Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yükümüz ağır, yolumuz uzun

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin geleceği için kararlılıkla çalıştıklarını, terörle mücadeledeki hedeflerinin ülkeyi terörsüz hale getirmek olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda özetle şunları söyledi:
BOLU KARTALKAYA’DAKİ OTEL YANGINIBolu Kartalkaya’da bir otelde çıkan yangın faciasında hayatını kaybeden 78 kişi için taziye dileklerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sözlerimin hemen başında, yangın faciasında yitirdiğimiz 78 kardeşimizin her birine bir kez daha Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Hayatını kaybedenlerin neredeyse yarısının çocuk olması, yürek yangınımızı daha da artırmıştır. Aralarında bizzat tanıdığımız, Bolu eski milletvekilimiz Mehmet Güner’in kızı, damadı ve torunlarının bulunduğu ailelerimiz, tüm fertleriyle vefat etti. Çarşamba günü Bolu’ya gittik. Cenazelerimizi dualarla, tekbirlerle, yasinlerle, fatihalarla ve gözyaşlarıyla son yolculuklarına uğurladık. Onlardan bize belki bir ömür boyu ince ince kanayacak koca bir iç yarası, gönül kırgınlığı kaldı. Rabb’im hepsini cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin diyorum. Yakınlarını kaybeden ailelerimizle dayanışmamızı göstermek, millet olarak acımızı beraberce yaşamak amacıyla bir günlük milli yas ilan ettik” diye konuştu.
 “MUHALEFETİN KİRALIK KALEMLERİ SEVİYEYİ AŞAĞI ÇEKTİ”Yangın sonrası muhalefetin tutumunu eleştiren Erdoğan, “Edepten, adaptan, ahlaktan, bu milletin değerlerinden nasibini almayan kimi kendini bilmezler dışında 85 milyon, tasada bir olduğunu, beraber olduğunu her daim kardeş olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Bu süreçte ailelerimizin yaşadıkları derin ızdıraba, saygımızın icabı olarak meseleyi günlük siyasi tartışmalara konu etmemeyi ilk günden itibaren büyük özen gösterdik. Bir haftadır, ana muhalefetin sataşmanın da ötesine geçerek artık itham ve iftira boyutlarına varan çığlık ve çirkinliklerine ısrarla kulaklarımızı tıkadık. Mecbur kalmadıkça, ailelerimizin acısına acı kattığını gördüğümüz bu süfli münakaşalardan özellikle imtina ettik. Ancak, biz sükut ettikçe, ana muhalefet partisi ile kiralık kalemleri ve tetikçi ekran yüzleri seviyeyi her gün biraz daha aşağı çekti. Kayıplarının acısıyla yürekleri Kerbela çölüne dönmüş ailelerimizin matemini umursamadan tam bir haftadır, vicdansızlığın her çeşidini sergilediler. Sosyal medya mecralarından kendilerini aklama yarışına girdiler. Çıkıp bir nedamet cümlesi kurmak, acılı ailelerimizi teskin etmek, yargının ve devletin ilgili kurumlarının görevini yapmasını beklemek yerine, telaşla sağa sola bühtan etmeyi sürdürdüler. Ülkemiz muhalefeti adına büyük bir taaccüb, teessür ve teessüfle takip ettiğimiz bu pespayeliklerine rağmen duruşumuzu yine bozmadık” dedi.
 “BELEDİYE YETKİLİLERİNİN DE OLDUĞU 19 KİŞİ TUTUKLANDI”Yangın faciasıyla ilgili soruşturma genişletildiğini belirten Erdoğan, “İlk etapta 9 kişi gözaltına alındı, ifadeler verildi. Soruşturma daha da derinleştirildi ve genişletildi. Buna göre gözaltı sayısı 28’e yükseldi. Bunlardan aralarında Grand Kartal Oteli’nin sahibinin, işletme müdürünün, otel çalışanlarının ve bazı üst düzey belediye yetkililerinin de olduğu 19 kişi tutuklandı. 7 kişi hakkında da adli kontrol kararı verildi” dedi.
 “KARANLIK NOKTALAR AYDINLATILACAK, SORU İŞARETLERİ GİDERİLECEKTİR”Oteldeki kusurların belediye yetkilileri tarafından gizlendiğini ifade eden Erdoğan “Uzman heyetimiz de çalışmalarını tekmil ettirince hazırlıkları raporları yargıya arz edecektir. Burada dikkati çeken husus şudur: Müfettişlerin tespitleriyle, otelin aralık ayında belediye yetkilileri tarafından muvazaalı bir şekilde geri çektirilmek suretiyle sümen altı edilen kusurlarına ilişkin rapor büyük ölçüde örtülmektedir. Bu durum acımızın daha da katmerlenmesine sebep olmuştur. Belediye başkanı koltuğunda oturan şahsın ‘itfaiye müdürü korkmuştur’ diyerek meşrulaştırmaya çalıştığı ancak daha sonraki ifadelerde başka sebeplerin devreye girdiği anlaşılan skandalın üzerinde hassasiyetle durulmalıdır. İnanıyorum ki, soruşturma sürecinde bu başvuruyu geri çekme olayı da tüm boyutlarıyla araştırılacak, karanlık noktalar aydınlatılacak, soru işaretleri giderilecektir” diye konuştu.
“MİLLETİMİZİN ACILARI ÜZERİNE ARSIZCA TEPİNİLMESİNE EYVALLAH DEMEYİZ”Muhalefeti, geçmişteki ihmalkarlıklara ve trajik olaylara duyarsız kaldığını belirten Erdoğan, “Ama burada acılı ailelerimizin derin hoşgörüsüne sığınarak bazı gerçekleri hatırlatmayı da görev biliyorum. Ey muhalefet 8 gündür ekranlarda, gazete köşelerinde, sosyal medya mecralarında ona buna siyasi ahlak dersi vermeye kalkıyorsunuz. Daha bir sene önce Beşiktaş Gayrettepe’de 29 işçimiz can verdi. Zerre kadar umursamadınız. İzmir’in göbeğinde 2 gencimiz ihmalkarlığınızdan dolayı elektrik akımına kapılarak hem de çok feci bir şekilde hayatını kaybetti. Görmezden geldiniz. İstanbul’da bir parkta belediyenin açıp kapatmadığı su dolu çukura düşen 5 yaşındaki bir yavrumuz göz göre göre gitti. Yüzsüzce ailesini suçladınız. Antalya’daki teleferik ayıbının sorumlularını bırakın eleştirmeyi, demokrasi kahramanı ilan etmediğiniz kaldı. Sizin iş bilmezliğinizden ötürü her gün büyükşehirlerin göbeğinde otobüsler yanıyor, çıkıp bir nedamet cümlesi kurmayı kibrinize yediremiyorsunuz. Daha burada saymaya kalksak saatler alacak bir sürü skandalın mücrimi olduğunuz halde bir de utanmadan ahlaktan, etikten, liyakatten, sorumluluk almaktan bahsediyorsunuz. Kusura bakmayın ama biz bu fırsatçılığa bu yüzsüzlüğe pabuç bırakmayız. Milletimizin acılarının üzerinde arsızca tepinilmesine eyvallah demeyiz. Sorumluların hepsinin adalete hesap vermesi için gereken neyse yaparken hadsizlikler karşısında da boyun eğmeyiz. Altını çizerek tekrar ifade ediyorum. Henüz acılar tazeyken bunları konuşmaktan son derece rahatsızız. Böyle büyük bir trajediden sonra bunları konuşmak mecburiyetinde bırakıldığımız için gerçekten üzüntülüyüz” ifadelerini kullandı.
“TURPLARIN BÜYÜKLERİ HEYBEDE”Muhalefet partilerinin ve liderlerinin kendi çıkarlarını ve siyasi kariyerlerini ön planda tutarak halkın sorunlarına duyarsız kaldıklarını belirten Erdoğan, “Gündemlerinde ne millet var, ne milletin derdi, sıkıntısı, sorunu var, varsa yoksa kendi çıkarları, kendi ikballeri, kendi gelecekleri. Aralarındaki güç rekabeti öyle bir raddeye ulaştı ki cepleri, mideleri, çıkarları ve siyasi kariyerleri dışında hiçbir şey gözleri görmüyor, kulakları duymuyor. Sıkıştıkça pot kıran CHP Genel Başkanı’na ise en büyük, en insafsız, en şedit dayağı daha iki sene önce uğruna gözyaşı döktüğü selefi atıyor. Sayın Özel kırmızı kartla oyalanırken eski genel başkan ilk sarı kartı kendisine şimdiden gösterdi bile. Bir başka gerçek şudur. Hemen her gün bir yenisi patlak veren kumpas, yolsuzluk, taciz vakaları, buzdağının sadece görünen kısmını temsil etmektedir. Ama ne yapsalarmış? Mızrak artık çuvala sığmıyor. Turpların büyükleri heybede. Bunu dediğimiz için rahatsız oldular. Niye? E çünkü durumlarını gayet iyi biliyorlar. Panikle yargı mensuplarımızı aileleri ve çocukları üzerinden tehdit edecek kadar muvazeneyi yitirmelerinin nedeni de aynıdır” diye konuştu.
 “ALLAH’IN İZNİYLE DEPREM BÖLGEMİZİ YENİDEN İMAR EDECEĞİZ”Depremzedelere güvenli ve modern yuvalar kazandırmak için büyük bir çaba gösterdiklerini söyleyen Erdoğan, “Depremzede kardeşlerimizi bir an önce güvenli, modern ve rahat yuvalarına kavuşturmak için canla başla çalışıyoruz. Asrın inşası adını verdiğimiz mücadelede yalnızca yıkılan şehirlerimizi değil, umutlarımızı ve geleceğimizi de yeniden ayağa kaldırıyoruz. Deprem bölgemizi adeta dünyanın en büyük şantiye sahasına dönüştürdük. 11 ilimizde, 4 bin 333 köyde, 174 ayrı alanda kurulan bin 900 şantiyede, 182 bin mimar, mühendis ve işçi kardeşimiz milletimize yepyeni bir sayfa açmak, güvenli ve sağlam bir gelecek inşa etmek için çalışıyor. Bugüne kadar ulaştığımız her rakam bu çabanın büyüklüğünü ve gücümüzü gözler önüne sermektedir. Kasım ayında Kahramanmaraş’ta 155 bininci yuvamızın anahtarlarını sahiplerine takdim etmiştik. 24 Ocak’ta Malatya’da 46 bin 307 yuvayı daha hak sahibi kardeşlerimize teslim etmenin gururunu yaşadık. Böylelikle toplamda 201 bin 431 bağımsız birimi afetzede vatandaşlarımıza kazandırmış olduk. Yeni yuvalarının hak sahiplerimize tekrar hayırlı olmasını diliyorum. Depremden sonra ‘Hükümet bu enkazın altında kalır’ diyenlere en güzel cevabı depremin üzerinden 2 yıl geçmeden anahtarlarını takdim ettiğimiz 201 bininci yuvamızla inşa ettiğimiz projelerimizle veriyoruz. Aynı hızla yolumuza devam edeceğiz. Hedefimizi 2025 yılı sonuna kadar toplam 452 bin 983 bağımsız bölümü teslim etmektir. Yıl bitmeden Allah’ın izniyle deprem bölgemizi yeniden imar edeceğiz” diye konuştu.
“NE YAPILACAKSA CUMHUR İTTİFAKİ OLARAK BİZ YAPACAĞIZ”Yeni bir Türkiye inşa etme çabasında olduklarını belirten Erdoğan, “Evlatlarımızın toprakları üzerinde mutlu, müreffeh, itibarlı ve huzurlu bir şekilde yaşayacağı yeni Türkiye’yi inşa etmenin gayretindeyiz. Unutmayın, bizim işimiz laf üretmek değil, iş ve eser üretmektir. Bizim derdimiz kavga etmek, didişmek, muhalefetin hırsı boyunu aşan kifayetsiz aktörleriyle söz düellosuna girmek değildir. Bizim gayemiz dostluk inşa etmektir, 85 milyon arasında gönül köprüleri kurmaktır, toplumsal mutabakatı perçinlemektir. Her zaman söylediğim gibi milletvekillerimiz olarak sizler milletimizle tesis ettiğimiz gönül bağının samimiyet zincirinin en kıymetli halkalarısınız. Siz bu hareketin mihmandarlarısınız, akıncılarısınız. 783 bin kilometrekarelik vatan toprağındaki uç boylarısınız, aynı zamanda beylerisiniz. Milletimizin gözü, kulağı bizdedir, bizim ve sizin üzerinizdedir. Ne yapılacaksa AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak biz yapacağız. Bu ülkenin sorunlarını Cumhur İttifakı olarak biz çözeceğiz. Türkiye’yi bölgesinin ve dünyanın kutup başlarından biri haline yine ittifak olarak biz getireceğiz. Yükümüz ağır, yolumuz uzundur” şeklinde konuştu.
Erdoğan, Türkiye’nin bölgedeki stratejik adımları ve insan odaklı politikalarıyla tarihe damgasını vurduğunu belirterek, özellikle Suriye ve Filistin gibi kriz bölgelerinde önemli bir rol oynadığını vurguladı. Türkiye’nin terörle mücadelesinin kararlılıklar süreceğini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Biz bir hamle yaptıkça paçamızdan aşağı çeken 40 yıllık terör belasını da def ettikten sonra yükselişimiz inşallah şahlanışa dönüşecektir. Terörsüz Türkiye hedefimize öyle veya böyle, ama muhakkak ulaşacağız. Terör örgütleri üzerinden kurulan tuzakları darmadağın edeceğiz. Bu salonda bulunan ve ekranları başında bizleri izleyen tüm yol ve dava arkadaşlarımın işte böyle bir ufukla hareket etmesini, küçük hesapların peşine takılmak yerin görev bilinciyle gelişmelere bakmasını rica ediyorum.”