Türkiye’nin ulaşım, endüstri ve iletişim tarihindeki gelişmeleri yansıtan ilk ve tek sanayi müzesi Rahmi M. Koç Müzesi, külliyatını genişletmeye devam ediyor. Rahmi M. Koç Müzeleri’ni anlatan üç ciltlik serinin ikinci cildi olan “Rahmi M. Koç Müzeleri – Ankara” isimli kitap yayınlandı. 2005 yılından bu yana tarih, sanat ve koleksiyona meraklı yerli ve yabancı misafirlerini ağırlayan Ankara Rahmi M. Koç Müzesi’nin ana koleksiyonunun çeşitliliği ve niteliği hakkında bilgilerin yer aldığı kitabın görselleri de müzenin büyüleyici atmosferini yansıtıyor.
Başkentin ilk sanayi müzesi olan Ankara Rahmi M. Koç Müzesi 2005 yılında ziyarete açıldı. Ankara Kalesi ana giriş kapısının hemen karşısında, eskiden At Pazarı olarak anılan mevkide yer alan müze iki ana binadan oluşuyor: Çengelhan ve Safranhan.
Müzenin kurucusu Rahmi M. Koç, kitabın önsözü için kaleme aldığı yazıda, müzenin ilk binası Çengelhan’ın kendisini iki konuda ilgilendirdiğini şu sözlerle anlatıyor: “Bir tanesi babam rahmetli Vehbi Koç’un iş hayatına atıldığı büyükbabamın dükkanının bu binada yer alıyor olması, ikincisi de İstanbul’daki Rahmi M. Koç Müzesi’ni doğum yerim olan Ankara’nın müstesna bir yerinde halkın hizmetine sunmak isteğim idi.” Çengelhan’ın ardından Çukurhan ve Safranhan’ı da restore ederek müzenin üç handan oluşan bir kompleks haline geldiğini anlatan Koç, bölgenin yaşadığı değişimi de şu sözlerle ifade ediyor:
“ANKARA KALESİ, ZENGİN TARİHİNE YAKIŞIR BİR GÖRÜNÜME KAVUŞTU” “Yaptığımız her yatırım Ankara Kalesi’ne değer kattı ve hareketlendirdi. Çengelhan’da çalışmalarımızın başladığı dönemde kalede tiftikçi, derici, nalbur, bakırcı esnafı dışında kimseler yok iken zamanla sanat atölyeleri, antikacılar, sevimli kafe lokantalar ve hatta özel müzeler açılmaya başladı. Velhasıl müzemizin hayata geçmesi ve genişlemesiyle birlikte hem esnafın ve yatırımcıların hem de yerli yabancı turistlerin, öğrencilerin kaleye ilgisi misliyle arttı. Kale Ankara’nın en cazip yerlerinden birisi haline geldi ve zengin tarihine yakışır bir görünüme kavuştu.”
18 ayrı bölümden oluşan Ankara Rahmi M. Koç Müzesi, denizcilikten karayolu taşımacılığına, havacılıktan tıbba kadar pek çok sanayi kolunun geçmişini gözler önüne seren 10 binin üzerinde obje ile ziyaretçilerini ağırlıyor. “Atatürk ve Ankara” isimli bölümde Atatürk’e ait objeler sergileniyor. Koleksiyon, daha çok Kurtuluş Savaşı’nda önemli rol oynayan ve daha sonra Atatürk’ün yakınları ve çalışma arkadaşları arasına katılan Albay Halil Nuri Yurdakul tarafından bir araya getirildi.
Mustafa V. Koç Galerisi’nde, merhum Mustafa V. Koç’a sunulmuş olan plaketler, saatleri, kol düğmeleri, aile fotoğrafları ve benzeri kişisel eşyaları ile safari, golf, binicilik, dalış gibi ilgi duyduğu alanlara dair objeler sergileniyor. Müzenin kurucusu Rahmi M. Koç’a verilen madalyalar, plaketler ve diğer hediyelerin görülebildiği galerinin yanı sıra Safranhan binasındaki “Eski Ankara Yazıhanesi” bölümünde Rahmi M. Koç’un silikon mankeni, kendi mobilyası ve aksesuarlarıyla çalışma odasının bir canlandırması da bulunuyor.
Müze içerisinde konumlanan ve Divan tarafından işletilen Safranhan Brasserie, Ankara’nın seçkin davetlerine ev sahipliği yapan, tarihi ve sanatı içinde barındıran ender mekânlar arasında yer alıyor. Safranhan’ın zemin katında bulunan “Sergi Salonu” ise dönem dönem düzenlenen resim, fotoğraf, heykel vb. sergilerle sanatçı ve sanatseverlerin vazgeçilmez buluşma noktalarından biri.
UZMAN İSİMLERİN KALEMİNDEN ÇIKAN MAKALELER Proje koordinatörlüğünü Rahmi M. Koç Müzeleri Genel Müdürü Mine Sofuoğlu’nun üstlendiği, Gözde Akyüz tarafından yayına hazırlanan Ankara cildinin fotoğrafları Ali Konyalı ve Tarkan Kutlu imzası taşıyor. Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık’tan çıkan kitabın editörlüğünü ise Begüm Kovulmaz üstlendi. Müzenin zengin koleksiyonuna görsel bir bakış sunan kitap, tarihsel bir kaynak özelliği de taşıyor. Çengelhan, Çukurhan ve Safranhan binalarının tarihçesi ve sergilenen objeler hakkında bilgilerin yer aldığı kitapta, Prof. Dr. Mehmet Tunçer’in “Ankara Hanlar Bölgesi Gelişimi İçinde Rahmi M. Koç Sanayi Müzesi”, Rijksmuseum Tarih Küratörü Eveline Sint Nicolaas’ın “Amsterdam Belediye Binası’nda Bir Ankara Manzarası”, Prof. Dr. Zeynep Çizmeli Öğün’ün “Ankyra ve Deniz Çapası” başlıklı makaleleri okura sunuluyor. Ayrıca Nihal Tokat Kuşhan, Serra Kaynak ve Özden Çelik’in “Küçük Ölçekte Büyük Dünyalar Bebek Evleri” yazısına referansla “Bebek Evlerinin Görkemli Tarihi” başlıklı bir makale de kitapta yer alıyor.
SOFUOĞLU: ANKARA CİLDİMİZ 30’UNCU YAŞIMIZA ARMAĞAN Rahmi M. Koç Müzeleri Genel Müdürü Mine Sofuoğlu, “Rahmi M. Koç Müzeleri olarak 1994 yılından bu yana sanayi, iletişim ve ulaşım tarihindeki gelişmeleri yansıtan Türkiye’nin ilk ve tek sanayi müzesiyiz. Ankara ve Ayvalık’taki müzelerimizle birlikte sayısı 25 bini bulan objeden oluşan çok geniş bir koleksiyona sahibiz. Çocuklara yönelik eğitimler, dönemsel sergiler, koleksiyonumuza eklenen yeni objeler ile benzersiz keşifler yapmak isteyenlere hitap ediyoruz. Kurucumuz sayın Rahmi M. Koç’un çocuk yaşlarda başlayan koleksiyon merakının bugün gelmiş olduğu nokta çok gurur verici. Müzelerimizi ve koleksiyonumuzu tanıtmayı amaçlayan üç ciltlik kitap çalışmamızın İstanbul cildini geçtiğimiz yıl yayımlamıştık. 30’uncu yaşımızla birlikte Ankara cildimizi de tamamlamış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ayvalık müzelerimiz için hazırladığımız üçüncü cildi de çok yakın bir tarihte tamamlayacağız” dedi.
“Rahmi M. Koç Müzeleri – Ankara” kitabı, İstanbul ve Ankara’daki Rahmi M. Koç Müzeleri’nden ve Yapı Kredi Yayınları yayınlarından temin edilebilir.