Foto muhabirleri genellikle çatışma, dayanıklılık, günlük siyasi meseleler ve ham insanlık hikayelerinin peşine düşer. O kasvetli dünya içinde insan çok daha hızlı yorulur. Nefes almakta zorlanıp, zaman zaman yüzünü gökyüzüne çevirerek etrafında olup bitenden uzaklaşmak ve yeniden nefes alabilmek ister. Eğer siz de herhangi bir sebepten kendinizi bunalmış hissediyorsanız, yüzünüzü gökyüzüne çevirin, gözlerinizi kapatın ve ciğerleriniz patlayacak gibi hissedene kadar derin bir nefes alın. Birazdan gözlerinizi açtığınızda, “Yok artık, burası gerçek olamaz,” diyeceğiniz; karşınızdaki manzara karşısında şaşkına döneceğiniz, hatta inanmakta zorlanacağınız bir sonbahar manzarası hayal edin. Yeşilin tonlarından kızılın, sarının ve kahverenginin farklı tonlarının eşsiz uyumuyla süslenmiş yapraklarla dolu bir ormanın önünde bekliyorsunuz. Belki de muhteşem bir Van Gogh tablosuna bakıyorsunuz. Birlikte gözlerimizi açalım. Benimkisi, son dakika haberlerini yakalamak ya da acıyı belgelemekten uzak, huzurlu bir sonbahar cennetine ulaşma çabasıydı. Arabanın yönünü dağa çevirdim. Ne ile karşılaşacağımı tahmin ettiğimi düşünerek, virajlı yolların yardımıyla yukarılara doğru yol aldım. Yapraklar henüz tamamen dökülmemiş; hâlâ ağaç dallarındalar. Manzaram, her kilometrede biraz daha büyüleyici hale geliyor. Yukarı bölgelere ulaştıkça, gerçeklikle bağım kopuyormuş gibi hissediyorum. Yeşil zamanlarını çok iyi bildiğim bu manzara, beni kendisine hayran bırakıyor. Geniş bir virajda aracımı durdurdum. Çantamdan fotoğraf makinemi çıkardım. Arabadan inip yolun karşısına geçtim. Geride bıraktığım vadiyi bulunduğum noktadan rahatlıkla görebiliyordum. Hava kapalı; ince ince yağan yağmur damlaları havada uçuşuyor. Bundan sonra yaşayacaklarım, yalnızca bir karede dondurulmazsa zamanın içinde kaybolup gidecek geçici güzellikleri saklamaktan ibaretti. Gördüklerime baktıkça doyamıyor, hatta bu manzaranın gerçekliğini sorguluyordum. Cep telefonumla birkaç kare fotoğraf çektim, ama sonuç gördüklerimin yanında çok sönük ve ihtişamsız kaldı. Fotoğraf makinemde gerçeğe en yakın sonucu alacak ayarları yaptıktan sonra birkaç farklı açıdan çekimler yaptım. Ardından aracıma dönerek, “Burası böyleyse daha yukarılarda nasıldır?” diye kendi kendime sorarak yola devam ettim. İnce uzun o göle ulaştığımda, kenarındaki dik yamaçlarda pelit, meşe, gürgen, ıhlamur ve yabani fındık ağaçlarının renk cümbüşüyle karşılandım. Bu güzellik karşısında doğaya saygı duruşunda bulunmak, önünde eğilmek gerektiğini hissettim. Yaz aylarında yaşanan kalabalık yoktu. Gelen az sayıdaki insanın neredeyse fısıldaşmaları bile yankılanarak kulağıma geliyordu. Gölün kenarından yürüyerek ormanın daha derinlerine ilerlerken, ayaklarımın altındaki yaprakların hışırtısı ritmik bir eşlik sağlıyordu. El ele yürüyen bir çiftin kahkahaları, müzik gibi havada süzülüyordu. Fotoğraf makinemi kaldırdım, ama tereddüt ederek tekrar indirdim. “Walter Mitty’nin Gizli Yaşamı” filmindeki sahne aklıma geldi. Fotoğrafçı Sean O’Connell şöyle diyordu: *”Anın içinde kalmak için bazen fotoğraf çekmiyorum.”* O an için ona hak verdim. Bazı anlar yaşanmak içindi, belgelenmek için değil. Omzuma astığım makinemin rahatlatıcı ağırlığını hissediyordum. Hava serindi; dökülen yaprakların toprak kokusunu taşıyordu. Hafif bir esinti, doğanın dönüşümünü fısıldıyordu. Önümdeki orman ve dallar arasından zar zor görünen göl, her tonuyla sonbahara âşık bir ressamın fırçasından çıkmış gibiydi. Ateş kırmızısı, yanık turuncu ve parlayan sarılar, yukarıda bir kubbe oluşturmuş, gökyüzünün grisiyle dans eden bir renk cümbüşü yaratıyordu. Sonbaharın özünü yakalamak, benim için derinlemesine kişiseldi. Doğadaki canlı çürüme, hayatın geçiciliğini hatırlatıyordu. Felaketlerden sonra hayatlarını yeniden inşa eden insanlar, umutsuzluğa rağmen umudu koruyan topluluklar… Sonbahar, tüm ihtişamıyla bir son değil; bir dönüşümdü. Ormandan ayrılırken, makinemin hafıza kartı dolmuştu. Bir foto muhabiri olarak, tek bir fotoğrafın gücünün farkındaydım. Günün sonunda, doğanın bu başyapıtının ortasında yalnızca hikayeler değil, huzur da bulmuştum.
Recent Comments
Görüntülenecek bir yorum yok.