Sıtkı Fırat’a vefa

Takvim yapraklarında sıkça karşılaştığımız fotoğraflarıyla, aslında kendisiyle yıllar yılı tanışığız. O, fotoğrafa yürek vermiş, sanatı için kendini yollardan yollara vurmuş bir sanatçı.  Sıtkı Fırat, resimlerinin dokusunu fotoğraflarına da aktaran; objektifini kalem, hayatı tuval yapan çok yönlü sanatçı. Sıtkı Fırat, hem dijital hem analog devrin hakkını vermiş, Anadolu’yu ayağımıza dek getirmiş hocaların hocası. Bir vefa borcumuz olmasın m?
Vefat etmiş sanatçılara olan vefa borcunu ödemek adına “Vefa Sergileri” düzenlemekte olan Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu (TFSF); ilki Dursunali Sarıkoç Vefa Sergisi olmak üzere, Tuğrul Çakar ve Sadık İncesu sergileri ile sürdürmüş olduğu geleneğine 20. yaşında Sıtkı Fırat’ın sergisi ile devam etti.
Türk fotoğrafının kıymetli isimlerinden Sıtkı Fırat için düzenlenen sergi, Sıtkı Fırat’ın oğlu Aykut Fırat’ın da katılımı ile TFSF Ankara Galerisi’nde açılışını yaptı.
‘ARŞİVDEN FOTOĞRAFLARI SEÇERKEN ZAVALLI KALDIK’Açılış konuşmasını yapan TFSF Başkan Yardımcısı Ali Rıza Akalın şöyle konuştu; “Türkiye’de fotoğrafın yaygınlaşması, etkinleşmesi ve giderek örgütlenmesi bakımından özverili fedakarlıkta bulunmuş kişileri hayattayken ödüllendiriyor, onlara karşı duyduğumuz vefayı canlı tutmak adına birtakım anılar bırakıyoruz. Ancak ne var ki hayatta olmayan büyüklerimiz, arkadaşlarımız, kardeşlerimiz de var. Onlara karşı duyduğumuz vefayı ve teşekkürlerimizi ifade etmek adına düzenlediğimiz vefa sergilerinin dördüncüsü, bugün, uzun bir aradan sonra gerçek anlamda bir usta olan Sıtkı Fırat’ın eserlerini ağırlıyor. Ona olan vefa borcumuzu küçücük de olsa ödeyip gelecek nesillere onu belli ölçülerde tanıtabilmek adına bu sergiyi düzenledik. Belli ölçülerde diyorum, çünkü bu sergiye koyacağımız fotoğrafları Aykut Fırat’la birlikte seçerken öylesine zavallı kaldık ki, hangisini gösterecek, hangi birini koyacaktık… Kaldı ki galerimiz de fiziksel olarak bu arşivin yanında zavallı kalıyor. En sonunda, ne kadar geniş bir perspektifi olduğunu göstermek adına Amerika’dan Asya’ya; Avrupa’dan Afrika’ya kadar giden yerlerden fotoğraflar seçerek bu sergiyi açmaya çabaladık.”
Sergideki fotoğraflara ilaveler ekleyerek sergiyi internet ortamına da taşıyacaklarını belirten Akalın, “Sergi, her yerden izlenebilecek. Bu bizi belli ölçülerde rahatlatıyor” dedi. Sıtkı Fırat’ı fotoğraflarıyla tanıdığımızı ancak çok yönlü kişiliğinin resimle başladığının da altını çizen Akalın, “Sıtkı Fırat’a çok geniş perspektiften, çok uzun yıllar, büyük bir duyarlılıkla sürdürdüğü çalışmalar için burada, şu anda bu salonda bulunan öğrencilerinin ve hepimizin adına teşekkür ediyorum” diye konuştu. Akalın, sergiyi hazırlamakta TFSF’ye katkıda bulunan Aykut Fırat’a da teşekkür ederek bir teşekkür belgesi takdim etti.
Açılışta, Akalın, Sıtkı Fırat’ın yakın dostu Zeynel Yeşilay’ı da takdim etti. “Bir elin parmak sayısı kadar fotoğraf sanatçısıydık” diyen Yeşilay, sanatseverlere Sıtkı Fırat ile anılarını anlattı.
‘HATIRLAMAK VE HATIRLATMAK ÇOK GÜZEL’Fırat, şunları söyledi; “Babamın fotoğraf çalışmalarının başlangıcı 1935’lere dayanıyor. Bu eğitimi aldıktan sonra belki de geçim kaygısıyla başladığı fotoğraf çalışmalarına devam etti ve arkasından bunu meslek olarak seçti. Meslek olarak seçtikten sonra ise fotoğrafı sanat olarak görerek, gazeteciliğin ötesinde bir fotoğrafçılıkla; güzel olsun, çirkin olsun ancak estetik olsun kaygısıyla hareket eden ve fotoğrafı Türkiye’de bir sanat disiplini olarak temsil eden ilk isimlerden birisiydi. Bunu tekrardan böyle bir organizasyonla hatırlamak ve hatırlatmak gerçekten çok güzel”
Sıtkı Fırat’a Vefa Sergisi, 17 Kasım tarihine kadar Sıtkı Fırat’ı hatırlamak ve hatırlatmak isteyen sanatseverlerin ziyaretine açık olacak.