İddialardan dolayı tutuklanan, görevden alınan Federasyon Başkanları, istifa eden yöneticiler ve izledikleri yol-yöntem ile yok olan sporcular gündemden düşmüyor.
Yönetimin aldığı kararları hiçe sayan, ilkel şartlarda şampiyonalara giden, kıllık kıyafet ve beslenmesine dikkat etmeyen sporculardan maddi destek alan federasyonlara yazıklar olsun.
Sadece bir federasyondan bahsetmiyorum, birçok federasyon sistemsizlik ve özerkliğin getirisini kullanamamaktan dolayı başarı grafiklerini yukarı çıkaramıyor.
Elde edilen başarılar takdire şayandır gururumuzdur ama başarı bütünseldir.
Kişilere özgü ve devamı gelmeyen günübirlik başarıların sebebi sistemsizliktir.
Türkiye gibi devasa güce sahip bir ülke elde edilen bir olimpiyat şampiyonluğunun arkasına sığınamaz üç dünya on Avrupa şampiyonluğu ile yetinemez.
Küba gibi, Rusya veya Yunanistan gibi olamayacaksak yazıklar olsun bize…
Sporu ve eğitimi ayrılmaz parçalar olarak görmeyen federasyonlar varlıklarıyla övünemezler.
Siyasetin tamamıyla hâkim olduğu federasyonlar varlıklarını yine devlete borçludur.
Devletin yardımı olmadan hiçbiri ayakta duramıyor.
Şampiyonaya katılabilmek için aileler varlıklarını satıp evlatlarını yarışmalara yolluyorlar.
Sözde özerk federasyonlar ama devletin gücü olmadan hareket edemiyorlar.
Bütün giderleri devlet tarafından karşılanmasına rağmen ailelerden yardım alan federasyonlar ne iş yapıyor?
Deşifre olanlar da siyasetin korumasında yollarına devam ediyor. Ne zamana kadar? Gitmesine karar verilene kadar.
Evladının başarısı için elinden geleni esirgemeyen anne babalar neredeyse canlarını verecek.
Bütçesini devletten alıyorlar ama giderlerini sporculara yüklüyorlar.
Madem her sporcu kendi imkanlarıyla şampiyonalara katılacak federasyona ne gerek var.
Bir federasyon düşünelim ki altyapıda yetişecek sporcuları Avrupa şampiyonasına veya uluslararası turnuvaya bütçesi olmadığı için götürmeyecek,
İsteyen sporcular kendi imkanlarıyla gidecek,
İsteyen istediği otelde kalacak,
İsteyen istediği eşofmanı giyecek ve istediği şekilde hareket edecek.
Bunları yapabilmek için de elinde ne var ne yok satarak başarıyı hedefleyecek.
Para yok, malzeme yok, harcırah yok ama federasyonun kurallarıyla hareket edilecek.
Dünyanın hiçbir ülkesinde hatta kabilelerde bile görülecek şey değil.
Birçok federasyonun parasızlığı bahane ederek sporcuların kendi imkanlarıyla şampiyonalara götürüldükleri yıllardır bilinmektedir.
Ellerinden gelen her türlü cambazlığı yapmak isteyebilirler.
İlginç olan, Bakanlığın veya Spor Genel Müdürlüğünün buna nasıl izin verdiğidir.
Üç maymunu oynayıp kendilerini kahraman gibi gösterip sporcuyu düşündüklerini, bayrağımızı yücelttiklerini hatta teşekkür beklediklerini bile söyleyebilirler.