Fotoğraf çekmek mi yardım etmek mi?

Bu soru bizlere en çok sorulan sorulardan bir tanesi. Yardıma ihtiyacı olacak birisini görseniz ilk önce ne yaparsınız? Bu arada bu sorunun cevabını foto muhabiri olmaya karar verdiğim günlerde ben de kendime çok çok sormuştum. Mesleğe başladıktan sonra da deneyimli ağabeyler ile bu sohbeti çok kez gerçekleştirmiştik. 
Bu tarz bir durumla eminim ki birçok foto muhabiri karşılaşmıştır. O an neler yaptıklarını ne karar verdiklerini bilemiyorum. Böyle bir durumun dünya çapında tartışıldığı bir olay yaşandı. Fotoğraf hikayeleri ile ilgilenen insanlar Kevin Carter ismini mutlaka duymuştur. O meşhur akbaba ve çocuk fotoğrafını çeken foto muhabiri. Carter, Afrika’da Birleşmiş Milletler görevlileri ile bir noktada çalışırken çektiği o efsane fotoğraf sonrasında çocuğu akbabadan kurtarıp kurmadığı çokça sorgulanmış ve de suçlanmıştır. 
6 Şubat’ta deprem bölgesinde arabada yatıp arabada kalkıyorduk. O kadar yorgunlukla 24 saat dinmeyen ambulans ve iş makinesi sesleri arasında ne kadar uyuyabilirsek o kadar uyuyup sabah çok erken saatte daha gün yeni ağarmaya başlamışken fotoğraf çekmeye başlıyorduk. Yine o sabahların birisinde fotoğraf çektiğimiz bölgeye gelmiş bir yardım ekibiyle karşılaştık. Günlerdir boğazımızdan sabahları sıcak bir şey geçmemişti. Bizim gazeteci olduğumuzu görünce taze demledikleri çaydan bizlere de ikram ettiler. Yardım ekibinden bir arkadaşımız bir gazeteci ile başından geçen bir olayı anlattı ayaküstü bana. 
Ekibin görevi cenazeleri toprağa vermekmiş. 55 binden fazla insanımızı kaybettiğimiz bu depremde bu arkadaşlarımıza da çok iş düştü. İnsan üstü bir efor ortaya koydular. Fiziken de ruhen de yorucu bir görev. Bir de ekip 4 kişi olması gerekirken 3 kişiymiş. Olayın olduğu gün bir foto muhabiri bu üç arkadaşımızı cenaze taşırken fotoğraflarken bana olayı anlatan görevli neden bize yardım etmiyorsun da fotoğrafımızı çekiyorsun diyerek foto muhabirine saldırmış ve tokatlamış. İçimden olayın şokunu yaşasam da o arkadaşı sonuna kadar dinledim. 
Anlattığım olay için siz ne yorum yapardınız siz olsaydınız ne tepki verirdiniz?  O üç kişiye o an için yarım edip etmemek o foto muhabirinin takdiri. O gün o üç kişi ile karşılaşsam nasıl tepki vereceğimi bilemezdim ama bugün ne yapardım diye kendime sorduğum o sorunun bir cevabı var artık bende.
O gün o foto muhabirinin yapacağı yardım bireysel bir yardım olacaktı. O bir cenazenin taşınmasında yardım etmiş olurdu foto muhabiri. İşte bundan sonrası bir foto muhabirinin orada ne den bulunduğu ile ilgili. Çektiğimiz her fotoğraf orada neler olup bittiğini anlatıyor. Okumasını bilen insanlar neden bir cenazeyi üç kişi taşımak zorunda kalmış diye sorgulayabilirdi. Belli ki insan gücü olarak eksiklik bulunan o alana daha fazla yardım görevlisinin yönlendirilmesi sağlanabilirdi. Tabi o fotoğraf çekilebilseydi eğer. 
Toplumsal bir görev yapıyoruz, kaydediyoruz yaşananları, zincirin her halkası güçlü olsun diye fotoğraf çekiyoruz. Çünkü biliyorsunuz bir zincir en zayıf halkası kadar güçlüdür. Bir foto muhabirinin o an görünmeyen yardımı o insanların yanına onlara yardım edebilecek daha fazla insanın gelmesini sağlamak. O yardım ekibindeki arkadaş işi bu boyutu ile de düşünebilseydi eğer. O fotoğrafların çekilmesine olanak yaratırdı. Eğer o foto muhabiri belki sadece bir cenazeye yardım etmiş olsaydı o fotoğrafı da çekebilmiş olurdu belki de! 
Balığımızdaki soruya da kişisel olarak şöyle cevap vereyim.  Öncelikle insan hayatından değerli hiçbir şey yok benim gözümde. Bir kişinin yardıma ihtiyacı varsa ve eğer benden başka kimse yoksa tereddüt bile etmem. Eminin ki birçok foto muhabiri arkadaşım da benim gibi düşünüyordur.
Belki de gelecek haftalarda yeni nesil foto muhabirlerinin iletişim kuramama problemlerinden de bahsederiz.