Ne büyük hayallerle evleniyoruz değil mi? Aşk, sevgi, arkadaşlık, uyumlu cinsel birliktelik, iyi yetiştirilmiş çocuklar, düzenli ödenen ev, eşya, araba taksitleri, her tatili bir öncekinden daha yüksek standartta yapma ihtiyacı… Bir evlilik cüzdanı bütün bunları yaratacak güce kadir olmak zorundaymış gibi evlilik kurumuna bunca anlamı ne kadar yüzsüzce yüklüyoruz.Oysa insanlar yalnız olmamak için evlenir. Hayat yolunda başa gelenlerin tek başına üstesinden gelmek zorunda kalmamak için evlenir. Çünkü insanı en birinci olarak tüketen şey yalnızlıktır. Covid pozitif çıkıp neyle karşı karşıya olduğunu bilmeden evine hapsolduğunda bir arkadaşın kapıya bırakıp gittiği bir kap yemek, zor geçmiş bir günün ardından akşam eve geldiğinde gülümseyen sıcak bir yüz, çocuğun okul kıyafetini ütüleyemeyecek kadar hastayken sabah çocuğu karnı tok, ödevleri yapılmış, üstü başı düzgün şekilde okula gönderecek birinin desteği paha biçilmez değil midir? İlişkiler için bu anlatım ve amaç sığ mı geldi? Evlilikte büyük aşk, ruh ikizliği daha mı önemli diyorsunuz? Ama belki de raf ömrü zaten kısa olan aşk, rafa kalktığında daha önemli şeyler vardır insan hayatında.Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ‘Saatleri Ayarlama Enstitüsü’ nü mutlaka okumuşsunuzdur. Kitaptaki Hayri İrdal ilk karısının ölümünden yıllar sonra, ikinci karısına katlanmakta zorlandığı bir gece ilk eşi Emine’yi düşünür. ‘Birdenbire içimde korkunç bir yara sızladı. O yaşasaydı bunların hiçbiri olmazdı. Birbirine alışmış, birbirini tanıyan iki araba atı gibi hayat yükünü hep yan yana, birbirimizi gözeterek taşımak ne iyi olacaktı.’ Oysa ikinci karısıylayken çok zengindir Hayri İrdal. İlk eşini kaybettikten sonra, saatleri ayarlayarak kendisinin bile çok şaşırdığı şekilde dünya kadar para kazanmıştır. Buna rağmen, babadan kalma kırık dökük evdeki ilk karısıyla hayatını özlemektedir okurun yüreğini yakan yukarıdaki anlatımıyla. İkinci karısıyla evlilik yeminine sadık kalmamasını bir türlü suçlayamadığım tek roman karakteri olması da Ahmet Hamdi Tanpınar’ın benzersizce usta kalemi yüzündendir belki de… Ya da belki bir evlilikte hayat yükünü eşiyle beraber çekmesi gerektiğini akıl bile edemeyen bir kadının, bir erkeğin üzerinde hak iddia edemeyeceğini bize çok iyi anlatmış olması nedeniyledir. Sebep ne olursa olsun, yaşadığı sıkıntıyı akşam eve geldiğinde karşısında bulduğu insanın zerrece hissetmediğini gördüğü an başlar belki de evlilikteki kopuş. Zaten yalnız olmamak için evlenmedik mi? Buna rağmen yapayalnızsak aynı yatakta uyuduğumuz kişiyle, ne anlamı kaldı ki evliliğin? En büyük aşklar bile bitince acaba yerine, yaşlandığımızda bizi bırakmayacak birine olan ihtiyacımız mı kalır? Sırf hastalanırsak bize baksın diye değil, Allah hepimize sağlıklı sıhhatli yaşlılık ve küt diye bir günde ölüm nasip etsin, son ömrümüzde sıcak bir cana hasret kalmamaktır hayattaki en büyük şans. Hayri İrdal ikinci evliliğinde, 2025 yılı yeni terimimiz olan ‘kalabalık yalnızlık’ içinde yaşıyordu. Yapayalnızdı. Yavaş yavaş tükenirken bir anda tesadüfen orada olan bir adamın elinden tutmasıyla çukurdan çıkıvermişti. “İnsan ne garip mahlûktur. O dakikada Halit Ayarcı’nın orada bulunmasını âdeta bir şanssızlık sanıyordum. Çünkü bu adamın mevcudiyeti bana Doktor Ramiz’den iki lira borç almama düpedüz mâni gibi geliyordu. Nerden bilecektim ki o anda kahveye Doktor Ramiz’le gelen adam benim iyi talihimdir. Çocuklarımın sıhhati, karımın ve baldızlarımın istikbalidir.” Diye anlattı bize kurtarıcısının hayatına girişini. Kurtarıcısı Halit Ayarcı ise hiç evlenmemiştir çünkü hiç sevmemiştir ve bunu kendi ağzıyla söyler kitabın en olmadık yerinde. Yalnızlığı hiç tatmamıştır, parlak kişiliği tek başına kalma korkusunun eziciliği, bir insana neler yaptırabileceğini bilmez. Kitaba dair spoiler vermek gibi olmasın ama Halit Ayarcı genç yaşında trafik kazasında ölür, belki de evliliği ve sevmeyi reddettiği için Ahmet Hamdi Tanpınar onu cezalandırmaktadır (Bu kitabı okumayanlar zaten spoiler denen şeyin daniskasını hak etmiş olsa da Hayri İrdal daha kitabın en başında yazmaya kurtarıcısının öldüğünü söyler, o yüzden ziyanı yok)
Recent Comments
Görüntülenecek bir yorum yok.