Yargı, Zir Vadisi’nde yapılaşma baskısına izin vermedi

Ankara 7. İdare Mahkemesi, jeolojik açıdan da sorunlu alanda yüksek yapılaşma öngören, kamu yararına aykırı plan değişikliğini iptal etti.
 
Jeolojik açıdan da sorunlu alanda yer seçimi kriterleri göz ardı edilmiştir
Mimarlar Odası Ankara Şubesi tarafından yapılan açıklamada,  mahkeme iptal gerekçelerinde yer alan “Olayda, hükme esas alınabileceği kararlaştırılan bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere, Ova Çayı’nın doğal yatağının yüksek yoğunluklu yapılaşmaya konu edilmek suretiyle Jeolojik açıdan sorunlu olarak görülen bir alanda yapılaşma için gerekli olan yer seçimi kriterlerinin göz ardı edildiği, davaya konu imar planı değişikliği ile oluşturulan kullanımlara ilişkin ‘Kentsel Teknik Altyapı Etki Değerlendirmesi Raporu hazırlanması gerekirken hazırlanmadığı, plan değişikliğini gerektiren zorunlu koşulların bilimsel, nesnel ve teknik gerekçelerinin ortaya konulmadığı, plan değişikliğinde kamu yararı ilkesinin göz ardı edildiği, plana etki edecek faktörlerin incelenmesi amacıyla gerekli analiz-sentez ve eşik analizi çalışmalarının yapılmadığı ve bunların plan değişikliği açıklama raporuna yansıtılmadığı görülmüştür” ifadelerine yer verilmiştir.
 
Plan değişikliğiyle Zir Vadisi-Ova Çayı aksındaki açık-yeşil alan sistemi koparılarak bütün–parça ilişkisi bozulmuştur.
 Mahkeme iptal gerekçesinde şu ifadelere de dikkat çekilmiştir: “Öte yandan, 1/25.000 ölçekli Başkent Ankara Nazım İmar Planında öngörülen Zir Vadisi-Ova Çayı aksındaki açık-yeşil alan sisteminin koparılarak bütün–parça ilişkisinin bozulduğu, bu durumun, mevcut planın da ana kararlarına aykırılık oluşturduğu sonucuna varılmıştır. Bu durumda, mevzuat hükümleri ile dava dosyasındaki bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden; dava konusu 1/25.000 Nazım İmar Planı Değişikliği, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı kapsamında yapılan iş ve işlemlerin yürürlükteki mevzuat, şehircilik ilkeleri, planlama teknik, ilke ve prensiplerine aykırı olduğu anlaşıldığından, dava konusu plan değişikliği ve planlarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle; dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.”