Asgari ücretin 2024 yılı için yüzde 49’luk artış ile 17 bin 2 TL olarak belirlenmesi kararına Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu yaptığı yazılı açıklamayla tepki gösterdi.
Milyonlarca çalışan ve onların ailelerinin beklediği asgari ücret zammının yine hayat pahalılığının altında kaldığı belirtilen açıklamada, “Asgari ücret gözler önündeki komisyonla değil sahne arkasındaki hükümet-patron ortaklığıyla belirlenmiştir. Asgari, yani ‘en az’ ücret, iktidar sayesinde artık ülke çapında genel ücret haline gelmiştir. Bu yılki asgari ücret zammında hükümet bir taşla iki kuş vurmaya çalışmaktadır. Artık yılda bir kez zam yapacağını belirttiği asgari ücreti, 2024’te Mart ayında yapılacak yerel seçimler öncesinde öldürmeyecek ancak Mart ayından sonra tüm ekonomistlerin daha da kötüye gitmesini beklediği enflasyona karşı hızla eriyeceği için patronları memnun edecek şekilde belirlemiştir. Yani asgari ücret, ekonomik parametreler değil seçim takvimi baz alınarak belirlenmiştir” ifadelerine yer verildi.
Asgari ücretin seçime göre belirlendiğinin altını çizen Birleşik Kamu İş’in yaptığı yazılı açıklamada, ücretin ne olduğuyla değil alım gücünün esas alınması gerektiği vurgusu yapıldı.
Asgari ücret açıklandıktan birkaç saat sonra marketlerde hummalı bir etiket değiştirme faaliyetlerinin başladığı belirtilen açıklamada, “Yani enflasyon sabit tutulmadıkça ya da enflasyon artışına göre yeterli sıklıkta ücret iyileştirilmesi yapılmadıkça, “yeterli bir asgari ücret”i tespit etmek mümkün değildir” ifadesi kullanıldı.
TÜİK’e göre %65 civarında gerçekte ise üç haneli oranlarda seyreden enflasyonun ücretli çalışanları, emeklileri, yoksulları ezip geçtiğinin altını çizen Birleşik Kamu İş’in yaptığı yazılı açıklama şöyle:
“Milyonlarca çalışan ve onların ailelerinin beklediği asgari ücret zammı yine hayat pahalılığının altında kalmış, “vatandaşımızı enflasyona ezdiremeyeceğiz” tekerlemelerinin hemen sonrasında dağ fare doğurmuştur. Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş Ar-Ge biriminin yapmış olduğu araştırmaya göre ülkemizde Aralık ayı açlık sınırı 16 bin 483 lira yoksulluk sınırı da 46 bin 837 lira olarak belirlenmiştir. Gıda Fiyatları Aralıkta yüzde 6,2 arttı. Son bir yıllık dönemde ise yüzde 100.2 arttı. Son altı aylık enflasyonda %50.6 artmıştır. Üstelik daha yeni yıl gelmeden zamları gelmiştir. 2024 gelmeden zamlar peşinen yapılmıştır. 1 kilo beyaz peynirin fiyatı 300 lirayı, 1 kilo etin fiyatı 390 TL’yi, 30’lu yumurta 130-140 lirayı bulmuştur. Asgari ücretliler çok iyi biliyorlar ki, yapılan artış ile çok daha fazlası birkaç ay içinde gıdasındaki, suyundaki, elektriğindeki ve doğalgazındaki vergilerle geri alınacaktır. Ülke genelinde kira ortalaması 10 bin TL’ye ulaşmışken 17 bin liralık ücretle milyonlarca insanın nasıl geçineceği büyük bir kriz sorusu olarak orta yerde durmaktadır.”
Birleşik Kamu- İş, insanlık onuruna yaraşır bir asgari ücretin belirlenmesi için ise önrilerini şöyle sıraladı: “Asgari ücret tespit komisyonunun yapısı değiştirilmeli, işleyişi şeffaflaştırılmalı, hükümetin ve patronların hınk deyicisi pozisyonundan çıkarılmalıdır.
Enflasyon artışı kötü ekonomi yönetiminin bir sonucudur. “Yılda bir kez zam” yapmak, emekçiye “benim hatalarımın bedelini sen ödeyeceksin” demektir. Bir kez zam inadından vazgeçilmeli ve yıl içinde en az bir kez ara zam yapılmalıdır.
Asgari ücret, gerçek enflasyon koşullarına göre belirlenmeli, ülkenin çalışan nüfusunun yüzde 45’inin asgari ücret alıyor olması ayıbı temizlenmelidir.
İnsanlık onuruna yaraşır bir ücretin belirlenmesi ve korunması için şart olan bu yöntemler, kamu emekçilerine yapılacak zamlar belirlenirken de kullanılmalı, krizin faturası emekçilere kesilmemelidir.”