Yazın geldiğini müjdeleyen çiçekler rengarenk doğayı kuşatırken, İlkbahar yine yaşamlarımıza teğet geçiyor. Keyifli bir Montenegro seyahatinin ardından ayak bileğimin ” Otur artık oturduğun yerde!” emriyle bir haftadır dinlenmeye çekilmiş bulunuyorum.
Dernek, vakıf çalışmaları, programlar, etkinlikler, yazışmalar, toplantılar derken epeydir kendime zaman ayıramadığımın farkına vardım. İşte bu tam da fırsatı değerlendirip “Canım ben” e dönme zamanı…
Kendim için birşeyler yapmaya, içime dönmeye karar verdiğim bu sakin zaman diliminde telefonumun “Tıkabasa görsellerle doldurdun beni! Hadi hafiflet” uyarısına kulak vermem gerekti.
Geçmişe bakmaya başladığımda ne kadar çok sergiler açmış-katılmış yazılar yazıp röportajlara imza atmış, Sanat Danışmanlığını ya da küratörlüğünü yapmış olduğumu görünce şaşırdığımı itiraf etmeliyim. 2010’da profesyonel olarak başladığım Sanat ve yazın hayatıma ne kadar mükemmel ve değerli işler sığdırmışım. Ve bu arada biricik torunumun büyüten kızıma tam destek olurken…
Ülkeme umut getiren baharın yaza ulaşmayı beklediği günlerde, güneş tutulması ve gezegenlerin dizilişlerinin, açılarının olumlu mu olumsuz mu olacağı tartışılırken geçmişle yüzleşmenin tatlı hayreti içindeyim.
Mütevazi olamayacağım. Çok koşmuşum. Çok el vermişim. Yaşamlara dokunmuş, mutlu olmuş, mutluluk vermişim. “Çok yapıyorsun, bak hak etmiyorlar” demişler; huyum kurusun yine de hoşgörüyle davranmışım.
İlklere imza atmışım. İlk Butik Sergi, ilk fotoğraf-resim sergisi bir arada, ilk sevgiliye yazılan mektuplarla resmin birleştiği sergi, ilk şemsiye üstü sanat sergisi, Ekim Geçidi sergileri, wonderfulARTorganizasyon markamla gerçekleştirdiğim Yasam Hakkı bağış sergileri, ilk interaktif sergiler, 12 yıldır süre gelen Öncü Kadınlarımız sergisine destek, İstanbul Sanat-Magazin Ödül tören ve küratörlüğünü yaptıgım onlarca sergi, 10 yıllık son 4 yılı başkanlıkla geçen Rekreasyon Derneği çalışmaları-etkinlikleri, üniversitelerle yapılan kongre, sergi ve söyleşiler; biri fotoğraf olmak üzere 14 kişisel sergi; Sanatta Engel Yok Vakfı çalışmaları, küratörlüğünü yaptığım Mürefte Sanat Çalıştayı ve sergileri; Eskişehir ve Polatlı çalıştayları…
Anayurt gazetemde köşe yazılarım, yayın hayatı son bulan Efecehaber ve sahiplendiğim Bir Demet Nergis Kültür ve Magazin İnternet gazetelerindeki 20 yılı aşan emeğim; İstanbul Sanat-Magazin Sanat Danışmanlığı ve “Kırmızı Kanepe” yazılarım, sanat haberlerim, Yeni ANA KÜLTÜR Sanat Dergisi sayfam, röportaj ve haberlerim…
Facebook albumlerimi düzenlerken içimden gelerek ve heyecanla ne kadar koştuğumu, değerli ve keyifli zamanlara imza atmış olduğumu görmek beni ihya etti diyebilirim.
Bu yolları benimle aynı amaç ve hedef için yanımda olan dostlarımla yürüdük. İnanç ve güvenleri dolayısıyla kendilerine tek tek sevgimle teşekkür ediyorum.
Dolu dolu ve anlamlı yaşanan bir hayata imza atmış olmanın gururunu taşıyorum.
Steve Jobs ” Harika işler yapabilmenin tek yolu yaptığın işi sevmektir” der.
Sanatla nefes almanın hafifliğiyle koşmaya devam, diyorum.
