Yerel seçim hakkındaki düşüncelerim

Yerel seçim sonuçlarının yorumunu sağlıklı yapmak gerekir. Doğrudur, halk tepkisini ortaya koymuştur ve bunda da haklıdır. Yapılması gereken gecikti bile.
Türk insanı yönetenlerine, bugünkü ekonomik, sosyal ve siyasal sorunların sebebi ve sorumlusu biz değiliz, 22 senedir siz yönetiyorsunuz, aynanın karşısına siz geçin dedi.
Sorumlu olduğumuz ailelerimize karşı görevimizi yapamayacak duruma getirdiniz, bunun sıkıntısını biraz da siz yaşayın dedi.
Bu tepki devam eder mi?
Bilindiği gibi yanılmıyorsam 2009 da AKP oyları % 38 e düşmüş bir sonraki seçimde % 47 ye yükselmişti.
Bugünkü durumda farklılıklar var ama olmaz diye bir şey yok. Genel Başkanları durumun farkında olduğunu bildiren konuşma yaptı. Ona dikkat edilmeli.
Diğerlerine gelince;
Başarı kazanan CHP’nin ve onu yönetenlerin, bu partiye yol çizecek kişi, grup veya grupların karakteri, geçmişi ve düşüncesi nedir?
O karakter yapısı insanları nereye götürür?
Veya halk nereye kadar o karakterle yol yürüyebilir?
Dün biri çözüm süreci diyerek aklındakini uygulamaya çalışmıştı.
Bugün bunlarda “ortaklık, ittifak, arkadaşlık, destekçilik” diyerek aynı noktaya taşırlar mı?
O nu görmek gerekir.
Diğer partilerden biri, yakaladığı kısmeti lider ve ekibinin hovardaca kullanmasından sonra kendi ipini kendi çekmiş oldu.
Diğeri de mirasın bitmesi için elinden geleni yapıyor.
Burada en sıkıntılı durumu farklı yerlerde nefes almayan Türk Milliyetçileri yaşamaktadır.
Bir tarafta kırgın ve üzgündürler.
Diğer tarafta ego’ larının şişkinliğinin farkında değiller.
Olanlara karşı mukavemet cephesi kurmak isteyenler çıkar mutlaka.  Ama Ego şişmanlığı nedeniyle, o cepheyi kadük kalma tehlikesine rağmen aynı ildeki Türk Milliyetçilerine duyurmakta başarısız olurlar!
Sınırlı bir tanışma programı yaparlar.
Türkiye’nin ve Türk milliyetçilerinin vatanı ve milleti adına oh demesi için yarınki atmosferde söz ve güç sahibi olması lazım.
Var mı o gücü?
Şu an için yok.
Dağılmış gücü çok ama birlik gücü yok.
Yarınlar için iyi düşünce beslemekten başka şimdilik bir şey yok.
O büyük emeği, kanla canla toparlanmış emeği yeniden toparlayacak, bir araya getirecek, layık olduğu seviyeye çıkarmak için çalışacak yol başçısı lazım.
Var mı?
Şimdilik yok.
Yarınlar.
Yarınlardan Türk Milliyetçisi ümidini hiç kaybetmez.
Bunu deyip de sırt üzeri yatmak mı gerekir!
Eğer biraz daha sırt üstü yatıp gökyüzünü seyrederek hüzünlenilir ise, uzun süreli yatmaktan sırt bölgesi ciğerlere kadar çürümeyi getirebilir.
Allah esirgesin.
Ama bundan sonra Türk Milliyetçilerinin, ulusalcıların, vatanseverlerin dikkat edeceği Yeni Anayasa çalışması olmalıdır.
Nasıl bir anayasa?
Türk kelimesinin çok aza indirileceği bir metin mi?
Allah korusun.
Ama Vatan sevdalıları da uyanık olsun.