Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Sekreteri Özgür Aras, emekli ve sabit ücretlilerin seçim değil geçim derdinde olduğunu ifade etti. Özellikle emeklilerin çok büyük sıkıntılar çektiğini belirtti.
Yurttaşın ana gündeminin seçim değil geçim olduğunu belirten Aras, “Ülkedeki ekonomik kriz, açlık, yoksulluk, işsizlik ve enflasyon 31 Mart yerel seçimlerinin önüne geçti. Yurttaşlar; seçim öncesinde de sonrasında da açlık-yoksulluk arasına sıkıştırıldı. İktidar, yurttaşların gerçek gündemi olan, dar ve sabit gelirli aleyhine yaşanan ekonomik krizi seçim gündemiyle örtemez. Seçimden sonra iş, ekmek ve yaşam mücadelesi daha da ağırlaşacak. Ekonomik krizin doruğa ulaştığı ve yıkıcı etkilerinin ciddi şekilde hissedildiği yıllar geride kalmamış işçi, memur ve emeklilerin yıllık zam oranları, büyük ölçüde açlık ve yoksulluk sınırı altında kaldı. Temel tüketim ürünlerine peş peşe gelen zamlarla halkın satın alma gücü daha önce hiç olmadığı kadar düştü. Ekonomi her geçen gün kötüye gidiyor, ardı ardına gelen zamlar ocakları söndürüyor. Döviz kurundaki ani artışlar Türk lirasını pula çevirdi” değerlendirmesinde bulundu.
“Toplumun büyük bir bölümünü oluşturan üretici, esnaf, emekli, memur, işçi gelecekten umutsuz hale getirildi” diyen Aras şöyle devam etti:
“İktidarın acımazlığını ve adaletsizliğini, asgari ücretin 7 bin lira altındaki ortalama 10 bin liralık emekli aylığı özetliyor. Promosyon, bayram ikramiyesi gibi vaatler emeklinin geçim derdini bitirmediği gibi emeklileri daha da öfkelendiriyor. İktidarın, açlık sınırı altındaki maaş savunması da ekonomik kriz ve bütçe açığı açıklaması da inandırıcı değil. Emeklilere asgari ücret düzeyinde aylığı çok görenler kamuda cömert harcamalar ve yandaş müteahhitlere servet akıtıyor. TÜİK’e göre kişi başı milli gelir 13 bin 110 dolar oldu. Bu ortalamanın herkese eşit dağıtılmadığının altını çiziyoruz. İktidar, seçim öncesi emeğiyle geçinen 10 milyon asgari ücretlinin aylığını 524 dolara, 6 milyon emeklinin maaşını 308 dolara ve binlerce memurun maaşını 995 dolara düşürmüştür. Üzülerek belirtiyoruz ki milli gelirden emeklilere sadece 3 bin 696 dolar düşüyor.”
Bu ekonomik koşulların en iyi kanıtı olarak Birleşik Kamu-İş’in her ay düzenli olarak yaptığı açlık ve yoksulluk sınırı araştırması olduğunu söyleyen Aras, “2024 Mart ayı açlık sınırı 20 bin 98 liraya, yoksulluk sınırı ise 57 bin 280 liraya yükseldi. 31 Mart sonrasına ertelenmiş birçok zammın olduğunun farkındayız. Şekerden yağa, etten benzine her kalemde günlük fiyat artışları yaşanmakta. Esas büyük zamlar, 31 Mart’tan sonra gerçekleşecek. Başta elektrik ve doğalgaza yüksek zamlar yapılacak ve bu durum en çok alt ve orta gelirli kesimleri etkileyecek. İktidar, dar gelirliyi hem enflasyona hem de yüzdelik zamlara ezdirdi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde verilen vaatlerin ucu açık ve ileriye dönük bırakıldığını memurların yok sayıldığını ve görmezden gelindiğini hatırlatıyoruz. Taleplerimiz; 1.derece gelmiş tüm kamu görevlilerine 3600 ek gösterge verilmesini, disiplin affının, gelir vergisinin yüzde15’e sabitlenmesini, 8 bin 77 lira tutarındaki ek ödemenin emeklilik koşullarına yansıtılmasını ve emekli memurlara da verilmesini, memurlara bayram ikramiyesinin, kira ve yol yardımı yapılmasını, polis, asker, infaz koruma memuru vb. sendikaya üye olmasını ve sendika kurma hakkının sağlanmasını istiyoruz. Enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında sefalet düzeyine inen maaşlar ülkenin en önemli gündemidir. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; kamu emekçilerini yoksulluğa, asgari ücretlileri, emeklileri açlığa mahkum eden iktidara karşı yurttaşlar adına taleplerimizin seçim değil geçim derdi olduğunu belirtiyoruz” dedi.