Et ve Süt Kurumu satış yerlerinin önünde gecenin bir yarısından başlayan kuyruklar uzadıkça sorunun ne kadar büyük olduğu gerçeğini bir kez daha gördük. Kendi ülkesindeki hayvancılık yapan çiftçileri bir kenara bırakıp kapı kapı et ve canlı hayvan arayan ülkemiz, sonunda çiftçileri harekete geçirmek üzere bir takım uygulamaları başlatma kararı aldı.Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “2024-2028 yılları arasında uygulanacak olan “Hayvancılık Yol Haritası”nı açıklayarak ilk olumlu adımı attı. Yıllardır tarım ve hayvancılığı desteklemek için bütçeden yasal olarak ayrılması gereken kaynakları ayırmayarak, sektöre “üvey evlat muamelesi” uygulayan devletimiz, temelde on başlık altında yeni uygulamalar başlatacak ve destekler verecek.Bakan Yumaklı’nın açıkladığı sistemin temelinde, hayvansal üretimi planlaması var. Üretimin, maliyet, kapasite ve pazarlama imkânları doğrultusunda planlanması ve ürünlerin bölgesel bazlı nerede ne kadar üretileceğine dair üretim modeli oluşturulacak. Bunun içinde, alınacak tedbirler madde başlıkları halinde şöyle:- Mevcut modelde aşısı ve kaydı olan her buzağıya destek verilirken, yeni modelde buzağının yanı sıra, aşısı ve kaydı yapılan her kuzu ve oğlak için de destek verilecek.- Mevcut desteklemelerde işletme büyüklüğüne göre belirli sınırlandırmalar olurken, yeni desteklemelerde bu sınırlandırmaları kaldırılıyor, üreten herkese ürettiği kadar destek sağlanacak.- Aile işletmelerine, tüm hayvancılık faaliyetleri için ilk defa ve ilave destek verilecek.- İlk defa genç ve kadın üreticilere yüzde 70 ilave destek verilecek. Örneğin, sahibi kadın olan bir aile işletmesi, tüm şartları yerine getirdiğinde, buzağı başına mevcut modelde 2 bin 68 lira destek alırken, yeni sistemde, ilave olarak verilecek desteklerle 5 bin 200 lira alacak. Eğer bu işletme, ari işletme olursa ilave destek verilecek ve bu rakam buzağı başına 7 bin 900 liraya kadar çıkabilecek.- Besici aile işletmesi, besilik olarak 20 buzağısını kesime kadar beslerse ve bu verimlilik kriterlerine uygun bir süreç olması durumunda, kesim anında dana başına ilave olarak 4 bin 500 liraya kadar destek alabilecek.- Yol haritasının önemli başlıklarından biri de anaç hayvan üretiminin artırılması. Suni tohumlama, yerli sperma, soy kütüğü, ari işletme gibi verimliliği yükselten destekler artırarak verilmeye devam edecek. Ari işletme sayısı, bin 136’dan 2024 yılında 2 bine, 2025 yılında ise 2 bin 500’e çıkarılması hedefliyor. Bu kapsamda, hastalıktan ari işletmelerde cinsiyeti belirli sperma kullanımı teşvik edilecek.- Buzağı kayıplarını azaltmak için, ilk etapta 200 bin gebe sığırı aşılanacak. Kuzu kayıplarını azaltmak amacıyla, ülke genelindeki tüm küçükbaş hayvanlara bu yıl içinde koyun keçi çiçek aşısı, yeni doğan tüm küçükbaş hayvanlara ise koyun keçi vebası aşısı yapılacak.- Buzağı ve kuzu kayıplarını azaltmak amacıyla, her ilçede eğitimler düzenlenecek. Bu yıl ve gelecek yıl içinde 100 bin yetiştiriciye yönelik eğitim ve farkındalık çalışmaları yapılacak.- Hayvan hareketliliğini kontrolü amacıyla Veteriner Yol Kontrol ve Denetim İstasyonları açılacak. Buradaki amaç, hastalıklı hayvanın başka bir bölgeye giderek hastalığın yayılmasını engellemek.Gelelim işin görünürdeki yönüne. Tüm bu çalışmalar ve öncesinden devam eden uygulamalar bir araya getirilse yani bugünden başlansa süt sığırcılığında iki yıl, besicilikte üç yıl ve üzeri bir zaman gerekiyor. Yani, her şey yolunda giderse, ithalata son vermemiz için önümüzde daha üç yıl gibi bir süre bulunuyor. Vatandaşın ucuz et yiyebilmesi için daha uzunca bir süreye ihtiyacımız var. Bu süreçte vatandaşlara soluk aldırabilmek için alınabilecek acil önlemlere de ihtiyaç var. En azından gece yarılarında başlayan uzun kuyrukları önlemek gerekiyor. Bu doğal olarak şube sayısını artırmaktan geçiyor. Mevcut şubeleri kapatmak yerine sayılarını çoğaltmak ya da, Kasaplar Federasyonu ile ortak bir çalışma yapıp merkeze uzak semtlerde kasaplara Et ve Süt Kurumu ürünlerini sattırmak yolu denenebilir mi diye düşünüyoruz.Önümüz Ramazan, ne yapılacaksa acil bir şekilde önlem alınması önem kazanıyor. Yukarıda saydığımız tedbirlerle kısa vadede bir çözüme kavuşmak mümkün değil, o halde en azından Ramazan süresince pratik bir çözüm yolu bulunabilir ve bu yaşananlar asgari düzeye indirilebilir.
Recent Comments
Görüntülenecek bir yorum yok.