Babacan: “Bu, Emeklinin Alın Terinin Çalınmasıdır”

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Yeni Yol Grubu’nda yaptığı kapsamlı konuşmayla Türkiye’nin yakıcı gündemini tüm boyutlarıyla ele aldı. Babacan, ekonomiden dış politikaya, basın özgürlüğünden sosyal adalete kadar uzanan başlıklarda sert ifadeler kullandı. 71 yaşında geçim sıkıntısı nedeniyle inşaatta çalışırken düşerek hayatını kaybeden emekli Selami Şimşek’i de gündemine alan Babacan, “Bu iktidarın en ağır ayıplarından biri” diyerek hükümete seslendi: “Sayın Erdoğan, kötü ekonomi politikalarının bedelini emekliye ve asgari ücretliye ödetemezsiniz. Nokta.”
Konuşmasının başında Yozgat’ta inşaatta düşerek hayatını kaybeden 71 yaşındaki işçi emeklisi Selami Şimşek’in hikâyesini paylaşan Babacan, “Emekli olmak, huzurla yaşamak demektir. Türkiye’de ise emekli olmak, açlıkla boğuşmak, geçinmek için yeniden çalışmak zorunda kalmak demektir. Selami Amca’nın tek hayali bir konteyner evdi. Onu bile gerçekleştiremeden hayatını kaybetti. Bu, hükümetin ekonomi politikalarının bir sonucudur. İnsan hayatını hiçe sayan bu sistem çökmüştür” dedi.
Babacan, yaşlı nüfusun giderek fakirleştiğini, bunun sadece ekonomik değil aynı zamanda sosyal bir beka sorunu olduğunu ifade etti: “Pek çok ülke zenginleşerek yaşlanır. Bizim ülkemiz fakirleşerek yaşlanıyor. Bu, ekonomik değil siyasi bir tercihin sonucudur.”
1 TEMMUZ UYARISI: “ZAM YOKSA BU HIRSIZLIKTIR”1 Temmuz’da yapılması gereken asgari ücret ve emekli maaşı zammının hâlâ açıklanmamış olmasına da değinen Babacan, iktidarın bu konuda attığı adımları “hak gaspı” ve “emek hırsızlığı” olarak tanımladı: “Enflasyonun en düşük olduğu yıllarda bile temmuzda zam verilmişti. Bugün enflasyon almış başını gitmiş ama iktidar hâlâ ‘zam vermeyeceğiz’ diyor. Bu, alın terinin çalınmasıdır. Yıllarca prim ödeyen insanların maaşları, açlık sınırının altında. Hükümet bunun hesabını vermeli.”
Babacan, temmuz ayında zam yapılmaması hâlinde bunun iktidarın emekliye ve dar gelirliye sırtını dönmesi anlamına geleceğini belirtti: “Bu halkın sabrını daha fazla zorlamayın. Bu insanlar sandıkta gereken cevabı verir.”
“BU ATEŞ KIRILGAN: İSRAİL-İRAN GERİLİMİ GÖLGESİNDE GAZZE UNUTULUYOR”Konuşmasında dış politikaya da geniş yer ayıran Babacan, İran-İsrail çatışması sonrası açıklanan ateşkesi “kırılgan” olarak niteleyerek, Amerika Birleşik Devletleri’nin sürece artık taraf olduğunu, bu nedenle barış görüşmelerinin tarafsız ülkelerce yürütülmesi gerektiğini savundu.
Ancak Babacan’ın asıl vurgusu Gazze’deki insanlık dramıydı. “12 gün boyunca dünya İran’ı konuştu, İsrail’i konuştu, ABD’yi konuştu. Ama Gazze’de yaşananlar unutturuldu. 12 gün boyunca Gazze sessizce öldü.”
Babacan, bu sürede 850 Filistinlinin yaşamını yitirdiğini ve dünya kamuoyunun bu ölümleri görmezden geldiğini belirtti: “Gazze’de ateşkes yoksa barış yoktur. Kudüs başkentli bağımsız Filistin devleti kurulmadan bu sorun çözülmez.”
“ESKİDEN ONE MİNUTE VARDI, ŞİMDİ SESSİZLİK”Babacan, “Yıllar önce ‘One Minute’ diyerek dünya gündemine oturan Erdoğan, bugün aynı kararlılığı neden gösteremiyor? Çünkü ekonomik olarak bağımlı hale geldik. Çünkü dış politika artık iç kamuoyuna şov yapmak için kullanılıyor” dedi. 
Babacan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a seslenerek, “Siz kaşıkla biriktirmeye çalışıyorsunuz, birileri kepçeyle götürüyor. Ekonominin iyi olup olmadığını Londra’daki bankacılara değil, pazardaki emekliye sormalıyız” dedi. 
FATİH ALTAYLI’NIN TUTUKLANMASI: “HEDEF SADECE GAZETECİLER DEĞİL, TÜM TOPLUM”Konuşmasında gazeteci Fatih Altaylı’nın tutuklanmasına da değinen Babacan, yaşananları “medyaya ayar verme girişimi” olarak değerlendirdi.
“Bir gazeteciyi içeri atarak bütün medyayı korkutmaya çalışıyorlar. Bu baskının adı sansürdür, otoriterleşmedir.”
Aynı durumun sanatçılar ve sivil toplum örgütleri için de geçerli olduğunu söyleyen Babacan, Türkiye’de artık ifade özgürlüğünün sistematik olarak baskılandığını vurguladı.
UYUŞTURUCUYA KARŞI TOPYEKÛN SAVAŞ: “BU YALNIZCA BİR SAĞLIK SORUNU DEĞİL”Yeni Yol Uyuşturucu ile Mücadele Zirvesi’ne de değinen Babacan, gençlerin hızla bağımlılığa sürüklendiğini ve devletin bu konuda bir politika üretmediğini ifade etti:
“Uyuşturucu sadece bireysel bir mesele değil, bu topyekûn bir beka meselesidir. Aileler çocuklarını kaybediyor, iktidar sadece izliyor.”
Teşkilatlarının saha çalışmalarıyla bu soruna dikkat çektiklerini ifade eden Babacan, iktidarın irade göstermemesi hâlinde toplumun daha fazla zarar göreceğini söyledi.
SON SÖZ: “BU ÜLKEYİ SAHİPSİZ BIRAKMAYACAĞIZ”Konuşmasının sonunda, halkın artık sabrının sınandığını, ama bu sabrın sandıkta karşılık bulacağını vurgulayan Babacan, “Bu düzen, yoksulluğu kader; adaletsizliği alışkanlık haline getirdi. Ama biz bu düzene teslim olmayacağız. Emekliler için, gençler için, işsizler için, Selami amca gibi konteyner hayali kuranlar için bu ülkeyi yeniden ayağa kaldıracağız” diyerek sözlerini sonlandırdı.