Türk Psikologlar Derneği (TPD), psikolog unvanının korunması, bilimsel temelli mesleki hakların belirlenmesi, diğer alanlar ile mesleki sınırlarının net olarak çizilmesi sağlayacak ve psikologların olduğu kadar danışanların da hakları koruma altına alacak Psikologlar Meslek Yasası için Anıtpark’ta basın toplantısı düzenledi. Toplantı, İYİ Parti Genel İdare Kurulu Üyesi Kübra Dursun, CHP Parti Meclis Üyesi Erbil Aydınlık, CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer ve İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Taner Demiray’ın da katılımıyla gerçekleşti.
Programda konuşma yapan CHP Parti Meclis Üyesi Erbil Aydınlık, ihtiyaç duyulan her alanda, karşılık beklemeden, dayanışma ruhuyla psikolojik destek hizmeti sunan psikologların haklı ve meşru taleplerinin duyulmasını, desteklenmesini ve karşılanmasını da beklediklerini belirterek, psikologların taleplerini şöyle sıraladı;
· 50 yıla yakın süredir mücadelesi verilen Psikologlar Meslek Yasası’nın en kısa zamanda çıkarılmalı,
· Bilimsel, önleyici, koruyucu, kapsayıcı ruh sağlığı hizmeti sunulmasını sağlayacak, danışan merkezli ve hak temelli bir “Ruh Sağlığı Yasası”nın ülkemize en kısa sürede kazandırılmalı,
· Her bireyin, her ailenin ihtiyaç duyduğunda psikolog talebini karşılayabilecek, yeterli sayıda psikoloğun tüm kamu kurumlarında istihdam edilmeli,
· Psikologlara serbest çalışma hakkı verilmeli, ve buna uygun olarak sağlık meslekleri mevzuatının lisans eğitimi temel alınarak, uzmanlık alanlarının ise ek maddelerle düzenlenerek güncellenmeli,
· Koruyucu, önleyici ruh sağlığı müdahalelerine öncelik verilmesi amacıyla her kurum ve kuruluşta psikolojik destek hizmetlerini yürütecek psikolog sayısında artışa gidilmeli,
· Toplu sözleşmelerde imzalanan maddelerin tüm kamu kurumlarında görev yapan psikologları da kapsamalı,
· Tüm kamu kurumlarında psikolog olarak görev yapanlara ek sosyal hizmet tazminatı ödenmeli,
· Psikoloji eğitiminde düzeyin yükseltilmesi için lisans eğitim tercihlerinde sıralama ve puan barajı getirilmeli.
Programda konuşma yapan Türk Psikologlar Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Cem Şafak, Türkiye’de son yıllarda giderek artan yoksulluk, genç işsizliği, tırmanan şiddet olayları, ülkede ve bölgede yaşanan afetler ve beraberinde gelen insani krizler gibi nedenlerle toplum düzeyinde psikolojik iyi oluş halinin kötüye gidip bireylerin de psikolojik desteğe ihtiyaçlarının arttığının altını çizerek, “Bu durumu yansıtır şekilde Türkiye’de antidepresan kullanımı her yıl artmaktadır. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre 2009’dan 2020’ye antidepresan kullanımı yaklaşık %70 artış göstermiştir. Aynı zamanda pandemi ve deprem gibi afetler de psikolojik destek hizmetlerine ve psikologlara yönelik talebi artırmaktadır. Fakat kamu kurumlarında bu talebi karşılayacak yeterli sayıda psikoloğun istihdam edilmediğini, konuyla ilgili kamuoyundan yansıyan şikayet ve taleplerde görmekteyiz. Ruh sağlığı sorunları, sağaltılması en maliyetli sağlık hizmetleri arasında yer almaktadır. Bu ihtiyaçların giderilebilmesi ve sağlık harcamalarının koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında azaltılabilmesi için psikolog istihdamının artırılması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
‘BU ÜLKEDE HERKES RUH SAĞLIĞI UZMANI’Toplumun talebini karşılayacak yeterli sayıda psikoloğun istihdam edilmemesinin yarattığı boşluğu sağlık alanında ehliyeti olmayan, sözde uygulamalarıyla sağlığa zarar veren kişi, grup ve oluşumlarca doldurulduğunu belirten Şafak, “Mesleki kimlik tam oturmadığı için tüm benzer meslekleri bir torbaya koyuyorlar ve herkes her işi yapıyor. Bu sınırların kanunen belirli olmaması nedeniyle diğer meslek mensuplarıyla da bir sürtüşme ortaya çıkıyor. Bu boşluğu doldurmaya yönelik bazı farklı alanlar ortaya çıkıyor. Biz bunlarla mücadele etmek zorunda değiliz. Bu ülkede herkes ruh sağlığı uzmanı. Gerçek psikolog ve psikiyatristler bunu daha alçak sesle söylüyor. Sahte psikologların mağdur ettiği kişiler doğru yardım alabilmek için psikoloğa başvurmak durumunda kalmakta, böylece birey ve toplum sağlığıyla birlikte, sağlık sistemi de her açıdan zarara uğratılmaktadır. Bu boşluğu kapatmanın tek çaresi ‘Psikologlar Meslek Yasası’nın öncelikli olarak çıkarılmasıdır. Böylece psikolog unvanının korunması, bilimsel temelli yaklaşımla faydası kanıtlanmış uygulamaların yapılması, mesleki hakların belirlenmesi, diğer alanlar ile mesleki sınırlarının net olarak çizilmesi sağlanacak, psikologların olduğu kadar danışanların da hakları koruma altına alacaktır” dedi.
‘RUH SAĞLIĞI YASASI BİR AN ÖNCE ÇIKARILMALI’Psikologların ruh sağlığı meslek mensupları arasında yer almasını ve hizmet vermesini güvence altına alacak olan “Ruh Sağlığı Yasası”nın da bir an önce çıkarılması beklentisinde olduklarını belirten Şafak, “Psikoloji uygulamalı bir bilimdir. Bilimsel ölçütlere uymayan ve kalabalık Psikoloji bölümlerinde uygulamalı eğitim, gerektiği gibi verilememektedir. Plansız kontenjan artışı, bölümlerde eğitim kalitesinin denetimini de zorlaştırmaktadır. YÖK nezdinde psikoloji bölümlerinin akreditasyonu için yetkilendirilmiş kuruluş olarak, üniversitelerimizdeki psikoloji bölümlerinin eğitim kalitesiyle yakından ilgiliyiz. Psikoloji bölümlerine baraj ve puan sıralamasıyla birlikte, kontenjan sınırlaması acilen getirilmelidir” diye konuştu.