Başkent Üniversitesi Uluslararası Finans ve Bankacılık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şenol Babuşcu, ocak ayı enflasyonunu yüzde 5 ila 10 arasında öngördüğünü belirterek sıkı para politikasının tek başına enflasyonla mücadelede yeterli olmayacağını belirtti. Bütçe açığına da dikkat çeken Babuşcu, servet vergisi gelmediği sürece dar gelirlinin daha çok kemer sıkması gereceğini söyledi.
2024 yıl sonu enflasyonun yüzde 50’nin üzerinde olabileceğine dikkat çeken Babuşcu, “Ocak ayında enflasyonun yüzde 5 ila 10 arasında olacağını tahmin ediyorum. Şubat ve mart aylarında ise biraz daha durgun bir enflasyon olacaktır yani yüzde 3 ila 5 oranında olacaktır. Fakat nisan ve mayıs aylarında aylık enflasyonun yüzde 10’un üzerine çıktığını göreceğiz. Böyle bir durumda ise 2024 yılı için öngörülen yüzde 36’lük enflasyon oranı hayal olacaktır. 2024 yılı için enflasyon tahminim de yüzde 50’nin üzerinde olacaktır” diye konuştu.
Sıkı para politikası ve faiz arttırımı ile enflasyon sorununun çözülmeyeceğini belirten Babuşcu, “Sıkı para politikası ve faiz tek başına enflasyon sorununu çözemez bunların yanında mutlaka bir mali politikasının olması gerekiyor. Bütçe giderlerini azaltıcı önlemlerin yanı sıra bütçenin gelirlerini de arttıracak bir mali politika uygulanmalı. Fakat ne yazık ki yine seçimler nedeniyle bu mali politika bir türlü uygulanamıyor. Seçim sonuna kadar da bu şekilde yarım bir politika ile çözüme ulaşılamıyor. Sonrasında enflasyonla mücadele daha uzun zaman alıyor. Enflasyonun düzelmesi için iktidar sürekli sabit gelirli ve dar gelirliye sabır diyor fakat şu anda dar ve sabit gelirlinin sabredebilecek gücü kaldı mı hep birlikte göreceğiz. Ülke içerisinde durum zaten sorunluyken bir de dış borç sorunu var. Dış borç konusunda söylendiği kadar bir endişem yok. 100 yıllık Cumhuriyet tarihinde Türkiye hep borcu borçla kapatmış. Türkiye’nin en büyük başarısı borçları yüzdürmesidir. Fakat borcu borç ile öderken bu borcun faizi de artıyor sorun orada başlayacaktır. Çünkü borç arttıkça uluslararası piyasadan borçlanma faizi artıyor. Şu anda yüzde 11 civarında bir faiz ödüyor bu durum ilerleyen süreçte yüzde 15’leri bulabilir. Sonuçta bu borcu da hazine ödeyeceği için bütçe açığı giderek artacaktır. Bu borcu da yine vatandaş, dar ve sabit gelirli vatandaş ödemeye devam edecek gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.
İktidarın uyguladığı ekonomi politikalarında genel olarak varlıklı kesime çok fazla yüklenilmediğini söyleyen Babuşcu, “Son 20 yıldır vekillerin ve birden fazla maaş alan bürokratların gelirine dokunulmadı. Tasarruf hep memur, işçi, emekli ve dar gelirliden yapıldı. Ülkede acil olarak bir servet vergisi gelmesi gerekirken ÖTV, KDV gibi herkesten alınan dolaylı vergiler arttırıldı. Ne yazık ki zengine dokunulmuyor. Enflasyon zaten hep söylediğim gibi zengini zengin yapıyor fakiri ise daha da dibe itiyor. Bu iktidarın bu zamana kadar uyguladığı temel strateji olmuş durumda” dedi.