bulunması gerektiği üzerinde duruldu. Hapis cezalarının, şiddet yapanı iyileştirmemekte, topluma kazandırmada etkili olmadığı belitildi. Ziyaretin sonunda Rıza Sümer, Dr. Ayşe Uğurlu’ya, “Anneler ve Gözyaşları” isimli kitabını hediye etti.