Ankara Kitap ve Kırtasiyeciler Esnaf Odası Başkanı Müslüm Küçükarzuman, kırtasiyeci esnafının yaşadığı sorunlara ve çözüm önerilerine ilişkin Zafer Çarşısı’nda açıklamalarda bulundu. Zincir marketlerin kırtasiye malzemesi satmasından dolayı küçük esnafın bitme noktasına geldiğine dikkat çeken Küçükarzuman, zincir marketlere yasak gelmezse kendilerinin de kırtasiyelerde artık her şeyi satacaklarına vurgu yaptı. “ZİNCİR MARKETLER KIRTASİYE MALZEMESİ SATMAMALI”Zincir marketlerin kırtasiye ürünleri satmasına karşı olduklarını belirterek sözlerine başlayan Küçükarzuman, “Zincir marketler kırtasiyeci esnafımızı iflasın eşiğine sürüklüyor. Bizim gibi 22 iş kolunu batırmak üzereler. Bu sezon da ürünlerimizin raflarda kalacağı endişesiyle Yeni Eğitim Öğretim yılından kırtasiyeciler olarak umutsuz bir durumdayız. Biz de Ankara Kitap ve Kırtasiyeciler Esnaf Odası olarak ‘Zincir Marketlere Artık Dur Deme Zamanı- Zamların Sorumlusu Biz Değiliz’ diyoruz. Çünkü kırtasiyeci esnafımız, zincir marketlerle rekabet edemeyecek durumdadır. Zincir marketlerin satış yapacağı ürünlere sınırlama getirilmesi zorunluluk haline gelmiştir. Aksi takdirde esnafımızın ayakta kalabilmesi, ticarete devam edebilmesi mümkün değildir” dedi. Hayat pahalılığı ve enflasyonun ülkemizde çok yüksek seyretmesi nedeniyle, kırtasiye malzemeleri ve kitap fiyatlarını da etkisi altına aldığını vurgulayan Küçükarzuman, “Bunun sorumlusu kırtasiyeci esnafı değildir. Yüce Meclis’te bekleyen Perakende Ticaret Yasasının çıkarılması, sadece bizim sektörümüzü değil, Türkiye’mizin günlük hayat kalitesini de yükseltecektir. O zaman zincir marketler bizim de içinde bulunduğumuz onlarca sektöre zarar veremeyecektir. Aksi takdirde biz de kırtasiye dükkanlarımızda her şeyi satmaya başlayacağız” diye konuştu.
“KIRTASİYE ÜRÜNLERİNDEN DE KDV KALDIRILMALI”Oda olarak çeşitli istekleri olduğunu ifade eden Küçükarzuman, “Kitapta KDV kaldırıldı, kırtasiye ürünlerinden de KDV’nin kaldırılmasını istiyoruz. Ülkede ekonomi had safhada ve enflasyon çok yüksek. Ülke içerisinde kırtasiye malzemesi üretimi olmadığı için de neredeyse bütün kırtasiye ürünlerini ithal ediyoruz. Bu haliyle kırtasiye ürünleri hem çok pahalı oluyor hem de yüzde 20 KDV hem bizi hem de vatandaşı zor duruma bırakıyor” ifadelerini kullandı.Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilköğretim okullarında kitapları ücretsiz dağıttığını hatırlatan Küçükarzuman konuya ilişkin şunları söyledi: “Biz sosyal devlete karşı değiliz, fakat ne öğrencilerimiz ne de öğretmenlerimiz dağıtılan kitapların kapaklarını dahil açmıyorlar. Bunun ise ülke ekonomisine zararı büyük oluyor. Mümkünse içerikleri dolu olan kitaplar okullara sunulmalı. Bu sene bazı sınıfların müfredatları değişti, yani geçen sene basılan 1, 5 ve 9. sınıfların kitapları yine çöp oldu. Bu kitapların parası hepimizin cebinden gidiyor.”1. SINIF ÖĞRENCİSİNİN KIRTASİYE MASRAFI 3 BİN 295 LİRABu sene 1. sınıfa giden bir çocuğun okula başladığında ilk ay kırtasiye masrafının en ucuz haliyle 3 bin 295 lira olacağını ifade eden Küçükarzuman, kantin harcaması, okul kıyafeti ve servis ücreti ile bunun 10 bin lirayı bulacağına vurgu yaptı. 2 çocuklu bir aile için ilk aylarda en az 20 bin lira harcanacağına değinen Küçükarzuman, “Sonraki aylarda da okuldan bolca kaynak kitap talep edilecek. Yani yılbaşına kadar bu masraflar devam edecek. Üniversiteye hazırlanan bir öğrenci ise 60 bin liralık kitap masrafları ile karşı karşıya kalacak. Bu kadar masrafla aileler nasıl baş edecek biz de bilemiyoruz” dedi. “ABB İLE İŞ BİRLİĞİ YAPTIK, 182 BİN ÖÜRENCİYE DESTEK SUNULDU”Küçükarzuman bazı belediyelerin öğrencilere kırtasiye desteğinde bulunduğunu söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: “Belediyeler fakat ayni şekilde destekte bulunuyor. Yani kendileri kırtasiye masraflarını temin ederek, öğrencilere dağıtıyor. Böyle olunca da öğrencilere dağıtılan kırtasiye malzemeleri ne yazık ki kırtasiyeci esnafından alınmıyor. Bu konuya ilişkin bizim önerimiz ise hangi belediye yardımda bulunacaksa bunu çeke dönüştürmeli ve bu çekler sadece kırtasiyeci esnafında geçerli olmalıdır. Bu konuda siyasi hareket edilmemelidir.”Bunu en iyi sağlayan kurumun ise Başkent Kart ile öğrencilere desteğini sunan Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) olduğunu belirten Küçükarzuman, “Biz 3 senedir Ankara Büyükşehir Belediyesi ile bunu çok güzel sürdürüyoruz. ABB, Başkent Kart’a öğrenciler için para yatırıyor ve bu kartlar sadece kitap ve kırtasiyeci esnafında geçiyor. Bu sene 108 milyon TL, ABB öğrencilere destekte bulundu ve bu para esasında da Ankara’da hizmet veren kırtasiyeci esnafına can suyu oldu. Esasında belediyelerle yaptığımız iş birliğini devlet kurumları ile de yapmak istiyoruz. Bu şekilde olunca zincir marketlerin yapamadığı indirimleri velilere biz yapıyoruz, zincir marketlerin vermediği hediyeleri kırtasiyeciler esnafı olarak biz veriyoruz. Tarihi geçmiş ürünleri tüketicilere sunmuyoruz. İnanın zincir marketler ucuza ürün sattıklarını ifade etseler de kesinlikle çok pahalıya satıyorlar” ifadelerini kullandı. Küçükarzuman, geçtiğimiz yıl Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 82 bin öğrenciye yardımda bulunduğunu da hatırlatarak, “Bu sene ise bu sayıyı ABB 182 bine çıkardı. Bunun da anlamı Türkiye gün geçtikçe yoksullaşıyor demektir” dedi. Merdiven altı kırtasiye ürünlerine ilişkin de konuşan Küçükarzuman, “Ben ve benim gibi kırtasiyeci esnafı dükkanına kesinlikle kalitesiz, markasız, son kullanma tarihi geçmiş, merdiven altı ürünü sokmaz. Meşhur zincir marketlere satılan ürünler hiçbir şekilde denetlenmiyor ve esas merdiven altı ürünler zincir marketlerde tüketiciye sunuluyor” diye konuşarak sözlerini sonlandırdı.