Siyasetçi, yazar, tarihçi, akademisyen ve hekim Abdülhak Adnan Adıvar’dan bahsedeceğim. Halide Edip Adıvar’ın eşi olan Adnan Adıvar, Cumhuriyet tarihinin ilk bilim tarihçisi, 1. Meclis döneminin ilk sağlık bakanıdır. (Cumhuriyet döneminin ilk sağlık bakanı, Adnan Adıvar’dan sonra gelen Refik Saydam’dır). I. TBMM’de milletvekili olarak görev yapmış ve meclis ikinci başkanı olmuştur. Türkiye’nin ilk muhalefet partisi olan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kurucularındandır.
1882’de Gelibolu’da doğdu. Kadı Ahmet Bahaî Efendi ve Sabiha Hanımın oğludur. Okul hayatı İstanbul’da geçti. İlk öğrenimini Numune-i Terakki Mektebi’nde, lise öğrenimini Mülki İdadî’de tamamladı. Tıp öğrenimine de 1899 yılında İstanbul’da başladı. 1905 yılında Tıbbiye Mektebi’ni bitirdikten sonra Berlin Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde asistanlık yaptı, iç hastalıkları kürsüsünde uzmanlık diploması aldı.
II. Meşrutiyet’in ilanından sonra yurda döndü ve 1910’da Tıbbiye Mektebi’nde müderris muavini oldu. 1911 yılında Hilâl-i Ahmer Cemiyeti müfettişi ve doktor olarak Trablusgarp Savaşı’na katıldı. 2 yıl kadar Tıp Fakültesi müdürlüğü yaptı. I. Dünya Savaşı boyunca Sıhhiye Umum Müdürü olarak görev yaptı ayrıca tabip binbaşı rütbesiyle cephede yer aldı, Genel Karargâh Sağlık Müfettiş Yardımcısı olarak görev yaptı. Savaşın sonunda Tıp Fakültesi’ndeki görevine döndü.[2]
1917 yılında o sırada Lübnan’da eğitimci olarak görevli bulunan yazar Halide Edip ile evlendi. Halide Hanım’ın babasına verdiği vekâlet ile nikâhları Bursa’da kıyıldı. Adnan Bey’in 1955’te ölümüne kadar süren bu evlilikten çiftin çocukları olmadı.
Adnan Bey, Ankara’da Birinci Dönem Büyük Millet Meclisi katıldı; oluşturulan ilk TBMM hükûmetinde Sıhhiye ve İçtimai Muavenet Vekili oldu. 2 Mart 1921’de meclis ikinci başkanı seçilince bakanlıktan ayrıldı. Dahiliye Vekili Refet Bey’in cepheye gittiği dönemlerde (28 Eylül 1920 Konya cephesi, 9 Kasım 1920 Güney cephesi) vekâleten dahiliye bakanlığı görevini yürüttü. Savaş yıllarında Çocuk Esirgeme Kurumu’nun kurucuları arasında yer aldı. Türk Kurtuluş Savaşı’nın Türk ordusunun zaferiyle sonuçlanmasından sonra Hamid Bey’in yerine TBMM İstanbul Temsilcisi olarak atandı.
Çeşitli görüş ayrılıkları sebebiyle 9 Kasım 1924’te Halk Fırkası’ndan ayrıldı, ikinci grup milletvekillerinin arasına dahil oldu. 17 Kasım’da çok partili hayata geçiş denemesi sırasında kurulan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’na katıldı. Partinin 1925 Haziran’ında kapatılmasından sonra bir süre bağımsız milletvekili olarak mecliste yer aldı. 30 Ocak 1926’da milletvekilliğinden çekildi ve Birleşik Krallık’a gitti. 14 yıl boyunca Birleşik Krallık ve Fransa’da yaşadı.
17 Haziran 1926’da Mustafa Kemal Atatürk’e karşı planlanan İzmir’deki suikast girişiminin sorumlularından biri olarak gıyaben İstiklal Mahkemesi’nde yargılanıp beraat etti.
Yurda döndükten sonra Maarif Vekaleti tarafından İslam Ansiklopedisi yazı kurulu başkanlığına getirildi. İslam Ansiklopedisi’nin Yayın Kurulu Başkanı olarak Türk kültür hayatına büyük katkıda bulunmuş olan Adıvar’ın yazdığı ansiklopedi maddelerinden bazıları Ali Kuşçu, Ebu’l-Kâsım Zehrâvî, Fârâbî, Hârizmî, İbn Bâcce, İbn Haldûn ve Kınalızâde maddeleridir.
1944 yılında bilim tarihimiz açısından önemli bir başka eserini İstanbul’da yayımladı: Tarih Boyunca İlim ve Din. Bu eserde din ve bilim ilişkilerini tarihi gelişimi içinde incelemiştir.
Adıvar, 1 Temmuz 1955’te İstanbul’da hayatını kaybetti. Merkezefendi Mezarlığı’na eşi Halide Edib Adıvar ile gömülmüştür.