2. Uluslararası ESCO Sempozyumu İstanbul’da Başladı

Etkinlik, enerji verimliliğinin yalnızca iklim krizini değil, aynı zamanda enerji arz güvenliğini, ekonomik kırılganlıkları ve sosyal eşitsizlikleri çözmedeki rolünü gündeme taşıyor.
Enerji verimliliği artık bir tercih değil, zorunlulukSempozyumun açılış konuşmasını yapan EYODER Yönetim Kurulu Başkanı Onur Ünlü, dünyada aynı anda birden fazla krizin yaşandığını ve bu krizlerin giderek daha çok iç içe geçtiğini söyledi. Ünlü, “İklim değişikliği, enerji güvenliği sorunları, ekonomik belirsizlikler ve jeopolitik gerilimler artık izole olaylar değil. Bu çoklu kriz ortamında, enerji verimliliği hem çevresel hem ekonomik hem de toplumsal fayda sağlayan bütünsel bir çözüm aracı olarak öne çıkıyor,” dedi.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın verilerine de atıf yapan Ünlü, “Küresel iklim hedeflerine ulaşmak için gereken emisyon azaltımının %40’ı yalnızca enerji verimliliği önlemleriyle sağlanabilir,” ifadelerini kullandı. Ünlü ayrıca, enerji verimliliğinin çevresel etkiler kadar ekonomik ve toplumsal etkilerinin de göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Karbonsuz ekonomi hedefinde enerji verimliliği kilit noktadaSempozyumda, enerji verimliliği ve karbon salımı azaltımı arasındaki güçlü ilişkiye de dikkat çekildi. Türkiye, 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda yeşil dönüşüm politikalarına hız verirken, enerji verimliliğini bu dönüşümün temel taşı olarak konumlandırıyor. Bu kapsamda, sanayiden binalara, ulaşımdan tarıma kadar pek çok sektörde verimlilik artırıcı yatırımlar öncelikli hale geliyor.
EYODER Başkanı Onur Ünlü, enerji verimliliğinin karbon salımını düşürmesinin yanında, enerji ithalatını azaltarak Türkiye’nin cari açığının kapatılmasına da katkı sunduğunu söyledi. “Her birim enerji tasarrufu, ülkenin dışa bağımlılığını azaltıyor. Bu da hem ekonomik bağımsızlık hem de stratejik güvenlik anlamına geliyor,” diye konuştu.
Enerji hizmet şirketleri (ESCO) küresel pazarda büyüyorSempozyumda, enerji hizmet şirketlerinin (ESCO) büyüyen küresel pazar içindeki rolü de tartışıldı. Dünya genelinde enerji verimliliğine yapılan yatırımlar yıldan yıla artarken, bu yatırımların büyük bölümü ESCO’lar tarafından üstleniliyor. Türkiye’de de bu alandaki bilgi birikimi ve uygulama deneyimi artmış durumda. EYODER, Türkiye’nin bu birikimini yurtdışına taşıma vizyonu doğrultusunda üyelerinin küresel pazarlarda daha etkin rol almasını hedefliyor.
Ünlü, Avrupa Birliği’nin güncel Enerji Verimliliği Direktifi’ne atıf yaparak, Avrupa ülkelerinde bu alanda açılan fırsatların Türkiye’deki şirketler için önemli birer iş kapısı haline geldiğini belirtti. “Türk şirketleri, yalnızca yurt içinde değil, yurt dışında da sürdürülebilir enerji çözümleri sunabilir hale geldi,” dedi.
Kamusal dönüşümde belediyelere ve kamu binalarına büyük rol düşüyorEtkinlikte, kamu kurumlarının enerji verimliliğinde öncü rol üstlenmesi gerektiği vurgulandı. Yerel yönetimlerin sahip olduğu bina stokları ve altyapılar, büyük oranda enerji tüketimine neden oluyor. Bu yapılarda gerçekleştirilecek verimlilik yatırımları, hem kamu bütçesini rahatlatıyor hem de toplumsal farkındalık yaratıyor.
Enerji verimliliği yatırımlarında performans esaslı sözleşmelerin öne çıkmasının, özellikle yerel yönetimlerin bütçe kısıtlarını aşmasına imkân sağladığı belirtiliyor. Bu model sayesinde, yatırımlar kendi yarattığı tasarruflarla finanse ediliyor.
Yatırım ihtiyacı 20 milyar doları aşacakTürkiye’nin Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı kapsamında 2030 yılına kadar birincil enerji tüketiminde %16’lık bir azalma hedefi bulunuyor. Bu hedefe ulaşabilmek için 20 milyar doların üzerinde yatırım yapılması gerekiyor. Bu yatırımların büyük kısmı özel sektör eliyle gerçekleşeceği için, enerji hizmet şirketlerinin iş hacminde ciddi artış bekleniyor.
Finansal sürdürülebilirlik, sempozyumun öne çıkan konularından biri oldu. Yatırımların sigorta modelleriyle ve devlet destekli finansman yapılarıyla desteklenmesi, özel sektörün bu alanda daha fazla sorumluluk üstlenmesini mümkün kılacak.
Dünyadan önemli isimler sempozyumda bir araya geldiSempozyumun açılış konuşmalarında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Ahmet Berat Çonkar, Global ESCO Network Eş Başkanı Søren Lütken, BM Kalkınma Koordinasyon Ofisi Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü Gwi-Yeop Son ve UNEP İklim Değişikliği Bölümü Direktörü Martin Krause yer aldı. Bu katılım, sempozyumun küresel ölçekte nasıl bir ilgi gördüğünü ve önemsendiğini ortaya koydu.
Etkinlik kapsamında ayrıca, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör temsilcileri bir araya gelerek sektörel iş birliklerinin geliştirilmesi için paneller ve oturumlar düzenliyor. 8 Mayıs’ta yapılacak B2B görüşmelerle, sempozyumun iş birliği ve yatırım zeminine katkı sağlaması bekleniyor.
İstanbul, sürdürülebilir geleceğin buluşma noktası oluyorİstanbul’un ev sahipliği yaptığı 2. Uluslararası ESCO Sempozyumu, şehrin sürdürülebilirlik vizyonunu da ortaya koyuyor. Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji gibi alanlarda İstanbul’un, hem bölgesel hem küresel ölçekte referans noktası haline gelmesi hedefleniyor. Bu hedef doğrultusunda benzer organizasyonların artarak devam etmesi planlanıyor.
EYODER Hakkında2010 yılında kurulan Enerji Verimliliği ve Yönetimi Derneği (EYODER), enerji verimliliği sektörünün gelişimi için önemli çalışmalar yapmaktadır. EYODER, Türkiye’de enerji hizmet şirketlerini temsil eden tek sivil toplum kuruluşu olma özelliğine sahiptir. Enerji verimliliği konusunda mevzuat analizleri, piyasa geliştirme çalışmaları, uluslararası standartlara uygun mesleki eğitimler ve bilinçlendirme faaliyetleri yürüten dernek, sektördeki tüm paydaşları bir araya getirerek enerji verimliliğinin yaygınlaştırılmasına katkı sağlamaktadır.