Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, ergenlik döneminde şiddet ve zorbalık davranışlarında gözlenen artışı değerlendirerek bu durumun sadece bireysel değil, toplumsal boyutta da sonuçlar doğurabileceğini vurguluyor. Ülkü’ye göre, sosyal medya, oyunlar ve dizilerde şiddetin güç, cesaret ya da statü sembolü gibi sunulması, gençlerin bu davranış biçimini meşru görmesine neden olabiliyor.
ERGENLİKTEKİ ZORBALIĞIN GÖRÜNMEYEN YÜZÜ: DUYGUSAL AÇLIK VE İHMALZorbalık çoğu zaman dışarıdan bakıldığında agresif bir davranış gibi algılansa da, altında yatan sebepler çok daha derin ve karmaşık olabilir. Psikolog Ülkü, bu tür davranışların yalnızca dikkat çekme çabası olmadığını, bazen bireyin kendi içinde taşıdığı çözülmemiş duygusal yaraların bir yansıması olduğunu ifade ediyor.
“Evde sevgi, anlayış ve güven ortamından yoksun kalan çocuklar, dış dünyada bu eksikliği telafi etmeye çalışır. Bazen onay görmek, bazen güçlü görünmek, bazen de sadece fark edilmek için zorbalığa başvurabilirler,” diyen Ülkü, duygusal ihmalin çocuğun empati kurma yetisini zayıflattığını ve başkalarının duygularını gözetmeyi öğrenemeyen bireylerin toplumsal ilişkilerde daha sık problem yaşadığını belirtiyor.
ŞİDDETİN MODEL ALINMASI NORMALLEŞMEYİ HIZLANDIRIYORSosyal çevrede ya da medyada sık sık karşılaşılan şiddet içerikleri, özellikle gelişim çağındaki bireylerde kalıcı etkiler bırakabiliyor. “Birçok çocuk, oyunlardaki karakterlerin güç kazanmak için şiddete başvurmasını ya da dizilerde zorbalık yapan kahramanların popülerliğini rol model alıyor,” diyen Psikolog Ülkü, bu durumun şiddeti normalleştirme riskine yol açtığını belirtiyor.
Özellikle duygusal iletişimi zayıf olan gençlerde, başka insanların sınırlarını fark edebilme becerisinin gelişemediğini söyleyen Ülkü, “Gruplar içinde kendine yer bulmak isteyen gençler, çoğu zaman kabul görmek için saldırgan ya da manipülatif davranışlar sergileyebilir,” diye ekliyor.
ÇOCUĞUNUZ ZORBALIK YAPIYOR OLABİLİR Mİ? BU SİNYALLERE DİKKAT!Zorbalığın sadece kurbanlarını değil, faillerini de yıprattığını vurgulayan Psikolog Ülkü, bazı davranışların zorbalık eğilimine işaret edebileceğini ifade ediyor. Ailelerin dikkat etmesi gereken sinyaller arasında şunlar yer alıyor:
Sürekli başkalarını küçük düşürme ya da alaycı ifadeler kullanma,Şiddet içeren olayları meşrulaştırma eğilimi (“O da hak etti” gibi söylemler),Kardeşlere baskıcı veya tehditkâr tavırlar sergileme,Akranları hakkında olumsuz konuşmalar yapma ve yüzeysel arkadaşlık ilişkileri kurma.Bu tür davranışlar karşısında ailelerin yargılamadan, açık uçlu sorularla çocuğun iç dünyasına ulaşmaya çalışması gerektiğini söyleyen Ülkü, “Davranışın arkasındaki nedeni anlamak, çözümün ilk adımıdır” diyor.
ZORBALIKLA BAŞ ETMEDE AİLEYE BÜYÜK ROL DÜŞÜYORÇocukların iç dünyasını anlamak ve onları duygusal olarak desteklemek, şiddet eğilimlerini önlemede kritik rol oynuyor. Psikolog Ülkü, ailelerin çocuklarına karşı duygusal olarak daha kapsayıcı olması gerektiğini belirterek, “Öfke, hayal kırıklığı, kıskançlık gibi güçlü duygularla nasıl başa çıkacaklarını öğrenmeleri gerekiyor. Bu süreçte ebeveynin rehberliği çok önemli,” diye konuşuyor.
Ayrıca, aile içindeki iletişim biçiminin de çocuğun davranışları üzerinde etkili olduğunu söyleyen Ülkü, “Evde yaşanan tartışmalarda şiddetten uzak, çözüm odaklı iletişim teknikleri kullanmak, çocuğa model olur,” diyor.
OKUL-AİLE İŞBİRLİĞİ ŞART!Zorbalığın sadece bireysel bir sorun olmadığını, aynı zamanda sosyal bir mesele olduğunu vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Ülkü, okul ve aile arasında kurulacak güçlü bir iş birliğinin bu tür davranışlarla mücadelede etkili olacağını söylüyor.
“Öğretmenlerle düzenli iletişimde olmak, çocuğun okulda nasıl davrandığını anlamak açısından önemli. Ayrıca okul psikolojik danışmanlarıyla birlikte çalışmak hem önleyici hem de onarıcı bir destek sağlar,” diyerek sözlerini sürdüren Ülkü, erken müdahalenin çocukta olumlu değişimlere zemin hazırlayabileceğini belirtiyor.
UNUTULMAMALI: ZORBALIK BİR SONUÇTUR, SEBEP DEĞİLHer zorbalık davranışının altında bir ihtiyaç, bir eksiklik ya da bir yanlış öğrenme modeli olabileceğini hatırlatan Ülkü, bu davranışların yalnızca “disiplin” ile çözülemeyeceğini belirtiyor. “Ceza vermek yerine, çocuğun neden bu şekilde davrandığını anlamaya çalışmak, uzun vadede çok daha etkili sonuçlar doğurur,” diyor.
Son olarak, zorbalığın uzun vadede hem mağdurlarda hem de zorbalığı uygulayan bireylerde psikolojik travmalara neden olabileceğine dikkat çeken Psikolog Ülkü, “Bu nedenle şiddet ve zorbalık eğilimlerini küçümsememek, geçici hevesler olarak görmemek gerekir. Her davranışın ardında anlatılmayı bekleyen bir hikâye olabilir,” diyerek sözlerini tamamlıyor.
