Savaş’ı başlatan da dayağı yiyen de Mısır’ın Cumhurbaşkanı Nasır idi.Önce Savaş ile ilişkili kısa bir kişisel özgeçmiş:Nisan 1965 – Eylül 1966: Genelkurmay İstihbarat Başkanlığında yedek subay olarak görevliBu dönemde İsrailli istihbarat subayları Ankara’ya gelmişler, Türk istihbarat subayları ile bilgi ve belge alış-verişinde bulunmuşlardı. Görüşmelere tercüman olarak katılmış, İsrailli genç havacı yarbay ile ahbap olmuştum. Hava Kuvvetleri İstihbarat Başkan Yardımcısı idi.1 Ekim 1966: Selahattin Beyazıt’ın Mersin’deki Leyland kamyon fabrikasının şirketi Taşıt Sanayi Anonim Şirketinde makine mühendisi olarak çalışmaya başladım. (50 yıl – 1 gün sonra, 2 Eylül 2016 tarihinde emekli oldum.)Taşıt Sanayi şirketinde görevim: Kamyon fabrikasının yanında 30 x 50 mt. büyüklüğünde şoför mahali fabrikasının inşaatı + İsrail’deki (şu anda Savaş bölgesi içinde bulunan Ashdod’da) Leyland fabrikasının fiberglas şoför mahali kalıplarının imalatçısını bulmak ve Mersin’de başka model bir Leyland şoför mahali için anahtar teslimi Teknoloji Transferi antlaşması yaparak 1 Ekim 1967 tarihinden itibaren günde tek vardiyada 4 adet şoför mahali üretir duruma gelmek.Bu görev kapsamında birincisi 17 Kasım 1966 olmak üzere 1967 yılı Haziran sonuna kadar 9 kez gittim İsrail’e. Her seferinde bir haftadan az olmamak üzere toplamda 1.5 ay kalmış oldum, 5 Haziran 1967 günü başlayan, 6 gün süren Savaş öncesi ve hemen sonrasında.Ashdod fabrikasının kalıplarını yapan şirketi buldum: ORLITE Limited. Müdür Uzi Meerovitch, Polonya göçmeni idi, 50 yaşlarında. İki genç mühendis vardı, ikisi de Sabra (İsrail’de doğanlara Sabra denirdi.) Ülke, gerek devletin üst-düzey kadroları gerekse özel sektör yöneticileri, çoğunlukla Avrupa göçmenleri idi. Bunların en kültürlüleri ise Polonya göçmenleri idi. Ben Auschwitz adını o günlerde İsrail’de duydum ve Hitler’in “kitlesel insan öldürme ve gömme” performansını “Polonyalılardan” (Polonya gömenlerine “Polonyalı” diyorlardı.) öğrendim:6 İnsan Öldürme Kampı, SS subayları denetiminde uzman kadrolar, 3.5 yılda 3 milyon YahudiOnun için “1915 yılında olmayan kamplarda, olmayan kadrolarla 7 ayda 1.5 milyon Ermeni” iddiası; komik, absürt, masalımsı ve dezenformasyon ürünüdür. Aptallar söyler, aptallar inanır Konuya döneyim. 1967 yılının ABD Doları ile 25 bin dolar ödeyerek; 1 takım kalıp + Mersin’e gelerek 2 ay kalacak 3 teknik personel ile 12 ay kalacak Türkçe bilen (adı Nagi idi) ustabaşı için, Türkiye’de ödenecek harçlıklar hariç, bir antlaşma yaptık. Hiçbir şey aksamadı ve sonbahardan itibaren Leyland kamyonları Mersin’de üretilen kırmızı-beyaz şoför mahalleri ile piyasaya çıktı. Döviz tasarrufu % 26 idi. 1967 yılının 25 bin doları bugün 6.3 milyon TL !O seyahatlerde gördüklerim ve yaşadıklarım: Savaş’a her gün biraz daha yaklaşıyorduk. Nasır her gün, “İsrail’i yok edeceğiz, denize dökeceğiz” diye haykırıyor; Baba Esat, Suriye’nin Golan Tepelerinden İsrail’e bombalar atıyor Ürdün Kralı da kerhen de olsa daha düşük tonda savaş çığırtkanlığı yapıyordu.Savaş, 5 Haziran sabahı, yerel saatle 8:45’te başladı, 9:00’da bitti. (Devamı yarın)
Recent Comments
Görüntülenecek bir yorum yok.