Jeoloji Mühendisleri Odası bu yıl 76’sı düzenlenen ‘Uluslararası Jeoloji Kurultayı’nı geçtiğimiz hafta gerçekleştirdi. Kurultayın ana teması ‘Afetlere Dayanıklı Kentler’ oldu. Kurultaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, “Kurultayda toplamda 41 ana oturum vardı. Her birisi ayrı ayrı konu başlıkları olmak üzere beyin jimnastiği yaptık, tartıştık. 11 sözlü olmak üzere 460’a yakın sunum gerçekleşti. 2 panel yaptık. Bir tanesi kriz yönetiminde risk yönetimine başlıklı. Bu panelde artık kriz yönetiminden çıkıp risk yönetimine geçişi önceleyen, afet riskini azaltmak için yapılması gerekenler üzerinde durduk” dedi. Tokat’ta yaşanan depremlere ilişkin ise uyarılarda bulunan Alan, “Tokat ve özellikle kırsal alanında yapı stokumuz ne yazık ki depremlere karşı dirençli değil. Fakat daha önemlisi zemin açısından da sorunlu pek çok alan var. Zemin olası büyük bir deprem etkilerini büyütme potansiyeline var. Bu zeminler üzerinde ise pek çok sayıda yerleşim var. 7 ve üzeri bir depremde büyük can kayıplarıyla yine karşı karşıya kalabiliriz” diye konuştu.
Dolu dolu bir kurultay süreci geçirdiklerini söyleyen Alan, “Bir hafta süren çok önemli konu başlıklarını ele aldığımız kurultayımızı gerçekleştirdik. 76. Türkiye Jeoloji Kurultayımızın ana teması ‘Afet Dirençli Kentler’di. Buradaki temel amacımız özellikle ülkemiz gibi aktif tektonik kuşak üzerine olan ve sıklıkla da depremlerle sarsılan ve diğer doğal afetlerle de karşı karşıya olan ülkemizde afet risklerini azaltmak için neler yapabiliriz, bugüne kadar neler yaptık konuları üzerinde durduk. Alınan tedbirleri nasıl geliştirebiliriz diye kafa yorduk. Kurultayda toplamda 41 ana oturum vardı. Her birisi ayrı ayrı konu başlıkları olmak üzere beyin jimnastiği yaptık, tartıştık. 11 sözlü olmak üzere 460’a yakın sunum gerçekleşti. 2 panel yaptık. Bir tanesi kriz yönetiminde risk yönetimine başlıklı. Bu panelde artık kriz yönetiminden çıkıp risk yönetimine geçişi önceleyen, afet riskini azaltmak için yapılması gerekenler üzerinde durduk. AFAD, Kandilli, odamızın Deprem Danışma Kurulu gibi birçok alanında otorite olmuş kurumlar görüşlerini sundu. Bir diğer panel ise madencilik üzerineydi. Burada da özellikle sanayileşmede madenciliğin rolünü tartıştık. Yani dolu dolu bir kurultay gerçekleştirdiğimizi söyleyebilirim” ifadelerini kullandı.
“Tabi biz bu kurultayı gerçekleştirirken Turhal ve Suluyurt’ta depremler meydana geldi” diyen Alan, son olarak şunları söyledi:
“Tokat ilimizde bir hareketlilik var. Geçen hafta Suluyurt’ta, pazar günü ise Turhal’da bir deprem meydana geldi. Bu ara özellikle Tokat’ın batısında yer alan bazı aktif fay hatlarında hareketlilik söz konusu. Tabi en çok merak edilen ise bu depremlerin beklenen Marmara depremine bir etkisi olup olmayacağı. Bu depremlerin Marmara depremleri ile bir alakası yok. Bu Kuzey Anadolu’dan Orta Anadolu’ya doğru açılan faylar var. O fayların üzerinde meydana gelen depremler. Fakat bu faylar daha büyük depremler üretme potansiyeline sahip. Bazıları daha kısa ama sonuç itibari ile Tokat ve çevresini tedirgin eden depremler yaşandı. Tokat ve özellikle kırsal alanında yapı stokumuz ne yazık ki depremlere karşı dirençli değil. Fakat daha önemlisi zemin açısından da sorunlu pek çok alan var. Zemin olası büyük bir deprem etkilerini büyütme potansiyeline var. Bu zeminler üzerinde ise pek çok sayıda yerleşim var. 7 ve üzeri bir depremde büyük can kayıplarıyla yine karşı karşıya kalabiliriz.”