Ardıç’tan yerli üretim çağrısı

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, Türkiye’nin ithal ettiği önemli girdilerin yerli olarak üretilmesi için tedbir alınması gerektiğini belirterek, “Dünyada korumacı tedbirler artarken, bizim de yerli sanayimizi güçlendirecek şekilde ithalatımızı azaltacak ilave önlemleri almamız gerekir.” dedi.
Ardıç, Odanın mart ayı meclis toplantısında yaptığı konuşmada, 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlere işaret etti.
Seçimin ardından mevcut rasyonel politikaların devam etmesi, gerekli görülmesi durumunda ekonomi yönetiminin daha kapsayıcı tedbirler alması gerektiğini aktaran Ardıç, mevcut durumda önemli dış pazarlarda yaşanan durgunluğun ihracatı baskıladığını bildirdi.
Ardıç, enflasyona ilişkin beklentilerine işaret ederek, “Toplumun tüm kesimlerince desteklenen kredibilitesi yüksek bir para politikasının, enflasyonda düşüş sürecinde önemli çıpa etkisi yaratacağına inanıyoruz. Kamu harcamalarını kısarak mali disiplinin ivedi şekilde sağlanması şart. Para politikasında başlayan sıkılaştırma sürecine mutlaka maliye politikası da eşlik etmeli. Enflasyonla mücadelede temel bileşen olan mali disiplinin uygulamaya konulduğuna işaret eden adımların atılması iş dünyası olarak beklentimiz.” ifadelerini kullandı.
“SÖZLEŞMELİ TARIM MODELİNE GEÇİLMELİ”Tarım sektörünün bir ‘milli güvenlik meselesi’ olarak kabul edilmesi gerektiğini belirten Ardıç, “Arazi ve ürün planlaması yapılması artık hayati önem taşıyor. Tarımın bütüncül yaklaşımla ele alınması ve bilimsel tarım politikalarına geçilmesi zaruret halini aldı. Üreticiye, sanayiciye ve tüketiciye kazandıran sözleşmeli tarım modeline tamamen geçmemiz gerektiğini düşünüyorum.” diye konuştu.
“Havza Bazlı Üretim ve Destekleme Modeli”nin zorunlu hale getirilmesi gerektiğini de vurgulayan Ardıç, bu modelin işlerlik kazanmasının, ülkenin tarım ve ekonomisine önemli avantajlar sağlayacağını bildirdi.
Ardıç, Türkiye ekonomisinin geçen yıl yüzde 4,5 büyüdüğüne, bu büyümede sanayi tarafında sınırlı artış olduğuna işaret ederek, sanayi sektörüne verilecek desteğin, büyüme hızını artıracağını, ekonomide genel verimlilik ve istihdam artışını destekleyeceğini söyledi.
“HAM MADDE ÜRETİMİNDE İTHAL İKAMESİ BİR POLİTİKA İZLEMELİYİZ”İnsan kaynağının niteliğinin ve işletmelerin teknoloji seviyesinin artırılması gerektiğini dile getiren Ardıç, şu ifadeleri kullandı:
“Daha çok katma değer üretmemiz gerekiyor. En önemlisi de ham madde üretiminde ithal ikamesi bir politika izlemeliyiz. Türkiye’nin ithal ettiği önemli girdileri yerli olarak üretmek için gerekli tedbirleri almamız şart. Dünyada korumacı tedbirler artarken, bizim de yerli sanayimizi güçlendirecek şekilde ithalatımızı azaltacak ilave önlemleri almamız gerekir.”
Ardıç, endüstriyel robotların kullanımının dünyada hızla yaygınlaştığına da dikkati çekerek, 2022 yılında dünya genelinde ortalama küresel robot yoğunluğunun 10 bin çalışan başına 151 robotla en yüksek seviyeye yükseldiğini belirtti.
Bu oranın Güney Kore’de 1012, Singapur’da 730, Almanya’da ise 415 olduğunu aktaran Ardıç, şunları kaydetti:
“Ülkemiz ise 40 robotla oldukça gerilerde. Dünya çapındaki fabrikalara 2022’de 553 bin endüstriyel robot kuruldu. Bu, yıllık bazda yüzde 5’lik büyümeyi temsil ediyor. Türkiye, endüstriyel robot kullanımında ilk 15 ülke arasında yer almasına rağmen Çin’in yaklaşık 90 kat, Almanya’nın ise 8 kat daha fazla robot kullanımına sahip olması, bizim ne kadar zayıf olduğumuzun göstergesi.”