Amasya Tamimi 105 Yaşında

Mustafa Kemal Paşa 12 Haziran 1919 günü Amasyalılara hitap ettiği konuşmasında Türkiye’yi bekleyen büyük tehlike karşısında bütün ülkeye açıklayacağı stratejik plandan söz etmiş ve “yemin” gerektiğini şöyle anlatmıştı: 
“Amasyalılar, düşmanların Samsun’a yapacağı herhangi bir huruç harekâtına karşı ayaklarımıza çarıklarımızı çekecek, dağlara çekilecek, vatanı en son kayasına kadar müdafaa edeceğiz. Allah milletimize mağlubiyeti gösterirse, bütün evlerimizi, mallarımızı ateşe verecek ve vatanı bir harabeye çevirerek boş bir çöl hâlinde düşmana bırakacağız.”
Mustafa Kemal Paşa’nın bu konuşmasından sonra Amasyalılar hep birlikte haykırmışlardır:
“Bütün Amasyalılar emirlerinizi bekliyor Paşam!…”
“Sağ olun Amasyalılar, zaferi kazanacağız, vatan kurtulacaktır!”
İstanbul’da Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu’da henüz başladığı 3. Ordu Müfettişliği görevinde alınması için İngiliz İşgal Komutanlığı Hükümet makamına başvuruda bulunmuşlardı. İngiliz işgalcilerin bu talebinin kabulü bilgisi Harbiye Nezareti’nde görevli Fevzi Çakmak Paşa’nın günlüğünde şu şekilde yer alacaktır:
“13 Haziran 1919, Cuma, Beykoz. Güneş. Mustafa Kemal Paşa İngilizlerin arzusu üzerine Dersaadet’e celp olunmaktadır.”
18 Haziran 1919 günü, Mustafa Kemal Paşa,  Edirne’de bulunan Albay Cafer tayyar Bey’e şifre telgrafında “yeni strateji”yi açıklamıştır. Telgrafta şu görüşler yer almaktadır: “İstanbul’daki hükümet gücünü yitirmiştir ama Anadolu halkı millî bağımsızlık için birleşmektedir.  Bütün kolordu komutanları aynı amaç için hazırdır ve mülkî yöneticilerin neredeyse tümü bu davaya katılacaklardır. Bağımsız Kürdistan için İngilizlerin propagandası başarısız olmuştur. Müdafaa-i Hukuk ve Redd-i İlhak Cemiyetlerinin “tek” isim altında birleşmelerine; Trakya ve Anadolu’daki bu tür cemiyetlerin tümünün bir araya gelip güçlü bir merkezi otorite oluşturmalarına karar verilmiştir. İşgal güçlerinin etkisinden ve İstanbul Hükûmeti’nin denetiminden kurtulmak için bu cemiyetin merkezi Orta Anadolu’da bulunacaktır. En uygun yer Sivas’tır.”
18 Haziran 1919 tarihli bu telgraf, Mustafa Kemal Paşa’nın 4 gün sonra (22 Haziranda) “Amasya Tamimi” adıyla yayımladığı tarihî kararı daha önceden zihninde oluşturduğunu kanıtlamaktadır.
19 Haziranda Ankara’dan 20. Kolordu Komutanı Ali Fuat Paşa ile Bahriye Eski Nazırı Hüseyin Rauf Bey de Amasya’ya gelmişler ülkenin karşılaştığı Mondros Mütarekesi ile süreklilik kazanan beka krizini ve son gelişmeleri en ince ayrıntılarına kadar değerlendirme fırsatını bulmuşlardı. İstanbul’da ise Mustafa Kemal Paşa’nın görevden alınması ile ilgili işlemler hız kazanmıştı. 21 Haziranda Harbiye nazırı Şevket Turgut Paşa, Mustafa Kemal Paşa’nın üstlendiği 3. Ordu Müfettişliği görevine, 15 Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir Paşa’yı tayin etmek istemiş fakat Karabekir Paşa bu atamayı kabul etmemiştir. Aynı gün Mustafa Kemal Paşa Amasya’dan İstanbul Polis Müdürü Albay Halil Bey’e yazdığı mektubunda şu ifadelere yer verir: 
 “Her ne şekil ve surette olursa olsun, Anadolu’da sine-i millette kalarak istiklâl mevcudiyetimiz uğrunda çalışmaya karar verdim.” 
Yaver Cevat Abbas, 21-22 Haziran 1919 gecesi saat 9’da kumandanının kalem kâğıt alsın gelsin emriyle çağrıldım” sözleri ile başlayan ve tarihî belgenin yazılması ile ilgili tanıklığını 9 Kasım 1940 tarihli kişisel notlarında anlatırken; “Ben aldığım emri yerine getirmiş, uğurlu odanın büyücek yuvarlak masasına yerleşmiştim. Bir an için etrafıma göz gezdirdim. Bay Hüseyin Rauf Orbay, 3. Kolordu Eski Kumandanı Albay Refet (İstanbul Milletvekili), Albay Kâzım Dirik, Binbaşı Refik Saydam, Binbaşı Hüsrev Gerede; Atatürk’ün kurtuluş eserini dinlemek için tereddütsüz duruyorlardı. Gözlerinde büyük dikkat ve büyük merak canlanmıştı.”
Yaver Cevat Abbas’ın anlatımına göre Atatürk, yol haritasını açıklayan “Amasya Tamimi”nin kapsamlı emirlerini madde madde yazdırdıktan sonra odada hazır bulunanlar tarafından tarihî bir belge olarak imzalanmasını istemiştir. Amasya Tamimi, yeni Türkiye devletinin kuruluşu için başlatılan teşkilatlanmanın hedefini ve meşru araçlarını gösteren ilk “Millî Eylem” planıdır.  İki sayfalık bu tarihî belge, o gece toplantıya katılanların ve orada bulunan bazı görevlilerin ortaklaşa imzalarını taşıyan 6 maddeden oluşmaktadır. Mustafa Kemal Paşa’nın imzasıyla bütün komutanlıklara, mülki amirliklere ve sivil cemiyetlerin yönetimlerine şifre telgrafla gönderilmiştir. 
  “Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.”
   İşte bu cümle, alınan bütün kararların özeti ve bağımsızlığa giden yolun başıdır.
1- Vatanın tamamı, milletin istiklâli tehlikededir. Hükümet merkezi İtilaf Devletleri’nin etkisi ve denetimi altında bulunduğundan, sahip olduğu sorumluluğun gereklerini yerine getirememektedir. Bu durum, milletimizi adı var, kendi yok durumuna düşürüyor.
 “Milletin istiklâlini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” Milletin durumunu ve davranışını göz önünde bulundurarak haklarını dünyaya duyurmak için her türlü etki ve denetimden uzak bir milli heyetin varlığı gerekmektedir. Bunun için her taraftan vuku bulan teklif ve milli istek üzerine Anadolu’nun en güvenilir yeri olan Sivas’ta milli bir kongrenin süratle toplanması kararlaştırılmıştır. Bunun için, bütün illerin her livasından parti ayrılıkları dikkate alınmaksızın muktedir ve milletin güvenini kazanmış üçer kişinin olabildiğince çabuk yetiştirmek üzere hemen yola çıkarılması gerekmektedir. Her ihtimale karşı bunun bir milli sır hâlinde tutularak ve delegelerin gereken yerlere kimliklerini gizleyerek gelmeleri,
2- Doğu vilâyetleri nâmına 10 Temmuz’da Erzurum’da toplanması gereken kongre için sözü geçen vilâyetlerin Müdafaa-i Hukuk ve Reddi İlhak Cemiyetleri’nden seçilmiş üyeler zaten Erzurum’a doğru yola çıkarılmışlardır. O vakte kadar diğer vilâyetlerimizin temsilcileri de Sivas’a geleceklerinden Erzurum Kongresi’nin üyeleri belirlenecek zamanda umumi toplantıya katılmak üzere Sivas’a hareket edecektir.
3- Yukarıdaki esaslara göre, temsilciler Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyetleri ve belediye başkanları tarafından ve çeşitli suretlerde seçileceklerdir.
4- Bu esasların uygulanmasına 3. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal Paşa, Eski Bahriye Nâzırı Rauf Bey, 15. Kolordu Kumandanı Kâzım Karabekir Paşa, 13. Kolordu Kumandan Vekili Miralay Cevad bey, 3. Kolordu Kumandanı Miralay Refet Bey, Samsun Mutasarrıfı Hâmit Bey, 2. Ordu Müfettişi Cemal Paşa, 12. Kolordu Kumandanı Miralay Selahattin Bey, 25.Kolordu Kumandanı Ali Fuat paşa, Bursa’da 17. Kolordu Kumandan Vekili Miralay Bekir Sami Bey,, Edirne’de Kolordu Kumandanı Cafer Tayyar Bey ve diğer bazı sivil ve askeri önemli kişiler tarafından çalışılacaktır. Bundan başka eski sadrazam Müşir Ahmed İzzet Paşa, Nâfıa Nâzırı Ferit Bey, âyan üyesinden Ahmed Rıza Bey gibi kişilerden fikir ve düşünceler alınacaktır.
5- Reddi İlhak ve Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyetlerinin verecekleri telgrafların telgrafhânelerce kabul edilmeyerek çekilmesi Posta ve Telgraf Müdüriyet-i Umumiyesi’nden bildirilmiştir. Bu husus kesin şekilde reddedilerek her ne şekilde olursa olsun serbestçe yazışmaların sağlanması için gösterilerde bulunarak yazışmalar sağlanacak ve bunlar elde edilinceye kadar gösterilere devam edilecektir.
6- Askeri ve sivil kuruluşlar hiçbir suretle terk ve başkasına verilmeyecektir. Vatanın herhangi bir tarafına yeniden yapılacak düşman işgâl hareketleri bütün orduyu ilgilendirecek ve meydana gelen duruma göre memleketin savunmasına birlikte girişilecektir. Bu sebeple komutanlar derhal birbirini haberdâr edeceklerdir. Silah ve savaş malzemesi kesinlikle elden çıkarılmayacaktır.