Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e düzenlediği saldırının ardından İsrail’in Gazze’ye yönelik başlattığı operasyonlar sürüyor. İsrail’de Netanyahu yönetiminin Gazze’ye yönelik planının açık olduğunu ifade eden emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş, “Netanyahu yönetimi bölgede insani yardımları kısıtlayarak adeta Gazze’de yaşayan halkı Hamas’a karşı çıkmaya zorluyor, böyle bir yöntem benimsemiş durumdalar. Eğer Hamas halkın desteğini kaybederse İsrail’in kendi çıkarları doğrultusunda beklentileri daha rahat gerçekleşmiş olacak. Ayrıca ABD uzun zamandan bu yana zaten Ortadoğu’dan ayrılıp Çin’e yönelmek istiyor. 1990 yılından bu yana bunu istiyorlar ama İsrail kendi güvenliği için bunu engelliyor. ABD’nin stratejik tercihini bir türlü hayata geçirememesinin temel nedeni iki ülke arasındaki ilişkilerin çeşitli nedenlerinden dolayıABD’nin bu tercihi hayata geçirememesinden kaynaklanıyor. İsrail, BOP (Büyük Ortadoğu Projesi)nde ısrarını sürdürüyor. Gazze meselesi de bu konuyla yakından alakalı” dedi.
İsrail’in Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırılarının ardından Gazze’ye başlattığı operasyonların geldiği noktada Hamas ile Gazze halkını ayırmak temelinde şekillendiğine dikkat çeken Karakuş, şunları söyledi:
“Netanyahu yönetimi bu operasyonların İsrail’in istediği sonuçları alması konusunda bir yöntem belirlemiş durumda. Bir taraftan operasyonları sürdürürken, diğer taraftan ise Gazze’ye yönelik insani yardımları geciktiriyor. Böylelikle Gazze’deki halkı Hamas’a yönelik olarak kışkırtmak, bir anlamda halk ile Hamas’ın arasını açarak sonuç almak istiyor. Gıda yardımı olmadan Gazze’de insanların yaşam koşullarını iyileştirebilmesi, hatta yaşamların sürdürebilmesi zor. İsrail hem operasyonları belirli bir zamana yayarak, hem de yardımları kısıtlı tutarak Gazze’ye yönelik operasyonlardan sonuç almak istiyor. İsrail Başbakanı Netanyahu ve yönetimi bu yöntemi benimsemiş durumda. Bu nedenle operasyon konusunda aceleci bir tavır sergilemiyorlar. Siviller açısından ise yaşam koşulları ister istemez gün geçtikçe zorlaşıyor elbette. Ateşkesin sağlanması bu noktada kaçınılmaz oluyor.”
Gazze’de ateşkesin sağlanması konusunda ABD’nin de son dönemde tavrını ortaya koyduğunu ifade eden Karakuş, “ABD bölgeden gitmek istiyor ama bir türlü İsrail buna izin vermiyor. Her iki ülkenin stratejik tercihleri bu noktada farklılaşıyor ama çeşitli nedenlerden dolayı iki ülkenin ilişkilerine baktığımızda ABD, İsrail’in dediğinin dışında bir tavır takınmamaya dikkat ediyor. ABD 1990 yılından bu yanan Uzak Asya ve Çin’e yönelik olarak planlar yapmış ve hayata geçirmek istemiş olmasına rağmen İsrail buna karşı çıkıyor. Yaklaşık 34 yıldır adeta Ortadoğu’dan ABD çıkamıyor. İsrail kendi güvenlik çıkarları açısından ABD’nin bölgeden gitmesini istemiyor. İsrail’in güvenliği için Irak’ta Saddam, Libya’da Kaddafi, Mısır’da Mübarek dönemleri kapandı. Suriye’de Esad yönetiminin dönemi kapanmasa da Suriye ciddi kan kaybetti iç çatışmalar nedeniyle. İsrail kendi çıkarları için BOP’un sürmesini istiyor. Kendi güvenliğini buna bağlıyor. Bugün Gazze’de yaşananlar da tüm bunlardan bağımsız olarak ele alınamaz. Dolayasıyla bu noktada önümüzdeki günlerin nasıl şekilleneceğine ABD ve İsrail arasındaki stratejik tercihlerin nasıl seyir alacağıyla doğru orantılı olarak ele almak gerekiyor” diye konuştu.
Karadeniz’de son dönemde Rusya ve Ukrayna arsındaki savaşında da gelişmeler olduğunu hatırlatan Karakuş, “Ukrayna batıdan hakiki yardım gelmediği sürece Rusya karşısında zorlanıyor. Rusya’da bu yardım gelmedikçe baskısını arttırıyor. Eğer batı tam anlamıyla hakiki yardımı yapmazsa Ukrayna’ya Ukrayna ordusu tamamıyla savunma hattına çekilmek durumunda kalacak, bunun sonucunda da Rusya baskıyı arttıracak. Ukrayna’ya istediği F-16 uçakları gönderilmiyor. Bazı yardımlar geliyor ama yetersiz. ABD elindeki bine yakın F-16 uçağını bekletiyor. Bu açıdan baktığımızda Rusya ile Ukrayna arasındaki mücadele daha çok batının Ukrayna’ya göndereceği yardımla orantılı seyir alacak gibi gözüküyor” ifadelerini kullandı.