Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), kuraklık tehdidine karşı su tasarrufunu teşvik etmek amacıyla önemli bir karara imza attı. Belediye Meclisi’nde alınan kararla konut aboneleri için kademeli su tarifesi uygulamasına geçildi. Yeni düzenlemeye göre, ayda 0-10 metreküp su tüketen yaklaşık 1 milyon 15 bin aboneye yüzde 10 indirim uygulanacak; bu grup, Ankara’daki konut abonelerinin yüzde 61’ini oluşturuyor. Uygulama, havuz doldurma, araba yıkama ve tarla sulama gibi ticari ve savurgan kullanımları caydırmayı amaçlıyor; ABB ise bu adımla hem adil hem de sürdürülebilir bir su yönetimi sağlamayı hedefliyor. Yağışların artması ve baraj doluluklarının yükselmesi durumunda eski tarifeye dönülebileceği belirtilirken, Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız da bu adımın Ankara’nın su kaynaklarının sürdürülebilirliği ve ekonomik su yönetimi için önemli bir dönüm noktası olduğunu vurguladı.
ASKİ’DEN KADEMELİ SU TARİFESİ
ASKİ’nin kademeli su tarifesi değişikliğini değerlendiren Yıldız, “Ankara’ya su temin edilen barajlardaki düşük doluluk oranları nedeniyle Mart ayında Büyükşehir Belediyesi ve ASKİ yetkilileri Kuraklık Acil Eylem Planı toplantısı gerçekleştirmişti. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, toplantıda son yıllarda yaşanan ciddi yağış eksikliğine dikkat çekerek, su krizine karşı sert tedbirler alınması ve plansız, amaç dışı kullanıma müdahale edilmesi gerektiğini vurgulamıştı. Yavaş, ‘Bu sıkıntı sadece bu yıla ait değil, önümüzdeki yıllarda da mutlaka yaşanacak’ demişti.
ASKİ tarafından yayınlanan bildiride kademeli su tarifesinde yapılan değişiklik esas olarak bu toplantıda konuşulan suyun plansız ve amaç dışı kullanımına yönelik bir tedbir olmuştur. Bu değişiklik ASKİ’nin aynı zamanda “Su’da Talep Yönetimine” geçişine yönelik önemli bir adım olmuştur. Ankara’nın 2030’dan itibaren su arz güvenliğinin ekonomik ve optimum bir şekilde sağlanması için bu anlayışın sürdürülmesi gereklidir” dedi.
ANKARA’NIN SU KAYNAKLARI YETERSİZ
Ankara’nın su kaynaklarının hem miktar hem düzen açısından yetersiz olduğunu ifade eden Yıldız, “Ankara ili yağış rejimine ve toplam nüfusuna bağlı olarak kişi başına yağışın en düşük olduğu illerimizden biridir. Bu yağışlar son dönemde daha da düzensizleşmiştir. Ankara’daki Barajların su havzaları bu su yılının başından bu yana çok az yağış almış, bu da barajlardaki ortalama doluluk oranlarını düşürmüştür. Ankara Barajlarına yıllara göre giren su miktarları 150 milyon metreküp ile 661 milyon metreküp arasında değişmektedir. Bu değişkenlik Ankara’ya kaliteli su arz güvenliğini zorlamaktadır” diye konuştu.
ANKARA’NIN MEVCUT SUYU EN VERİMLİ ŞEKİLDE KULLANILMALI
Ankara’nın su krizine hazırlanması gerektiğini vurgulayan Yıldız, “İklim değişikliği etkisi, artan nüfus, artan su talebi nedeniyle Ankara’nın miktar olarak su ihtiyacı artmaktadır. 2030 yılından itibaren Ankara’ya ilave su temini ile aynı zamanda İvedik İçmesuyu Arıtma ve Tatlar Atıksu Arıtma tesislerinde; kapasite arttırma, içme suyu şebekesi değişimi ve yağmursuyu toplama ve uzaklaştırma hatları gibi ek yatırımlar gerekecektir. Ayrıca uzmanlar yağışlarda 2030’a kadar azalma olacağını tahmin etmektedir. Ankara iki yıl üst üste çok kurak dönem yaşaması durumunda su güvenliği konusunda önemli zorluklar yaşayabilir. Tüm bu nedenlerle Ankara’nın mevcut suyunun en verimli şekilde kullanılması ve yönetilmesi gereklidir” ifadelerini kullandı.
SU TALEP YÖNETİMİNDE ÖNEMLİ ADIM
ASKİ’nin uygulamasını olumlu bir adım olarak nitelendiren Yıldız, “ASKİ tarafından önerilen ve kabul edilen “Su tasarrufunu özendirmek amacıyla düşük tüketimlerde su fiyatlarının düşürülmesi, yüksek tüketimde ise artırılması” düzenlemesi faydalı olacaktır. Bu bizim uzun zamandır önerdiğimiz “Ankara’da Su’da talep yönetimi” için atılmış olumlu bir adımdır. Bu adım, Ankara’nın toplam su tüketiminin yüzde 40’ının abonelerin sadece yüzde 16’sı tarafından daha önceki düşük bedellerle tüketilmesi dengesizliğine son vermeye yönelik olması açısından da önem taşımaktadır. Büyük bölümü havzalar arası transferle getirilen ve 5 sene içinde ilave su talebi olacak olan Ankara’da, su temininin ekonomisi, kalitesi ve miktarı çok daha önemli bir konu haline gelecektir. Bu kapsamda şebekelerde yüzde 40 olan kayıp oranının da hızla daha aşağılara çekilmesi çok büyük bir fayda sağlayacaktır. Ayrıca ülkemizin su yönetiminde yeni dönem hazırlıklarına yönelik uyum çalışmaları yapılması da önem taşımaktadır” şeklinde konuştu.
ANKARA’DA SU HİZMETİ İNSAN HAKKI OLARAK SUNULMALI
Ankara’da suyun kamu hizmeti anlayışıyla sunulması gerektiğini vurgulayan Yıldız, “Ankara’da suyun daha verimli ve adil teminine yönelik bu yaklaşım, tamamlanmakta olan “Ankara İli İçme Suyu Atıksu ve Yağmursuyu Yönetimi Master Planı 2054” deki görüş ve öneriler dikkate alınarak genişletilmelidir. Su Yönetiminde suyun en geniş kesime kamu hizmeti anlayışı ile bir insan hakkı olarak güvenilir bir şekilde sağlanması esas olmalıdır Bunun için sürdürülen tüm çabaların başarı şansı, planlı, vizyoner, katılımcı, şeffaf ve hesap verebilen bir yönetim anlayışı ile artacaktır” ifadelerini kullandı.
