Bugün günlerden oyun yazarı İsmet Küntay’ın ölüm yıl dönümü. Küntay, “403. Kilometre”, “Evler Evler”, “Tozlu Çizmeler oyunlarıyla” tanınmıştı. İsmet Küntay Tiyatro Ödülü her yıl 25 Temmuz’da veriliyor. Bu vesileyle ben de bugün kendisinden bahsedeceğim.
Artvin’in Sirya bucağına bağlı Oruçlu köyünde doğmuştur. Babası Ömer Kâmil Bey’dir. Annesi Rus asıllı (Olâ) Aliye Hanım’dır. İlkokulu Ankara‘da Gazi İlkokulu ve Mimar Kemal İlkokulu’nda, ortaöğrenimimi Cebeci Ortaokulu’nda ve Bursa Erkek Lisesi’nin orta kısmında okudu. Lise tahsilinin bir kısmını Bursa Erkek Lisesi’nde, bir kısmını da özel Feyziati Lisesi’nde okudu. Doğan Küntay ve Uğur adında iki kardeşi vardır.
Üniversiteye gidemedi. Sümerbank İstanbul Beyoğlu Şubesi’nde veznedar olarak işe girdi. Bankada tanıştığı Nadide Kavroğlu ile 2 Temmuz 1959 tarihinde evlendi. Çocuğu olmadı. 1967 yılında Sümerbank’tan malulen emekliye ayrıldı. Emekli olduktan sonra bir ara yakın aile dostu Suphi Baykam’ın zorlaması ile HASTAŞ Genel Müdürlüğü, Genel Sekreterliği ve Halk Ticaret T.A.Ş. Genel Müdürlüğünde bulundu. Bir yıl sonra istifa ederek ayrıldı. İlk sanat çalışmaları mizah dalında oldu, Amcabey ve Zübük’te hikâyeler yazdı. Bir dönem Ferhan Şensoy‘la birlikte çalışmasının ardından, uzun süre Ankara Sanat Tiyatrosu’nda çalıştı. Dekor taşıdı, sahne düzenlemesi yapıp perde çekimlerinde bulundu. Çok sayıda ödüllü tiyatro eserine imza atan İsmet Küntay 1974 yılında Ankara’da hayata gözlerini yumdu.
Ödüllü tiyatro yazarı İsmet Küntay’ın edebiyat sahasında ilk çalışmaları mizah dalında olmuş, Amcabey ve Zübük’te hikâyeler yazmıştır. İlk yazısının bedelini Zübük eserinin yazarı Aziz Nesin’den alan yazar çalışmalarına bir süre bu sahada devam etmiştir. İlk oyun denemesi olan Pompa, Devekuşu Kabare Tiyatrosu’nda 1968 yılında oynanmıştır. Önce mizahî hikâyeler yazarak başladığı edebi hayatına oyun yazarlığı ile devam etmiştir.
Tiyatro için “Özel bir tiyatro eğitimim yok. Okulda iki kere ikinin kaç ettiğini, en yüksek dağın kaç metre olduğunu öğrettiler. Ben gerisini Ahmet’ten, Mehmet’ten öğrendim.” sözlerini söyleyen yazar zaman içinde tiyatrocu olmanın inceliklerini kazandığını belirtmiştir. Öyle ki sanatçının ünlü oyunu 403. Kilometre başta olmak üzere birçok oyunu Ankara Sanat Tiyatrosu ve birçok tiyatro topluluğu tarafından uzun yıllar defalarca sergilenmiştir. Bu oyunda demiryolu döşeyen işçilerin kendi aralarında ve yöneticileriyle olan ilişkilerini ve sorunlarını, çıkarcı güçler karşısında birlik olma süreçlerini anlatmıştır.
Nesnel gerçekliği yansıtmaya çalıştığı oyunlarını Ankara Sanat Topluluğu sanatçılarıyla birlikte yazmıştır. Yazarın ilk uzun oyunu Tozlu Çizmeler’de bir grup subayın işgal altındaki İstanbul’da ulusal harekete hazırlanışlarını anlatmıştır. Siyasal ve toplumsal kargaşa içindeki kentte ezilen insan profilini işlemiştir. 1972 yılında yayımlanan Evler Evler adlı oyununda ise farklı tabakalardan insanların evlerine uzanarak toplumsal bir panorama çizmeyi amaçlamıştır. Tiyatronun ancak bir topluluk anlayışı ile üretilebileceğini savunan yazar eserlerini de bu çerçevede yazmaya özen göstermiştir.
Ölümünden sonra Nadide Küntay, eşinin tiyatro hakkında “Ben, 403. Kilometreye kadar getirdim, benden sonrakiler de daha ileri kilometrelere götüreceklerdir.” dediğini belirtmiştir. Bu düşünceden hareketle tiyatroyu ileri götüren yazarlara her yıl “İsmet Küntay Ödülü” verilmektedir.