Kanserle Dans Derneği Başkanı Sevil Gürkan, kanser hastaları ile yakınlarının ihtiyaçlarını belirleyen geniş katılımlı bir anket çalışması sonrasında kanserde güvenilir ve güncel bilgiye erişim noktası olacak dijital bilgilendirme platformu KDD AKADEMİ’yi kurduklarını kaydetti. Gürkan, hasta derneği olarak deneyimli hekim ve uzmanların gönüllü desteği ile KDD AKADEMİ’nin yeni içeriklerle geliştirilmeye devam edeceğini söyledi.
Kanserde koruyucu yaklaşımı ve erken tanıyı amaç edinen Kanserle Dans Derneği, Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında Ankara Occidental Otel’de düzenlediği basın toplantısıyla dijital bilgilendirme platformu “KDD AKADEMİ”yi tanıttı.
Kanserle Dans Derneği’nin ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya KDD AKADEMİ projesine gönüllü destek veren Memorial Ankara Hastanesi İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Umut Demirci, SBÜ Gülhane Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. İsmail Ertürk, SBÜ Gülhane Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Hülya Şirin, Uzman Psiko-onkolog Sibel Cesur Akyunak ve İstanbul Galata Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Acıbadem Altunizade Hastanesi’nden Doç. Dr. Dilşat Baş (Onkoloji Diyetisyeni) ile sağlık muhabirleri katıldı.
“HASTA ANKETİ DESTEK İHTİYACINI ORTAYA KOYDU”Dernek Başkanı Sevil Gürkan, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, “KDD AKADEMİ” projesinin Bristol Myers Squibb (BMS) firmasının koşulsuz desteğiyle 2022 yılında 1188 hasta ve hasta yakınının katılımıyla gerçekleştirilen “Kanser Hastalarının İhtiyaç ve Beklentileri Anketi” sonuçlarından yola çıkılarak hazırlandığını ifade etti. Anketin çarpıcı sonuçlarını paylaşan Gürkan, ankete katılanların yüzde 90’dan fazlasının ücretsiz diyetisyen desteği ve psikolojik destek almak istediğini, yüzde 60’ının KETEM’lerden (Kanser Erken Teşhis ve Eğitim Merkezi) haberdar iken yüzde 82’sinin bu merkezlerden yararlanmadığını gördüklerini anlattı. Gürkan, bu doğrultuda hasta ve hasta yakınlarına yönelik desteklerini artırmak amacıyla alanında deneyimli hekim ve uzmanların desteğiyle dijital bir bilgilendirme platformu altyapısı kurduklarını bildirdi.
“KANSERDE GÜVENİLİR VE GÜNCEL BİLGİYE ERİŞİM NOKTASI OLACAK”Platformun kanser hastaları ve yakınları için farklı kanser türlerine ilişkin güvenilir ve güncel bilgiye erişim noktası olmasını hedeflediklerini vurgulayan Gürkan, ilk etapta akciğer, mide, özafagus kanserleri, tarama ile kanser sürecinde beslenme ve psikolojik destek konularında çekilen 55 videoya Kanserle Dans Derneği web sitesi (www.kanserledans.org) ile Instagram, Facebook ve YouTube (Kanserle Dans) gibi sosyal medya hesaplarından ulaşılabileceğini belirtti.
“AKCİĞER KANSERİ TEDAVİSİ SON 10 YILDA ÖNEMLİ GELİŞİM GÖSTERDİ”İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Umut Demirci, toplantıda yaptığı konuşmada, ülkemizin akciğer kanserinin dünyada en sık görüldüğü ülkelerden biri olduğunu belirterek, her beş-altı kanser ilişkili ölümün birinden bu kanser türünün sorumlu olduğunu ifade etti. Akciğer kanserinde sigaranın en önemli risk faktörü olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Demirci, sözlerine şöyle devam etti: “Her dört akciğer kanserinden üçü aktif sigara içen veya bırakmış kişilerde gelişmektedir. Diğer risk faktörleri ise genetik özellikler, yaşam tarzı ve çevresel faktörler (pasif içicilik, radon maruziyeti) de rol oynamaktadır.” Medikal tedavideki gelişmelerin son 10 yılda akciğer kanserini önemli ölçüde değiştirdiğini vurgulayan Prof. Dr. Umut Demirci, “Yoğun sigara içicilerde düşük doz akciğer tomografi taramaları, cerrahi ve radyoterapideki gelişmeler, tümör biyolojisinin daha iyi anlaşılması ile medikal tedavideki gelişmeler son 10 yılda akciğer kanseri tedavisini dramatik olarak değiştirmiştir. Bu gelişmeler ile yaşam süreleri uzamış ve yaşam kalitesi de daha iyi korunmaktadır” diye konuştu.
“SİGARA, AKCİĞER KANSERİ RİSKİNİ 10-30 KAT ARTIRIYOR”2040 yılında akciğer kanseri sıklığı ve ölümlerinde yüzde 50’nin üzerinde bir artış beklendiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Demirci, “2020 yılında dünya popülasyonun beşte biri sigara içicisi iken bu popülasyonun önemli bir kısmını gençler (15-24 yaş) oluşturmaktadır. Sigara içimi akciğer kanseri riskini 10-30 kat arttırmakta iken sigara bırakılması akciğer kanseri gelişimini ve ilişkili ölümleri önemli ölçüde azaltmaktadır” dedi. Prof. Dr. Demirci özellikle elektronik sigara kullanımının 25 yaş altı popülasyonda arttığına dikkat çekti.
“BAZI DİYETLER TÜMÖR OLUŞUMUNU ÖNLÜYOR”Onkoloji Diyetisyeni Doç. Dr. Dilşat Baş ise tüm kanser hastalarının yaklaşık yarısının sağ kalımı arttırmak için beslenme alışkanlıklarını değiştirdiklerine dikkat çekti. Buna karşın kansere bağlı ölümlerin yüzde 20’sinin beslenme yetersizliği (malnütrisyon ve kaşeksi) sorumluyken yüzde 20’sinin obeziteye bağlı olduğunu belirtti. Son yıllarda klinik öncesi modellerden ve çalışmalardan elde edilen bilgilere değinen Baş, bazı diyet modellerinin tümör oluşumunu önlediğini, tümör büyümesini geciktirdiğini ve çeşitli antikanser tedavileri ile sinerji oluşturarak kanserin önlenmesinde ve tedavisinde güçlü bir role sahip olduğunu dile getirdi. Hasta ve hasta yakınlarının beslenme modelini değiştirme çabasının mutlaka doğru yönlendirilmesi ve bireysel beslenme planı oluşturularak beslenme takibinin tedavi sürecinde sürdürülmesinin önemine vurgu yaptı.
“YETERLİ BESLENME İLE AĞIRLIK VE KAS KAYBINI ÖNLEMEK MÜMKÜN”Doç. Dr. Baş, konuşmasında akciğer kanseriyle beslenme ilişkisinde şunlara dikkat çekti: “Akciğer kanseri ve vücut kompozisyonu ilişkisinin araştırıldığı yakın zamanlı bir çalışmada vücut kompozisyonunun değişiminin klinik sonuçlar (hastalıkla ilişkili sağ kalım ve genel sağ kalım) üzerinde önemli, bağımsız ve potansiyel olarak hastalığın seyriyle ilgili etkisi olduğu bildirilmiştir. Bu çalışma düşük kas ve yağ dokusuna sahip bireylerde sağ kalım sürelerinin önemli ölçüde kısaldığını bildirmiştir.”
Doç. Dr. Baş, ‘Ağırlık kaybını, kas kaybını önlemek ve yeterli beslenmeyi sağlamak yakın takip ile mümkün.’ ifadesini kullanarak “Hastalarımızın beslenme ile ilişkili sorularının yanıtlanması bireysel beslenme takibinin önemli bir parçasıdır. Kanser hastalarının bireysel beslenme takibi onkoloji ekibinin önemli bir parçası olan onkoloji diyetisyenleri tarafından yürütülmelidir.” dedi.
“KANSER HASTALARINDA GRUP TERAPİLERİ FAYDALI OLUYOR”Uzman Psikolog ve Psikoonkolog Sibel Cesur Akyunak, toplantıda yaptığı konuşmada, kanser hastaları ve yakınları için psikoterapinin önemine değindi. Psikolojik desteğin, kanserle mücadele eden bireyler ve aileleri için hayati öneme sahip olduğunu dile getiren Akyunak, “Kanser hastaları ve yakınları için psikolojik destek, hastalığın zorlu süreçlerinde hem duygusal hem de fiziksel iyilik halini korumaya yardımcı olur. Bu destek, hastaların ve ailelerinin hastalıkla başa çıkma halini güçlendirir” dedi. Akyunak, kanser hastalarının grup terapilerinin çok yarar sağladığını gözlediklerine de dikkat çekti.
“MİDE KANSERİ VAKALARI DOĞU BÖLGELERİMİZDE FAZLA”İç Hastalıkları ve Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Doç. Dr. İsmail Ertürk de toplantıda mide ve özofagus (yemek borusu) kanserleriyle ilgili bilgi verdi. Sindirim sistemi kanserlerinin genellikle 40-50 yaş üstü kişilerde görüldüğüne işaret eden Doç. Dr. Ertürk, mide ve özofagus kanserlerinde erken tanının hayat kurtarıcılığına vurgu yaptı. Ertürk, mide kanserinin dünyada en sık görülen dördüncü kanser türü olduğunu, ülkemizde de özellikle Doğu bölgelerinde mide kanserine sık rastlandığını dile getirdi.
“KETEM’LERDE YAPILAN KANSER TARAMA TESTLERİ ÜCRETSİZ”Halk Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Hülya Şirin ise Kanser Erken Teşhis ve Tarama Merkezleri (KETEM) hakkında detaylı bilgi verdi. Doç. Dr. Şirin, 2004 yılında 11 merkezle çalışmaya başlayan KETEM’lerin 2023 yıl sonu itibarıyla 44 mobil araç dahil olmak üzere 381 merkezle hizmet vermeye devam ettiğini bildirdi. Şirin, KETEM’lerde meme kanseri, rahim ağzı ve kalın bağırsak kanserlerine karşı tarama testi yapıldığını, bu hizmetlerin de ücretsiz olduğunu vurguladı.
KANSERLE DANS DERNEĞİ HAKKINDA Kanserle Dans Derneği kanserde erken teşhis ve önlemeyi amaç edinmiş, kanser tedavisini hasta merkezli hale getirmek için çalışan bir hasta derneğidir. Dernek, aile bireyleri kanser hastası olan iki arkadaş Ebru Tontaş ve Esra Ürkmez’ in yaşadıkları tecrübeleri paylaşma ve aynı süreci yaşayanlara destek olmaya karar vermeleriyle 2013 yılında kurulmuştur. Kurulduğu yıldan bu yana kanser hastaları ve hasta yakınlarına yönelik çeşitli proje ve faaliyetleriyle, yurtdışı ve yurtiçi hasta dernekleri iş birlikleriyle çalışmalarına devam etmektedir.