Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e yönelik saldırısının ardından İsrail Gazze’deki operasyonlarına devam ederken, ABD de Doğu Akdeniz’deki güç dengesinin bozulmaması için bölgeyi yeniden kontrol altına alma girişimlerine yönelik planı devreye soktu. Sorunun ABD açısından tek boyutunun Hamas’ın saldırılarının olmadığını ifade eden Genelkurmay eski İstihbarat Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, ABD’nin Doğu Akdeniz’de üstünlüğü kaybetmek istemediğini belirterek, “Konu sadece Hamas saldırıları değil aslında. Bu içinden geçtiğimiz sürecin bir parçası olarak karşımıza çıkıyor. Geldiğimiz noktada ABD özellikle Akdeniz ve Doğu Akdeniz’de güç dengelerinin değişmesini istemiyor. Bölgede kendi gücünü kaybetmek istemiyor. Bu nedenle bölgeyi kontrol altına alabilmek için yaşananlardan gördüğümüz kadarıyla Gazze ve Kıbrıs’ta bir üs kurabilir ya da İngiltere’nin Larnaka’daki üslerinden yararlanarak Gazze’de oluşturacağı bir güvenlik noktası ile İsrail’i korumak amacını gerçekleştirebilir. Türkiye’nin de kaygıları tam da bu noktada başlıyor. Bu noktadan analiz etmek gerekiyor içinden geçtiğimiz süreci” dedi.
Hamas’ın saldırılarının ardından geçen süreç içeresinde ABD’nin Doğu Akdeniz bölgesine gemilerini gönderdiğini bölgede etkinliğini kaybetmemek için adımlar attığını ifade eden Pekin, şunları söyledi:
“Hamas’ın saldırıları ve sonrasında İsrail’in Gazze’ye yönelik operasyonları ve bu operasyonlar sonucunda yaşananlar elbette insani durum açısından önemli. Bu nokta yaşananların bir boyutu. ABD’nin bölgeye gemi göndermesi ve mühimmat konusunda takındığı tutum ve yine bölgeye yönelik attığı adımlar, Doğu Akdeniz’de üstünlüğü kaybetmek istemediğini açıkça ortaya koyuyor. ABD bir de Türkiye’nin Mersin’de yaptığı Nükleer santralin faaliyete geçmesinin yakınlaşması, Mersin’de limanların varlığı açısından tedirginlik yaşıyor. ABD kısacası Doğu Akdeniz’de kendisi dışında başka güç istemiyor. Türkiye, Suriye, İran, Rusya ya da bir başka gücü o bölgede istemiyor. Bu bölgeyi tamamen kontrol ederek güç dengesini kendi tarafında tutmak ve İsrail’in güvenliğini kontrol etmek istiyor. Hamas’ın saldırıları ile birlikte İngilizlerin desteğiyle İsrail’in oluşturduğu güvenlik sistemi de çöktü. Bu güvenlik sistemini yeniden yapılandırarak, inşa ederek İsrail garnizon devletinin güvenliğini tamamıyla sağlamak istiyor. Bir kere bunu yapmadan bölgedeki askeri varlığını azaltmayacağı da anlaşılıyor.”
Doğu Akdeniz’in enerji kaynakları, enerji yolları ve ticaret yolları açısından çok önemli bir bölge olduğunu belirten Pekin, “Levant bölgesi ya da Doğu Akdeniz çukuru dediğimiz bu bölge enerji kaynakları açısından son derece stratejik bir bölge. Mersin, Hatay, Suriye kıyıları, Lübnan, İsrail, Filistin bu bölge levant bölgesi içine giren bir bölge. Bu nedenle ABD bu bölgedeki gücü tamamıyla kendi elinde tutmak istiyor. Bu kadar gemi yollamasının bir nedeni de bu zaten. Bu bölgeyi kontrol ettiğinde Doğu Akdeniz’i dolayısıyla enerji kaynaklarını, Doğu Akdeniz’deki enerjinin iletimini, Basra Körfezi’ndeki enerji kaynaklarının güvenliği ve bu kaynakların batıya iletimi, ticaret yollarını tamamıyla kendi kontrolü altına almış olacak. Bu nedenle kendisinden başka bir gücü de istemiyor. Türkiye, İran, Suriye, Rusya ya da bir başka gücü bu bölgede istemiyor” diye konuştu.
İsrail’in çöken güvenlik sisteminin inşasının ABD açısından önem taşıdığını kaydeden Pekin, “Hem İsrail garnizon devletinin hem de Doğu Akdeniz’deki ABD varlığının tehlikeye girmemesi açısından İsrail’in güvenlik sistemi önem taşıyor. Bu güvenlik sistemi Hamas saldırıları ile birlikte bir anlamda zayıfladı ya da çökme noktasına geldi. ABD, şimdi bu güvenlik sistemini yeniden inşa ederek bölgenin ve İsrail’in güvenliğini sağlamak amacında. Anlaşılan o ki ABD bu güvenliği Kıbrıs’taki İngiliz üslerinden Gazze’ye ikmal yaparak sağlamak istiyor. Gazze’de ve Kıbrıs’ta çalışmalar yapacağı da belli oluyor güvenlik noktaları oluşturmak açısından. Zaten Larnaka’da İngiliz üsleri var. Bunları kullanabilir. Gazze’de üs çalışması yapabilir. Kıbrıs’ta yeni bir güvenlik kurma çalışması olabilir ama İngiliz üsleri var. İsrail’in ve bu Doğu Akdeniz çukuru ya da Levant bölgesinin güvenliğini Kıbrıs ve Filistin arasında bir güvenlik kuşağı ile sağlamak istiyor. ABD’nin yaşanan gelişmelerden hazırladığı güvenlik çalışmasının bu olduğu anlaşılıyor. Ancak Türkiye dikkatli olmak durumundaki zaten Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki kaygıları da bu gelişmelerden kaynaklanıyor anlaşıldığı kadarıyla. Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin milli çıkarlarını ve haklarını koruması büyük önem taşıyor ve Türkiye’de zaten buna büyük önem veriyor. Hamas’ın İsrail’e saldırısının ardından yaşananlar ve konunun insani boyutu elbette önemli ama burada dikkat edilmesi gereken böyle bir güvenlik kuşağı çalışmasının da olduğudur. Türkiye bu noktada dikkatli olmak zorunda, kaygıları olduğunu her fırsatta dile getiriyor ve buna göre politikalarını belirleyecektir” ifadelerini kullandı.