Okulların kapanmasıyla birlikte çocuklar için eğlence ve dinlenme dönemi başlarken, ebeveynler için yaz tatili çoğu zaman “ekran süresi”, “verimli zaman geçirme” ve “gelişimsel destek” gibi sorularla dolu bir sürece dönüşüyor. Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü’ye göre bu dönemi verimli kılmanın anahtarı, çocukla geçirilen zamanın süresinden çok niteliğinde saklı.
“Kaliteli zaman” kavramının altını çizen Ülkü, çocuklarla geçirilen zamanın uzunluğunun değil, içeriğinin belirleyici olduğunu söylüyor:
“Birlikte geçirilen kısa bir zaman dilimi bile, eğer dikkat, ilgi ve etkileşim içeriyorsa çocuğun ruhsal gelişimine önemli katkı sağlar. Özellikle yaz tatili gibi daha esnek dönemlerde bu fırsat çok daha değerlidir.”
Araştırmaların, çocuklarla kurulan kaliteli ilişkinin özgüveni, duygusal dayanıklılığı, problem çözme becerilerini ve sosyal uyumu desteklediğini gösterdiğini belirten Ülkü, bu bağın özellikle tatil dönemlerinde pekişmesinin çocuğun gelişim sürecine psikolojik yatırım anlamına geldiğini ifade ediyor.
EKRAN SÜRESİYLE SAVAŞMAK YERİNE ALTERNATİFLER SUNUNYaz tatilinde ekran süresinin artması kaçınılmaz gibi görünse de bu durumun dengeye oturtulabileceğini belirten Ülkü, ekran süresini sadece sınır koyarak değil, anlamlı alternatifler sunarak yönetmenin daha etkili olduğunu söylüyor.
“Pazartesi ‘müzik günü’, salı ‘hikâye yazma’, çarşamba ‘doğa keşfi’ gibi temalı günler oluşturulabilir. Basit malzemelerle yapılan deneyler, birlikte kitap okuyup üzerine sohbet etmek, yaşa uygun görevlerle yemek yapmak gibi etkinlikler hem öğretici hem de bağ kurucudur.”
Bu tür etkinliklerin çocuklarda merak duygusunu tetiklediğini, dil gelişimini desteklediğini ve sorumluluk bilinci kazandırdığını vurgulayan Ülkü, ekran karşısında geçirilen sürenin böylece doğal bir şekilde azalacağını belirtiyor.
Doğanın çocuk gelişimindeki rolüne dikkat çeken Ülkü, doğayla temasın yalnızca fiziksel değil, duygusal ve zihinsel gelişimi de desteklediğini söylüyor:
“Araştırmalar, doğada zaman geçiren çocukların dikkat sürelerinin uzadığını, kaygı seviyelerinin azaldığını ve yaratıcı düşünme becerilerinin geliştiğini gösteriyor.”
Ağaçlara dokunmak, çimenlere uzanmak, bir böceği gözlemlemek gibi basit eylemlerin çocuk için dünyayı tanımanın, düzeni keşfetmenin ve sakinleşmenin yolları olduğunu belirten Ülkü, park gezileri, piknikler, deniz kenarı yürüyüşleri ve doğa müzelerinin çocukların iç dünyasında kalıcı izler bıraktığını ifade ediyor.
ZAMANIN SÜRESİ DEĞİL, NİTELİĞİ ÖNEMLİHer ebeveynin tüm gününü çocuğuna ayıramayabileceğini kabul eden Ülkü, burada önemli olanın zamanın niteliği olduğunu vurguluyor:
“Birlikte geçirilen 20 dakikalık kaliteli bir zaman, arka planda telefonun olmadığı, karşılıklı temasın kurulduğu bir zaman dilimiyse çocuk için çok değerlidir.”
Kısıtlı vakti olan ebeveynlere önerilerde bulunan Ülkü, küçük ama anlamlı ritüellerin önemine dikkat çekiyor:
Her akşam 10 dakika kitap okumaHafta sonu kahvaltısını birlikte hazırlamaGünlük içten sohbetler: “Bugün seni en çok ne mutlu etti?” gibi sorularla duygulara temas etmeGöz teması, aktif dinleme ve duyguları onaylama gibi kaliteli temas unsurlarıSOSYAL BECERİLER AİLE İÇİNDE DE GELİŞEBİLİRYaz tatili, çocukların sosyal becerilerini geliştirmek için ideal bir zaman. Ancak bu beceriler yalnızca arkadaş ortamında değil, aile içinde de desteklenebilir. Ülkü, ailelere şu önerilerde bulunuyor:
Ailece masa oyunları oynayın: Sıra bekleme, kurallara uyma, kaybetmeyi kabullenme gibi sosyal öğrenmeleri destekler.Drama veya hikâye tamamlama oyunları kurun: Duygu tanıma ve empati gelişimine katkı sağlar.Komşu çocuklarıyla etkinlikler organize edin: Piknikler, bisiklet turları, mahalle oyunları akran ilişkilerini güçlendirir.Gönüllülük projelerine katılın: Hayvan barınağı ziyareti, yardım kampanyaları gibi etkinlikler çocukta aidiyet ve toplumsal sorumluluk bilinci kazandırır.Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü’nün altını çizdiği gibi, yaz tatili çocuklar için yalnızca boş zaman değil; birlikte anlam üretme, öğrenme ve bağ kurma zamanı olarak değerlendirilmelidir. Ebeveynlerin bu süreci bilinçli ve duyarlı bir şekilde yönlendirmesi, çocukların hem bugünkü mutluluğuna hem de gelecekteki psikolojik sağlamlığına katkı sağlar.
