Zorba mısınız?

Genellikle okul çağındaki çocuklar arasında rastladığımız zorbalık, yaş ilerledikçe de sürdürülebilen, toplumda hemen hemen her yaş grubunda rastlanan ciddi bir sağlık sorunu olarak görülmelidir. 
Nedir zorbalık diye literatür taraması yaptığımda, en sık Dan Olweus’un tanımı ile karşılaştım.
Olweus zorbalığı şu şekilde ifade etmiş:
Bir grup veya birey tarafından rahatsızlık vermek amacıyla gerçekleştirilen, tekrarlayan saldırgan, olumsuz davranışlardır. 
Kasıtlılık, tekrarlama ve güç dengesizliği ile karakterize edilen zorbalık eylemindeki güç dengesizliği kavramı yaptığım okumalarda haliyle beni düşündürdü. Burada güç dengesizliğinden kastedilen sanıyorum zorbalığı yapan kişideki güçsüzlükten, zayıf karakterden ileri geliyor diye bir çıkarımda bulundum.
Fiziksel, sözel, sosyal ve siber zorbalık olarak belli gruplandırmalarla sınıflandırılan zorbalık temelinde, sanıyorum ki ihmal edilmişlik, görülmemişlik, sesini duyuramamışlık, kendini bir türlü tamamlayamamış, gerçekleştirememişlik yatıyor.
İşte yukarıda bahsettiğim sesini duyuramamış, önemsenmemiş, dinlenmemiş insanlar, çocukluktan yetişkinliğe bu zorbalık döngüsünde ziyan ediyorlar kendilerini.
Kişisel fikrim, zorba olarak tanımlayabileceğimiz insanların esasında öfkelerinin kendilerine olduğu. İçlerindeki öfke ve mutsuzluk duygusunu yansıtmak için zorbalık yapacakları kişileri araç olarak kullandıkları. 
Eğer siz de içinizde o yalnız, öfkeli ve mutsuz insanı fark ediyorsanız, bu duygularınızı bir başkasına yöneltmektense, hislerinizi yönetmeyi, duygularınızın sebebini araştırıp bulmayı ve hem kendinize, hem bir başkasına zorbalık yapmaktan uzaklaşmayı öneriyorum size. 
Zorbalığı önlemek için empatiyi, hoşgörüyü ve en önemlisi de saygıyı hayatınızdan eksik etmeyin.
Kalın sağlıcakla.